X

Omurga duruşundan daha fazlası: Alışkanlıklar ve postür

Postür kelimesi günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle giderek sığ bir anlam içeren omurga duruşu şeklinde kullanımı artsa da aslında anlamı çok daha geniştir. Postür kelimesinin kökenine baktığımızda Latince, İtalyanca ve daha sonrasında Fransızca’dan gelmiş, Türkçe’de duruş anlamını ifade etmektedir. İngilizce’de ise postür kelimesi poz, tavır, duruş, hal ve durum gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Dolayısıyla insan için doğru bir postür tanımlaması da kişinin fiziksel ve psikolojik durum ve duruşlarını içermelidir.

Daha önceden sadece insan üzerinde hayali çizilen çizgi ve eksenler ile doğru postür tanımlamaları oluşturulmaktaydı. Gelişen teknoloji ile birlikte yapılan araştırmalar, postür konusunu biraz daha bireysel özellikler ve yaşam şartları açısından da inceleyerek daha geniş açıdan bakılır hale getirdi. Dolayısıyla postür kavramı üzerine konuşurken de, postüral bozukluklar ve postür düzeltici egzersizler gibi kavramları kullanırken de geniş bir perspektiften bakmak, beden bütünlüğü ve işleyişini etkileyen her türlü fiziksel ve psikolojik doneyi bireye özgü şekilde bütünleşik ele almak gerekir.

İnternetin çok yoğun kullanır hale geldiği bir zamanda ne yazık ki artık herkes izlediği videolar ile doktor, psikolog, fizyoterapist veya egzersiz uzmanı olabiliyor. Birçok konuda internet üzerinden ve doğru kaynak kullanımıyla kendimizi bilgilendirmeye çalışabiliriz. Bunu bilinçlenmek adına kullandıktan sonra zarar görmemek ve kendimize özgü süreklilik içeren alışkanlıklar için ihtiyacımız olan konularda uzmanlardan yönlendirmeler almamız faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Araya ufak bir nottan sonra konumuza devam edecek olursak daha önce adaptasyon üzerine konuşmuştuk ve olumlu ve olumsuz adaptasyondan bahsetmiştik. Bedenimiz ve zihnimiz anne karnındaki oluşumundan itibaren kayıt tutar, sürekli olarak gelişir ve koşullara adapte olur. Sinir sistemimiz ile birlikte öğrenmiş olduğumuz pek çok bilgi ve davranışı da otomatikleştirir. Bunlar da alışkanlıklarımızı ve reflekslerimizi oluşturur. Böylece hayatımızı kolaylaştırır ve hızlandırır. İşte bu süreç içerisinde öğrenmiş olduğumuz her türlü hal, durum ve davranışlar bizim postürümüz üzerinde etkili olacaktır.

Burada sadece yapmış olduğumuz hareket, egzersiz veya spor gibi kavramlardan bahsetmiyorum. Siz bedeninize uzun bir zaman zarfı boyunca belli duygu ve durumlar içerisindeyken sadece belli beden açılarını veya pozisyonlarını kullanmayı öğrettiyseniz, elbette her duruma adapte olan bedenimiz bu açı ve pozisyonları alışkanlık ve refleks haline getirecektir. Basit örnekler verecek olursak; bir şoförün sürekli sağ yöne baskın araba kullanması, bir doktorun uzun saatler öne eğilerek tedavi etmesi veya ameliyata girmesi, bir hamalın sürekli ağır taşıması, bir futbolcunun sürekli sol ayağıyla şut çekmesi, üzgün bir halde hep yere bakarak yürümek, sinirlenince diş sıkmak vb. gibi gündelik hayatta çok fazlaca yaptığımız alışkanlık, postürümüz üzerinde çeşitli değişikliklere yol açacaktır.

Bu değişiklikler bazen olumlu, bazen olumsuz adaptasyonlar olabilir. Bedenimiz bütün bu koşullara adapte olabilme yeteneğine sahiptir. Ancak bedenimizi bir araba gibi düşünürsek, ona sürekli olarak iyi bakmamızı, bakımlarını eksik etmememiz gerekir. Bu noktada beslenmemize, hareket düzeyimize, uykumuza ve mental sağlığımıza dikkat etmemiz gerekir. Uzun süre görmezden gelinen her türlü olumsuz alışkanlıklar ve bedenin bakımına özen göstermeme, postürümüze fizyolojik ve psikolojik olarak negatif geri dönüş yapacaktır.

Eğer postürünüz üzerinde bozulmalar görüyor ve hissediyorsanız bunu aracınızın tek bir bakımıyla değil, tüm bakımlarıyla ilgilenerek yapmanız faydalı olacaktır. Son olarak her beden, bazı benzer özellikler içerse de parmak izimiz gibi birbirinden farklıdır. O yüzden bedeniniz üzerine çalışmalar yaparken size özgü şekilde oluşturulacak, beden farkındalığınızı yükseltecek, çalışmalar içerisinde bulunun lütfen. Herkese genel geçer şekilde yaklaşan programlar ile değil. Hayata karşı güzel bir postürünüz (duruşunuz) olması dileğiyle…

İlginizi çekebilir: “Kesiyorum, kesiyorum, kestik!”

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale