X

Pembe dalga: Merakla beklenen Barbie filmi dünyayı nasıl ele geçiriyor?

Tüm dünyayı kasıp kavuran, ünlüler dünyasına bomba gibi bir giriş yapan, baktığımız her yerde tanıtımları dönen ve dünya devi markalarla büyük iş birlikleri yapan eğlenceli yapım: Barbie. Vizyona girme tarihi yaklaştıkça tanıtımlarına her gün bir yenisi eklenen, her gün yeni bir marka ile daha iş birliği yapan film, tüm dünyayı pembeye boyamaya niyetli! Başrollerinde ünlü oyuncular Margot Robbie (Barbie) ve Ryan Gosling (Ken)’i ağırlayan film, daha vizyona girmeden çok geniş bir hayran kitlesine ulaşmayı başardı.

Barbie’nin mükemmel ve fantastik aleminden gerçek dünyaya kaçışını konu alan filmin 21 Temmuz’da vizyona girmesi bekleniyor ama dediğimiz gibi daha yayınlanmadan herkes bu dünyanın bir parçası haline geldi bile. Öyle ki Google’da Barbie ismini arattığınızda bile ekranınızı pembe parıltılar kaplıyor ve Barbie’nin dünyasına dahil olmuş oluyorsunuz… Henüz görmediyseniz hemen deneyin ve Google’ın pembe Barbie efekti ile tanışın.

E tabii bu sadece bir tanesi, Google ne ki, Barbie’nin sayısı hala tam olarak bilinmeyen ama 100’den fazla olduğu tahmin edilen pek çok marka ile iş birliği var. Hatta filmin resmi olarak iş birliği yapmadığı markalar bile Barbie temasını ürünlerinde kullanmaya başlamış. Yani dünyadaki reklamların sınırı yok. Kısacası, Barbie her yeri eli geçirmiş durumda! Üstelik aklınıza sadece giyim ürünleri gelmesin; yeme-içme sektörüne bile bomba gibi giriş yaptılar.

Barbie iş birlikleri

Gelin, önce ilginç tasarımlara ve muhtemelen iş birliği yapmış olacağına inanamayacağınız markalara bir bakalım. Hazırsanız başlıyoruz:

Barbie x Airbnb: Barbie Malibu Dream House’u gördünüz mü? Tam anlamıyla Barbie ve Ken’in yaşayacağı pespembe bir ev. Airbnb, tüm sosyal medya kanallarını kullanarak evi duyurmayı başardı. Üstelik John Legend gibi ünlü isimlerin de evde konaklaması proje daha da heyecan kattı.

Barbie x Gap: Her yaşa uygun Barbie koleksiyonu ile bir de Gap var! Tişörtler, etekler, elbiseler, hoodiler, çocuk kıyafetleri ve çok daha fazlası ile Barbie dünyasıyla koleksiyonlarını renklendiriyor. Ayrıca, ilerleyen zamanlarda ek koleksiyonların olacağı da söyleniyor.

Barbie x Crocs: Crocs sevenlerden, günlük yaşantınızda tercih edenlerden misiniz? Rahat ve konforlu olması ile özellikle yaz aylarında pek çok insanın tercih ettiği bir marka olan Crocs, Barbie temasına uygun pembe terlikleri ve ikonları ile dikkat çekmeyi başardı.

Barbie x Fossil: Yalnızca kıyafetlerde değil, aksesuarlarda da Barbie rüzgarları esiyor. Dünyaca ünlü saat ve takı markası Fossil, Barbie koleksiyonu ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Barbie logolu saatler, pembe cüzdanlar, yüzükler ve çok daha fazlası ile göz kamaştırdığı kabul etmek şart.

Barbie x Cold Stone: En başta da söylediğimiz gibi sadece moda dünyasına değil yeme-içme sektörüne de bomba gibi düşen Barbie’den ilhamla Cold Stone pembe pamuk şekerli yeni dondurmasını tüketicilerle buluşturuyor.

Barbie x Burger King: Bir diğer iş birliği ise Burger King’ten. Barbie soslu hamburgeri gördünüz mü? Doğrusu, pembe soslu hamburgeri. Daha da doğrusu pembe milkshakeli . Evet, biraz çılgın tatlar bir arada. Pembe vanilya aromalı bir milkshake ile servis edilen cheeseburgerı dener miydiniz?

Barbie x NYX: Biraz da makyaj… Far paletlerinden rujlara makyaj fırçalarından aynalara Barbie rüzgarlarını taşıyan bir koleksiyon sunan NYX, tüm ihtişamıyla gözleri üzerinde topluyor.

Barbie x Uno: Oyun kartlarına da Barbie teması işlenir mi demeyin, işlenir. Uno ile işbirliği yapan Barbie, pembe ışıltısını kartlarla da saçmayı başarıyor.

Barbie x Xbox: Daha neler! diyebileceğiniz bir başka isim: Xbox. Dünyaca ünlü oyun konsollarından biri olan Xbox, pembe dokunuşlarıyla belki de oyun sektöründe cinsiyet kalıplarını yıkmaya çalışıyor olabilir. Ama Barbie renklerinin kutuya çok yakıştığı kesin!

Kaynak: radiotimes

Kısacası Barbicore akımı hızla yayılıyor. Filmi daha izlemeden hepimiz bir şekilde, bir yerlerde akımın parçası olduk bile. Barbie’nin tarzını, stilini yansıtan, feminen detayları ön plana çıkaran, onun ‘pembe dünyası’ndan uyarlanan her şey, bizim de yaşamlarımıza hızla giriyor. Bir sonraki makyaj malzemenizi alırken ya da kafede soğuk bir içecek söylerken kendinizi bir anda Barbie’nin dünyasına dahil olmuş bir şekilde bulabilirsiniz.

Barbiecore akımının sonu gelecek mi?

Kaynak: Elle

Yukarıdaki liste tabii ki daha da uzuyor… Zara’dan Aldo Shoes’a, Krispy Kreme’den Superga’ya aklınıza gelen her sektörden her marka Barbie iş birliklerinde yer alıyor olabilir. Üstelik listeye yeni isimlerinin ekleneceği de tahmin ediliyor. Bakalım, film vizyona girdikten sonra daha ne gibi gelişmeler olacak… Bu Barbicore akımı daha ne kadar sürecek?

“Her şey iyi hoş da, bu kadar iş birliğine gerek var mıydı?” diye düşünenler, filmin kendisini kocaman bir reklam projesi olarak görenler ve bu kadar ‘pembe’yi abartı bulanlar da çok… Elbette ki baktığımız her yerde Barbie görmek bir süre sonra rahatsız edici gelmeye başlayabilir ancak Barbie’nin reklam ajansının bu endişeleri kulak ardı ettiği aşikar.

Kaynak: housebeautiful

Daha vizyona girmeden böylesi konuşulan bir yapım olmak ve dünya devi markalarla iş birliği yapmak büyük başarı. Projenin duyurulmasını ve büyük ilgi görmesini sağlayan Barbie reklam ajansının etkili stratejileri olduğunu da kabul etmek gerek. Pek çok açıdan ilham kaynağı olduğu ve bu kıskanılan başarının ardındaki stratejileri incelemek gerektiği de aşikar.

Ancak, bir yandan da böylesi hummalı çalışma ve sonsuz iş birliği filmi asıl amacından saptırmış, ticari amaçları ön plana çıkarmış, Barbie’yi kendi değerlerinden uzaklaştırmış olabilir. Tabii, popülerliğini artırarak yeni kitlelere eriştiği ve tüketici segmentini genişlettiği de gerçek. Sonuç olarak eleştiriler ve övgüler ne kadar bol olursa olsun daha çok ‘pembe’ler göreceğimiz ve elimizi attığımız pek çok üründe Barbie teması ile karşılaşacağımız kesin.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale