X

Pazartesi sendromu mu, o da ne: Haftaya enerjik bir başlangıç için 7 öneri

Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi her hafta sonunun da bir sonu vardır ne yazık ki…

Pazartesi sendromu çalışan insanların ortak sorunu olarak bilinmektedir. Pazar sabahının tüm o güzelliklerini, ilerleyen saatler ile birlikte gerginliğe ve strese bırakması ise kaçınılmaz bir gerçektir.

Tam da bunun için çıkmış olan bir kelime “SMONDAY“. Pazar gününün Pazar gibi hissedilmesinin bitip, Pazartesi sendromunun başladığı an olarak tanımlanan bu kelimeyi Pazar akşam saatlerinde yaşamayan çalışan yoktur diye tahmin ediyorum.

Aslında bu sendromdan kurtulmanın en önemli yolu sevdiğiniz işi yapmak olacaktır. Ne yazık ki bazılarımız bu kadar şanslı olamıyor. Siz yine de hiç üzülmeyin. Birazdan okuyacağınız maddeleri uygulayarak Pazartesi sendromundan kurtulmayı başarmanız mümkün.

Sevebileceğiniz bir iş bulun

Elbette hobiniz olan bir iş ile meşgul olmak paha biçilemez. Ancak böyle bir şansınız olmadığına inanıyorsanız, yeteneklerinizi gözden geçirip size en uygun iş olanaklarını değerlendirebilirsiniz.

Her insanın birtakım yetenekleri vardır kuşkusuz. Önemli olan, bunları keşfedip size uygun olacak bir iş bularak çalışma hayatınızı başarılı hale getirmektir. Başarının da mutluluk getirdiğini düşünecek olursak, bu uygulama ile bir nebze de olsa Pazartesi sendromundan kurtulmanız mümkün olacaktır.

Her hafta yeni bir başlangıçtır

Belki çok klişe olacak ama, her Pazartesi nasıl yeni bir haftanın başlangıcı ise her hafta da yeniliklerin başlangıcı değil midir? Bir düşünün; spora, diyete, sağlıklı yaşama, bir hobiye, yeni hikayelere başlamak için birçoğumuz haftanın ilk günü olan, aslında sevmediğimizi iddia ettiğimiz pazartesiyi tercih etmiyor muyuz?

Pazartesi gününü yalnızca hafta sonu tatilinin ardındaki yeni bir iş günü olarak düşünmektense, yeni başlangıçların günü olarak değerlendirebilirsiniz. Kim bilir belki de bu durum bir süre sonra Pazartesi gününü iple çekmenize olanak sağlar.

Şanslı olduğunuzu bilin

Bazılarımız çalışmamak için birçok bahane üretecek kadar şanslıyken, bazı insanların bahane üretme gibi bir lükslerinin bile olmadığını ve ne kadar zor şartlar altında çalıştığını unutmamak gerekir. Bu şekilde düşünerek, Pazartesi sabahı yatağınızdan çıkıp işinizin yolunu tutmaktan keyif almıyor olsanız bile, içinde bulunduğunuz durumu biraz daha çekilebilir hale getirebilirsiniz.

Müzik dinleyin

Müzik ruhun gıdasıdır diye boşuna dememişler. Müzik dinlemek aynı zamanda her ruh halinin vazgeçilmezi olarak bilinen bir aktivitedir…

Eğer sabahları hazırlanırken imkanınız varsa motive edici müziklerle güne başlamanızı öneririm. YouTube’da Pazartesi sabahlarına özel oldukça keyifli playlistler bulabileceğinizden emin olabilirsiniz. Eğer iş yerinizde de imkanınız varsa, tüm gün boyunca “neşeli” şarkılar dinleyerek keyfinizi yerine getirebilirsiniz.

Cumaya son 4 gün

Bu başlığı birçoğunuzun hayretler içerisinde okuduğundan eminim, ancak Pazartesi gününün başlamadan bitmeyeceğini göz ardı edemeyiz. Özellikle hafta sonu biriken mailler ve haftanın ilk iş günü olmasından dolayı, Pazartesi günü her çalışan için biraz yoğun geçmektedir. Hatta çoğu zaman nasıl geçtiğini anlamadığınız bile olmuştur eminim.

O zaman, bugünün sendromunu yaşamaktansa tüm hafta boyunca yapılması gereken işlerinizi listeleyip bunlara bir an önce başlamanız sizin için daha faydalı olacaktır. Bu günü atlattınız demek, hafta sonuna yalnızca 4 gününüz kaldı demektir. Başlamanın en büyük adım olduğunu hatırlayıp sendromunuzu çekmeceye kaldırmaya ne dersiniz?

Motive edici sözler

Pazar akşamları yatağınıza girmeden önce, sadece birkaç dakikanızı ayırıp Pazartesi günü ile ilgili motivasyonunuzu güçlendirecek sözler bulmayı deneyin. Hem yatmadan önce, hem de Pazartesi sabah uyanınca ilk iş bu cümleyi okumanız güne iyi bir ruh hali ile başlayıp Pazartesi sendromunu mağlup etmenizi sağlayacaktır.

İmkanınız varsa işinizi bırakın

Eğer maddi sıkıntınız yoksa ve gerçekten Pazartesi sendromundan hiçbir şekilde kurtulamadığınızı düşünüyorsanız yapılacak son şey işinizi bırakmak olacaktır. Elbette bunun akabinde keyif alacağınız aktiviteleri hayatınıza dahil edebilirsiniz.

Belki küçük bir işletme açmayı, belki de hobiniz olan herhangi bir aktiviteyi kendi işinize dönüştürmeyi deneyebilirsiniz. Size keyif veren bir iş ile ilgilendiğiniz zaman, yalnızca Pazartesi değil her gününüzün sendromsuz geçeceğinden kuşkunuz olmasın.

İlginizi çekebilir: Başarılı olmak için kaçınmanız gereken 8 huy

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale