X

Niasin (B3 Vitamini) nedir, ne işe yarar?

Sağlıklı yaşamın en önemli bileşenlerinden biri olan dengeli beslenme, ne yazık ki modern zamanın getirdiği birtakım yanlış alışkanlıklardan dolayı sekteye uğrayabiliyor. Bu nedenle, bedenin ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri alabilmek için takviyelerin önemi daha da artıyor. Özellikle vücuttaki farklı sistemlerin düzgün bir şekilde çalışmasına destek olan, hücre sağlığından sinir sisteminin işlemesine kadar farklı görevleri bulunan B vitaminlerinin önemi bu konuda bir kez daha karşımıza çıkıyor. Bu vitaminlerin arasında ise B3 vitamini yani niasin kritik bir yer tutuyor. Niacin ne işe yarar, hangi gıdalarda bulunur, niasinin faydaları nelerdir, tüm soruların cevapları yazımızın devamında.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Niacin (B3 vitamini) nedir, faydaları nelerdir?

Niacin, diğer adıyla B3 vitamini, suda çözünen ve vücutta pek çok önemli işlevi yerine getiren bir B vitamini türü. Çeşitli yiyeceklerde doğal olarak bulunabilir ve vücut tarafından da üretilebilir. Niacin, enerji üretimi, DNA onarımı, hücresel iletişim gibi hayati işlevlerde kritik rollere sahip bir vitamin türü. Ayrıca, deri, sinir ve sindirim sistemi sağlığının korunmasında da kritik bir rol oynuyor.

B3 vitamini, niacinamid (nikotinamid) ve nikotinik asit olmak üzere iki ana forma sahip. Her iki form da vücut tarafından kullanılabilir, ancak farklı işlevleri var:

  • Kalp sağlığını destekler: Niacin, kalp sağlığını destekleyici özellikleri ile bilinir. Kolesterol seviyelerini düzenleyerek, özellikle kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin azaltılmasına ve iyi kolesterol olan HDL seviyesinin artırılmasına yardımcı olur. Bu sayede kalp hastalığı riskini azaltmakta etkili bir rol oynar.
  • Cilt sağlığını iyileştirir: Niacin, cilt sağlığını destekleyici özelliklere sahiptir. Güneş hasarı gibi cilt problemlerinin iyileşmesine yardımcı olur, cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine katkıda bulunur.
  • Enerji üretimini destekler: B3 vitamini, vücutta enerji üretiminde önemli bir rol oynar. Karbonhidratların, yağların ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olarak metabolizmayı destekler, doğru bir şekilde çalışmasını sağlar.
  • Beyin fonksiyonlarını ve sinir sağlığını iyileştirir: Niacin, beyin sağlığı ve sinir sistemi fonksiyonları açısından oldukça kritik bir vitamin türüdür. NAD ve NADP gibi koenzimlerin önemli bir bileşeni olarak, hafıza, öğrenme ve bilişsel işlevler üzerinde olumlu etkileri vardır.
  • NAD+ seviyelerini artırır: NAD+ (Nikotinamid adenin dinükleotid), hücrelerin enerji üretimi, DNA onarımı ve sinyal iletimi gibi temel işlevlerde kritik rol oynayan bir moleküldür. Ve yaşlanma karşıtı etkileri ve bağırsak sağlığını destekleyici özellikleri ile dikkat çeker. Niacin, karaciğerdeki ve bağırsaklardaki NAD+ seviyelerini artırmada önemli rol oynar.

Niacin eksikliği, depresyon, anksiyete ve hatta nörolojik bozukluklara yol açabilir. Yeterli niacin alımı, sinir sağlığının korunmasına ve ruh halinin iyileştirilmesine katkıda bulunur. Niasin üzerine yapılan araştırmalar, bu vitaminin kalp sağlığı, yaşlanma süreçleri, beyin sağlığı ve bilişsel işlevler üzerinde olumlu etkileri olduğuna dikkat çekiyor. Dolayısıyla eksikliği halinde çeşitli olumsuz durumlar meydana gelebilir.

B3 vitamini eksikliğinde neler gözlemlenir?

Niasin ekliği, özellikle gelişmiş ülkelerde pek sık rastlanan bir durum değil. Çünkü çoğu gıdadan alınabilir. Ancak yetersiz beslenme veya vücuttaki birtakım sağlık sorunlarından ötürü niacin eksikliği meydana gelebilir. Niacin eksikliğinin yaygın belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Depresyon
  • Baş ağrısı
  • Tükenmişlik
  • Hafıza kaybı
  • Halüsinasyonlar
  • Dermatolojik problemler
  • Sindirim sistemi sıkıntıları
  • Yorgunluk hali
  • Bağışıklığın zayıflaması

Yetersiz beslenmenin yanı sıra alkol ve madde bağımlılığı, bazı ilaçların kullanımı, malabsorpsiyon sendromları ve bazı genetik koşullar da B3 vitamini eksikliğine yol açabilir.

Günlük niasin ihtiyacı

Yetişkin bir erkeğin günlük niacin ihtiyacı yaklaşık 16 mg NE, yetişkin bir kadının ise yaklaşık 14 mg NE’dir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde bu ihtiyaç artabilir. Bu miktarlar, çoğu insanın dengeli bir diyetle kolaylıkla karşılayabileceği seviyelerdir. Niacin takviyeleri kullanmadan önce, ihtiyaçlarınızı doğal besin kaynaklarından karşılayıp karşılayamayacağınızı değerlendirmeniz ve bir uzmana danışmanız önemlidir.

Niacin açısından zengin besinler

Niacin, çeşitli besinlerde doğal olarak bulunur ve dengeli bir diyetle yeterli alımı sağlanabilir. İşte niacin açısından zengin besinler:

Et ve balık

  • Tavuk göğsü
  • Hindi
  • Sığır eti
  • Ton balığı
  • Somon

Tahıllar ve baklagiller

  • Tam tahıllar
  • Fasulye, mercimek vb.

Sebzeler ve meyveler

  • Avokado
  • Yeşil sebzeler
  • Patates
  • Bezelye
  • Mantar

Diğer kaynaklar

  • Yemişler ve tohumlar

Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve niacinin sağladığı faydalardan tam olarak yararlanmak için niasin zengini gıdalara öğünlerinizde yer verebilirsiniz.

Niasin takviyesi kullanılmalı mı?

Kalp sağlığından cilt sağlığına, metabolizma desteğinden beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarının iyileştirilmesine kadar, niacinin önemi göz ardı edilemez. Sağlıklı ve dengeli bir diyet, günlük niacin ihtiyacınızı karşılayabilir. Ancak B3 vitami eksikliği yaşıyorsanız doktorunuza danışarak niasin takviyesi kullanabilirsiniz. Doktorunuz günlük kullanım şekli ve dozu için sizi bilgilendirecektir. Niacin takviyeleri, özellikle belirli sağlık koşulları için doktor tavsiyesiyle kullanıldığında, sağlığınızı destekleyebilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynaklar: webmd, healthline, mayoclinic

İlginizi çekebilir: B vitamininin faydaları nelerdir? En çok hangi besinlerde bulunur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale