X

Pasif gelir nedir, nasıl elde edilir: 9 pasif gelir modeli

Pasif gelir elde etmek istiyorsunuz ve nereden başlayacağınızı bilemiyor musunuz? Özellikle ekonominin bu karamsar döneminde sizin de herkes gibi fazladan biraz paraya ihtiyacınız varsa, şimdi her şeyi bir kenara bırakın ve bu detaylı gelir rehberini tüm dikkatinizi vererek okuyun. Okumayı bitirdiğinizde bu konu hakkında ihtiyacınız olan bütün bilgilere sahip olacağınızdan emin olabilirsiniz.

Pasif gelir nedir?

Pasif gelir çok az vakit harcayarak veya hiç vakit harcamadan gelir elde etme yöntemidir. Bu tür gelir elde ederken yarı zamanlı veya tam bir iş gibi düzenli bir çaba göstermek zorunda olmazsınız. Pasif gelirin esas amacı mümkün olan en az zamanı ayırarak düzenli bir gelir akışı elde edebilmektir. Eğer yeteri kadar maddi kaynağınız varsa, finansal yatırımlar yaparak kolaylıkla gelir elde edebilirsiniz. Örneğin, evinizi kiralayabilir veya hisse senedi alabilirsiniz. Ancak yeteri kadar finansal kaynağınızın olmadığı durumlarda, entelektüel kaynaklarınızı zekice kullanarak da pasif gelir elde etmeniz mümkün.

Peki, nereden başlamalıyım?

Günümüzde pasif olarak gelir elde edebilmek için sistem kurmanın mantığını bilmek zorundasınız. Aksi halde, pasif olarak gelir elde etmeyi başarsanız bile bunun devamlılığını sağlamakta oldukça zorlanırsınız. Sonuç olarak, yatırım yapmak için kullanabileceğiniz finansal kaynaklarınız yoksa, pasif gelir kaynağınızın devamlılığını nasıl sağlayacağınızı öğrenmelisiniz. Değil mi? Bu konuda henüz tamamlamadıysanız, öncelikle “İşleyen Bir Sistem Nasıl Kurulur?” adlı eğitim modülümü tamamlamanızı tavsiye ederim.

Birçok kişi pasif gelirin zaman gerektirmediğini öğrendiğinde bir gecede pasif şekilde gelir elde etmenin yollarını aramaya başlar. Oysaki pasif gelirin mantığı günü gününe aktif bir çaba göstermek zorunda kalmadan, düzenli bir gelir elde edebileceğiniz bir sistem kurabilmektir. Sistemi kurmak tabii ki emek ve zaman ister ama sistemi bir kere başarıyla kurabilirseniz, düzenli gelir elde edebilmek için çok fazla çaba harcamanıza gerek kalmaz. Başarıyla kurduğunuz sistem zaten kendi kendine işler. Bu yüzden de eğer finansal kaynaklarınız yoksa ve pasif bir şekilde gelir elde etmeye niyetliyseniz, öncelikle sistem kurmanın ne demek olduğunu ve temel mantığını öğrenmeye ihtiyacınız vardır.

Pasif gelir hakkında yanlış bilinen bilgiler

YANLIŞ BİLGİ: Pasif gelir çok kısa süreli bir projedir.
DOĞRU BİLGİ: Bir yatırım yapmadan gelir elde edemezsiniz. Yapacağınız yatırım finansal bir kaynağa dayanmıyorsa, duygusal, entelektüel ve sosyal bir kaynağa dayanmalıdır. Yani kiraya verecek bir dükkanınız yoksa, o zaman duygusal dayanıklılığınızı, bilginizi veya sosyal çevrenizi ortaya koyarak pasif bir şekilde gelir elde edebilirsiniz. Bunun için de kendinize en azından 6 ay-1 senelik bir zaman dilimi ayırmalısınız.

YANLIŞ BİLGİ: Pasif geliri yalnızca zengin insanlar elde eder.
DOĞRU BİLGİ: Pasif geliri finansal özgürlüğü olan insanların daha kolay elde ettiği tabii ki doğrudur. Ancak bunun sebebi finansal kaynaklarının çokluğundan öte doğru sistemi kuracak bilgilerinin, doğru insanlara erişimlerinin ve doğru düşünce yapısına sahip olmalarının önemidir. Eğer denemezseniz, asla ilerleyemezsiniz. Eğer sormazsanız, asla öğrenemezsiniz. Eğer başlamazsanız, asla bitiremezsiniz. Cesur ve kararlı olun.

YANLIŞ BİLGİ: Bana kimse hiçbir ödeme yapmaz.
DOĞRU BİLGİ: Eğer size kimsenin ödeme yapmayacağını düşünüyorsanız, muhtemelen kimse size bir ödeme yapmayacak. Ancak ortaya değerli bir ürün koyarsanız, ürününüzün değerinizi görenler buna uygun bir ödeme yapmayı kabul edeceklerdir. Önemli olan, siz ortaya bir değer koymaya hazır mısınız?

Pasif gelir önerileri

Pasif gelir elde etmek için bilgi ve becerinizi çok fazla zamanınızı yatırmadan uzun vadeli bir paraya çevirmenin yolunu bulmalısınız. Bunun için de ya var olan bir sistemi kullanmalı ya da kendi sisteminizi kurmalısınız.

Öneri 1: Stok fotoğrafları satın

Fotoğraf çekme konusunda ilgili veya yetenekliyseniz, birçok site fotoğraflarınızı belli bir komisyon ile yüksek çözünürlükte satmanıza izin verir. Shutterstock, Adobe Stock, iStock ve Depositphotos sitelerine çektiğiniz fotoğrafları yükleyebilir ve satıldıkları takdirde dolar üzerinden ödeme alabilirsiniz.

Başlangıçta fotoğrafları çekmek ve satılmaları için dikkat etmeniz gerekenler için tabii ki emek vermeniz gerekecektir. Ancak belli bir süreyi bu işe yatırırsanız, daha sonrasında fotoğraflarınız her satın alındığında hesabınıza para pasif bir gelir olarak gelecektir.

Öneri 2: Bir blog başlatın

Yazma becerinize güveniyorsanız, uzmanlığınızın olduğu bir konu varsa veya ilgi alanlarınızla ilgili sıkılmadan saatlerce araştırma yapabiliyorsanız, o zaman bir blog açmayı düşünebilirsiniz. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, Blog Nasıl Açılır ve Neden Yazılır? başlıklı yazımı okumalısınız! Blog projeleri uzun soluklu projelerdir ve yazılarınızın fark edilip sitenize tıklamaların artması uzun zaman alabilir, ancak belli bir kitleye ulaştıktan sonra sitenize reklam alabilir veya bir sonraki maddede detaylarını öğreneceğiniz satış ortaklığı programlarına katılarak pasif gelir elde edebilirsiniz.

Öneri 3: Satış ortaklığına katılın

Herkesin link verdiği bir dünyada, siz neden link paylaşarak komisyon kazanmayasınız! Öyle değil mi? İçerik üreticiliği gerçekten yükselen bir trend ve en iyi yanı da satış ortaklığı denilen komisyonlu link programlarından faydalanmak. Yapmanız gereken yazılı, sesli veya videolu içerikler üretip bir kitleye sahip olmak. Belli bir kitleniz olduktan sonra satış ortaklığı veren Trendyol ve Hepsiburada gibi platformlara kayıt olabilir ve paylaştığınız linkten alışveriş yapanlar sayesinde pasif gelir elde edebilirsiniz.

Öneri 4: Dijital kitap yazın

Uzmanlığınızın olduğu bir konu varsa dijital kitap hazırlayabilirsiniz. Dijital kitapların satışı daha kolaydır. Sizleri uzman olarak tanıyan insanlar belli bir ücret ödeyerek dijital kitabınızı satın alabilir. Bunun için kullanmanız gerek sistemler de pek karışık değildir. Blog sayfanıza bir Shopier linki ekleyerek dijital kitap siparişlerinizi alabilir ve ödemeyi yapan kişilere eposta ile dijital kitabınızı kolayca gönderebilirsiniz. Üstelik dijital kitabı bir kere hazırlayıp defalarca satabileceğiniz için harcayacağınız zamana fazlasıyla değecektir.

Öneri 5: Lisanslı müzik satın

Müzik üreticiyseniz, Spotify ve Apple Music üzerinden pasif gelir elde edebilirsiniz. Bunun için sanatçılar için Spotify ve sanatçılar için Apple Music sayfalarından detaylı bilgi alabilirsiniz. Eğer şarkılarınız keşfedilir ve sevilirse, 1 milyon dinlemeye 3.300 dolar ila 3.500 dolar civarında bir ödeme almanız mümkün.

Öneri 6: Bir uygulama yazın

“Yazılım öğrenin” diye boşa demiyorlar! Şaka bir yana uygulama geliştirme fikri sizi heyecanlandırıyorsa, Google’a “Uygulama Nasıl Yapılır?” yazdığınızda karşınıza online olarak bu konuda ders alabileceğiniz bir sürü kaynak çıkacak. Eğer kararlıysanız, uygulamalarınızı yazarak Apple Store ve Android Market’e yükleyebilir ve pasif bir şekilde gelir elde edebilirsiniz. Üstelik bu süreçte öğrenecekleriniz, sizin karşınıza pasif gelirden çok daha fazla fırsat çıkarabilir. Aklınızda olsun!

Öneri 7: Bir YouTube kanalı açın

Andy Warhol bugün hayatta olsaydı “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacaktır.” sözünü “Bir gün herkes YouTube kanalı açacaktır” diye değiştirirdi. Youtube, içerik üreticilerinin izleyicilere kolay erişim sağlayabildiği bir platform. Eğer video düzenlemeyi biliyorsanız ve kurgu, içerik üretmek konularıyla ilgiliyseniz, bir YouTube kanalı projesi başlatabilirsiniz. YouTube üzerinden para kazanma özelliğini açabilmeniz için belli bir izlenme süresine ihtiyacınız olacak ki bu işin sancılı kısmı. Ancak belli bir kitleniz olduktan sonra her izlenmeden pasif olarak gelir elde edebileceğiniz gibi uzun vadede markalarla iş birliği yapmaya da başlayabilirsiniz.

Öneri 8: Bir podcast başlatın

“Ben video kurgusu yapmayı hiç bilmiyorum, bunun biraz daha kolay bir yolu yok mu?” diyenler podcast işine başlamayı düşünebilirler. Podcast de içerik üreticileri arasında gittikçe popülerleşen bir yayın şekli. Üstelik işin içine görsellik girmediği için estetik bir kaygıya kapılmadan gerçekten ilgi çekici, keyifli ve bilgilendirici içerikler üretme imkânınız var. Tabii ki podcast yayıncılığından da pasif olarak gelir elde edebilmek için bir kitle oluşturmanız gerekecek. Yalnız, daha az rekabetin olduğu podcast platformlarında daha hızlı bir dinleyici kitlesi elde etmek mümkün.

Öneri 9: Tasarım yapın

Eğer dijital görseller, rehberler, logolar ve posterler gibi görsel ürünler tasarlamakla ilgiliyseniz, Canva ve Etsy kullanarak hızlıca pasif gelir elde etmeye başlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken tasarlamak istediğiniz ürüne karar vermek ve ürünü dijital bir ürün olarak Etsy’e yüklemek. Böylelikle ürününüzün her satışında ekstra bir şey yapmadan ödeme alabilirsiniz. İşin güzel yanı Etsy üzerinden dış pazarlara da ulaşabileceğiniz için dolar ve euro ile satış yaparak da kazanç sağlayabilirsiniz.

Pasif gelir elde etmek uzun soluklu projeler ve kendi kendine işleyen bir sistemin mantığını anlamaktan geçer. Elbette ki bütün gelir yöntemleri bu kadarla sınırlı değil. Dijital dünyada pasif bir şekilde gelir elde etmek için yapabileceklerinizin bir sınırı yok. Eğer siz de pasif olarak gelir elde etmek konusunda istekliyseniz, o zaman yukarıdaki seçeneklerden birine en az 6 aylık bir süre verip ne kadar ilerleyeceğinizi görebilirsiniz.

Kazancınız bol olsun, cepleriniz para dolsun! Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Zihinsel yorgunlukla nasıl mücadele edebilirsiniz?

Ayça Karaman: Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsünden mezun oldum. 2013 yılından beri halen Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Üniversitedeki görevimin yanı sıra eğitimci kimliğim ile kendini geliştirmek isteyen yetişkinlere ve eğitmenlere yönelik atölye çalışmaları yapıyor, eğitim programları tasarlıyor ve projeler üretiyorum. Dijital dünyada ise bireylerin gelişimlerini destekleyici metinler yazıyor ve içerikler üretiyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale