X

Röportaj / Olimpiyatlarda yarışacak spor dallarına güçlü bir aday: Yoga

Uluslararası Yoga Federasyonu (UYF) temsilcileri, Yoganın Olimpiyatlarda yer alması için Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin daveti ile İsviçre’nin Lozan kentinde 20 Temmuz 2018 tarihinde yapılan GAISF toplantısına katıldılar.

Bir spor dalının Olimpiyatlarda yer alması için, o spor dalını temsil eden uluslararası organizasyonun öncelikle, açılımı ‘Uluslararası Spor Federasyonları Küresel Birliği’ olan GAISF’e üye olması gerektiğini söyleyen UYF yetkilileri, bu nedenle bir süre önce tam üyelik başvurusunda bulunduklarını belirttiler. Kar amacı gütmeyen özel bir kuruluş olan GAISF, olimpik ve olimpik olmayan, dünyaca bilinen bireysel ve takım sporlarının temsil edildiği bir organizasyon olarak biliniyor.

Yoganın Olimpiyatlar’da yer alması faaliyetlerinde bulunan Uluslararası Yoga Federasyonu Başkanı Akif Manaf “Yoganın bir spor dalı olarak Olimpiyatlar’da yer alması için 2016 yılında ilk adımları atmaya başladık, o günden bu yana gerekli temasları kurmaya ve sürdürmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, geçen hafta 20 Temmuz’da Lozan’da yapılan GAISF Info-Day toplantısına katıldık ve önümüzdeki süreçte neler yapılması gerektiği konusunda GAISF yetkilileri ile fikir birliğine vardık. Böylece tüm yoga sporcularına duyurabiliriz ki yoga, federasyonumuzun çabaları neticesinde uluslararası düzeyde de bir spor dalı olarak kabul edilmiş ve Olimpiyatlar’da yer alması için yeni bir adım daha atılmıştır” şeklinde açıklama yaptı.

Uluslararası Yoga Federasyonu Başkanı Akif Manaf

Her spor dalında sadece bir uluslararası spor organizasyonunu üye olarak kabul eden GAISF, tam üye ve partner üye olarak iki tür üyelik kabul ediyor. Olimpiyatlar’da yer alacak spor dalını temsil eden spor federasyonunun tam üye olması gerekiyor.

Biz de Uluslararası Yoga Federasyonu üyesi ve Yoga Antrenörü olan Pelin Duman’la bu süreci konuştuk.

Uluslararası Yoga Federasyonu, yoganın Olimpiyatlarda yer alası için 2016 yılından beri çalışma sürdürüyor. Bu esnada nasıl çalışmalar yapıldı? Nasıl bir yol izlendi?

2016 yılından başlayarak her yıl şampiyonalar ve turnuvalar düzenliyoruz. Yüzlerce sporcu bu yarışmalara katılıyor. Böylece yoganın bir yarışma sporu olarak spor ve sporcu disiplinine kavuşmasını, yarışma kurallarının oluşmasını ve bir kural bütünlüğü oluşmasını sağlıyoruz. Olimpiyatlarda yer alacak spor dalının yarışma sporu olması çok önemli.

Diğer yandan Olimpiyatlara giden yolda Uluslararası Olimpik Komite ile birlikte çalışan GAISF’e tam üye olmak için başvurumuzu 2017 yılında yaptık. Başvurumuz kabul edildi, şimdi diğer şartları sağlama yolunda devam ediyoruz. Burada önemli bir nokta 5 kıta ve 40 ülkede ulusal yoga federasyonları bazında organize olmamız, bu konuda da çalışmalarımız tam gaz devam ediyor.

Hem Türkiye’den hem de globalden yeterli desteği alabildiniz mi? Yoganın Olimpiyatlarda yer alması konusunda ne gibi geri dönüşler aldınız?

GAISF bizi destekliyor. Temmuz ayında İsviçre Lozan’dan katıldığımız GAISF toplantısında da biz verilen destek dile getirildi. Organize olmamız konusunda GAISF yetkilileri nasıl bir yol izlememiz gerektiği hususunda bize yardımcı oluyorlar.

Türkiye’de yoga severler tarafından oldukça destek görüyoruz, yaptığımız yarışmalara yüzerce sporcu ve binlerce seyirci katılıyor. Devletimizin de kısa süre içinde bize destek olacağını ümit ediyoruz.

Uluslararası Spor Federasyonları Küresel Birliği (GAISF) üyeliği için nasıl bir çalışma izlendi?

2017 yılında tam üyelik başvurusunda bulunduk, üyelik konusunda her yıl yapılan toplantılara katılıyoruz. Ayrıca sürekli iletişim halindeyiz.   

Yoga bir spor olarak Olimpiyatlarda yer aldığında puanlama sistemi nasıl olacak? Kriterler neye göre belirlenecek? Bu konuyu biraz detaylandırabilir misiniz?

Puanlama hakem heyeti tarafından yapılacak. Tüm dünyada bir kural ve puanlama bütünlüğü sağlamak için çalışmalar yapılıyor. Yoga duruşları esas alınıyor, artistik ve teknik detaylara bakılıyor.

Hedefiniz hangi yılda Olimpiyatlara katılmak?

2020 Yaz Olimpiyatları biraz erken olabilir ama 2024 Olimpiyatları neden olmasın?

Eğer yoga Olimpiyatlarda yer alırsa Türkiye’den katılacak isimler kimler olabilir?

Katılacak çok yarışmacımız var ama o güne gelindiğinde bu belli olur.

Yoganın Olimpiyatlarda yer alması neyi değiştirir?

Yoga sağlık için en faydalı spordur diyebiliriz ama yeterince kıymeti bilinmiyor. Yoganın Olimpiyatlarda yer alması herkesin ön yargılarını aşarak bu çok faydalı sporu benimsemesini sağlayacak. Her şeyde olduğu gibi yoga da belirli gruplar tarafından suistimal ediliyor. Olimpiyatlarda yer aldığında bu suistimal de en aza indirgenmiş olacak.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale