X

Olmasını istediğiniz ama gerçekleşmeyen olayların sorumlusu kendiniz olabilir misiniz?

Bu beyin gerçekten çok acayip bir şey. Neye inanırsa hayat öyle ilerliyor deniyor ya, bugün bizzat şaşırarak yaşadım bunu. 

Spor salonlarına girmeyi hiç sevmiyorum. Dışarıda, açık alanda yürüyüş yapmayı seven bir insanım. Bir dönemim vardı; hayat tarzımı sağlıklı beslenme ve yürüyüş üzerine kurduğum. Sabah Belgrad Ormanı’nda yürüyüp sonra arkadaşlarım sahilde yürüyüş için aradıklarında mutlu mutlu, rahatlıkla devam ettiğim. “Vay be ne günlerdi” diyorum şu an ama sadece 2 sene uzaklıkta ve çok şükür sağlık açısından da yapamayacağım bir noktaya gitmedim. Fakat biraz kilo aldım ve ağırlaştım.

Daha zor geliyor artık hareket anlamında çoğu şey. Mesela bugün için arkadaşlarımla Belgrad Ormanı’nda yürüyüş için sözleşmiştik. Ve dün beynimin içindeki konuşmaları fark ettim: “Eyvah o kadar yolu nasıl yürüyeceğim? Yokuşlarda ne yaparım? Başladın mı yorulduğun zaman yürüyüşü istediğin gibi bitirecek bir parkur da değil.” Korkmuştum! Evet, evet tam anlamıyla bu! Ben o yürüyüşten korkmuştum. Bin bir bahane bulmak istedim arkadaşlarıma da. “Gamze sen resmen şu an aslan görmüş gibi kaçmaya çalışıyorsun. Halledersin. Hep yürüdüğün yol, sakin ol” diye telkin etmeye çalıştım kendimi. Ama bir şekilde bedenim bu korkuyla beraber giderek daha da ağırlaşıyordu sanki. Evde odadan odaya geçerken bile nefes alıp verişlerim tuhaflaşmıştı.

Beyin neye inanırsa onu ispat etmeye odaklı çalışıyor ya hani. Resmen bana: “Gamze yürüyemezsin bu ağırlıkla. Yolun ortasında kalırsın, hiç bulaşma” diye konuşuyordu benimle. Yürüyemeyeceğimi, başaramayacağımı ispat etmeye odaklanmıştı. Çünkü ben yapamayacağıma baştan emindim. Başka da bir yol bırakmamıştım. Sonrasında da inandım ya da inanmayı tercih ettim daha kolayıma geldiği için. Dün gece erkenden yatağa girmeme rağmen gözümü kırpmadım, uyuyamadım sabaha kadar. Uykum kaçtı. Kendimi arkadaşlarıma karşı kötü hissetmeyeceğim bahanemle buluşmuştum işte: “Kızlar ben uyuyamıyorum, sabah uyanamayabilirim. Uyanırsam mutlaka geleceğim, kusura bakmayın.” Tabii ki uyanamadım. Mis gibi havada en zevk aldığım şey olan yürüyüşten kaçtım ve şu an hem şaşkınlık içinde hem de durumdan etkilenerek bu satırları yazıyorum.

Gerçekten inanç ne kadar kuvvetli bir şeydi! Senelerdir sürekli yaptığım yürüyüşe karşı bu ağırlıkla yürüyemeyeceğime emin bir şekilde inandığım için, yürüyememem için bir sürü endişeleneceğim veri bulup yürüyemedim gerçekten. Orada hep rahatlıkla, zevkle yürüyen bendim. Ne değişti? Yol mu? Sağlığım mı? Hiçbir şey. Değişen benim inancım ve bakış açımdı sadece. Ama ne kadar da kuvvetliydi. Her şeyi yenmeyi başarmıştı. Şu an Belgrad Ormanı’nda yürümek benim için kaplanlarla beraber yürümekle aynı şey gibi gözüküyor neredeyse! Ve bunu yaratan sadece benim. Bu durumu sadece kendi kafamda yarattım.

Vay be… Ne kadar inanılmazız aslında. Ne kadar kuvvetliyiz, ne kadar büyük yaratıcılarız.

Yürüyemeyeceğim dedim ve bu durumu yarattım. Bunu her şeyde yapabileceğimizi siz de fark ettiniz mi? “Olmuyor!” diye sinirlendiğimiz birçok durumu farkında olmadan yine kendimiz yaratıyorsak? Ya aslında olacaksa ve biz tamamen olmayacağımıza emin olduğumuz için, kendimize inanmadığımız için olmuyorsa? Ki çoğu ama çoğu şey böyle ilerliyor hayatımızda.

Ya da konfor alanından çıkmak istemiyoruz, rahat geliyor çünkü orası. Geçen gün bir arkadaşım anlattı. Hayatının bir döneminde pek memnun olmadığı bir patronu varmış ve herkes kaçıyormuş adamdan, iş değiştiriyorlarmış. Arkadaşım da bunu gayet yapabilecek potansiyelde bir kız olmasına rağmen “Gamze çıkamıyordum işten. Bir tek ben kalmıştım. Çok istiyordum ama bana denk gelmiyordu. Çıldıracaktım ve böyle senelerce devam ettim” diye anlattı. Sonra oturup düşünmüş bu işte bir terslik var diye. Kendi kendisine yaptığı analizler sonucu fark etmiş ki dili ne kadar gitmek istediğini söylese de aslında işin yeri, maaşı vb. gibi konulardan dolayı rahatı oldukça yerindeymiş. “Meğer ben aslında rahatmışım durumdan içten içe ama farkında değilmişim” dedi. Fark ettiği anda da bir şeyler çözülmüş. Hiç bir şey yapmadan önüne harika bir iş teklifi gelmiş. Hayatlarımızda aslında olmasını isteyip olmayan durumlara iyi bakmalıyız; “Olmuyor, olmuyor” diye kızıp söylenmek yerine. Derinlerden bambaşka şeyler de çıkıyor genelde. Bu hepimiz ve her durum için geçerli.

Yani işin özü:

  • Kalpten neye inandığımızı çok iyi anlamamız lazım. Beyinlerimiz emir kulumuz gibi. Biz neye inanırsak, o onu yerine getiriyor sadece. Bir yandan da kendimize inanmak, sonsuz ve sınırsız gücümüze inanmak, özümüze güvenmek bu kadar mı zor? Neden çevremizdeki sevdiklerimize inanırken, destek verirken aynısını kalpten kendimize yapamıyoruz?
  • İstediğimiz durumu gerçekten isteyip istemediğimizi fark etmemiz lazım. Örneğin: Ben kendi evime çıkmak istiyorsam ve bir türlü bazı sebeplerce çıkamıyorsam ve o sebeplere sinirlenip elimi kolumu bağladığını düşünüyorsam? Ama aslında çok derinlerde ailemle yaşamaktan memnunsam, rahatıma geliyorsa ve aslında gitmek de pek istemiyorsam?

Bu hayatta ne yaşıyorsak kendimiz yaratıyoruz. İyi ya da kötü görünen her ne varsa kendi eserimiz! Elinize kağıt ve boya kalemleri aldığınızı düşünün. Hayat önünüzdeki boyayacağınız kağıtsa; inanç, güven, tutku, sabır gibi kavramlar da boyalarınız. Siz kendiniz için ne çizmek istersiniz? Kağıdınızın nasıl görünmesinden memnun olursunuz? E haydi o zaman kolay gelsin hepimize.

 

İlginizi çekebilir: Kaybolduğunuz dönemi aşıp hayatı tekrardan yaşamaya başlayın

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale