X

Negatif duygular bize ne demek istiyor – Bölüm 2

Geçtiğimiz hafta 5 negatif duygudan gelen mesajları yazmıştım. Bu hafta biraz daha derine inip mesajlarıyla birlikte 5 negatif duyguyu daha paylaşıyor olacağım sizlerle… Hedef: Mutlu bir yaşam için farkındalık yaratmak ve iyi bir göze sahip olup, bütün resmi görebilmek.

18. yüzyılda yaşayan bir Kabalist varmış. Küçük yaşta babasını kaybettikten sonra yetim olarak dini bir okula verilmiş. Sonradan Kabalist olacak olan bu öğrenciye ne okulu, ne öğretmenleri ne de okul arkadaşları bir huzur vermiş. Tüm bunların üzerine geriye kalan ailesi de ona zorluklar yaşatmış.

O da sürekli kendi başına kalmak için ormanlıklara kaçarmış, kuşlara, ağaçlara hayranlıkla bakar, onların yanında muhteşem bir sevgi hissedermiş. Bir gün ormanın için yaşlı bir adam belirmiş ve demiş ki: “ Seni “İyi Bir Göz” ile onurlandırıyorum, bu benim sana hediyem olsun.”

Bakış açınızı genişletmeniz, hayata daha farlı bakmanızı sağlayabilir.

O zaman küçük bir çocuk olan bu Kabalist, hediyesinin ne olduğunu anlamamış ve kafası epeyce karışık bir şekilde köyüne, okuluna dönmüş. İşin ilginç tarafı aynı okul, aynı insanlar ve aynı köy ahalisi olmasına rağmen her şey farklıymış. Büyük bir kaos, kötülük görmüş ama kalbinin derinliklerinde neden bu kaosun kötülüklerin olması gerektiğini de içgüdüsel bir şekilde bilmeye başlamış.

İlahi özlerinden kopmuş insanları rahatlıkla seçebilmiş. Acıyı, tepkisel yaklaşımları, egoyu anında görür ve tanır olmuş ama aynı zamanda neden böyle olduğunu da, nasıl büyük bir amaca hizmet ettiğini de daha iyi anlamaya başlamış. Ve Kabalist yavaş yavaş çoğu insanın sahip olamadığı bir yeti ile onurlandırıldığını anlamaya başlamış. İyi göz; çok kötü görünen ve acı hissettiren bir durum olsa dahi, onun içindeki güç sayesinde iyiyi görüp, ona bağlanıp, sıkıntılı süreçten geçen insanlarla empati kurabilmeyi öğretir.

Haydi, çok kötü görünen ama aslında bize mesaj vermek için gelmiş olan 5 adet daha duyguya iyi gözlerimiz ile bakalım:

1. Yenilmişlik duygusu

Bu duygu aynı zamanda üzüntüyü ve yenilmiş hissetmeyi de içerir.

Mesajı: Beklediğiniz şey büyük olasılıkla gerçekleşmeyecek, durum ile ilgili ya beklentinizi bırakmalı ya da yeni baştan hedef belirleme çalışması yapmalısınız. Bu iyi bir duygu çünkü ne kadar derinden önem verdiğinizi ve yüksek standartlarınızın olduğunu gösteriyor.

Çözüm:
• Hemen bu durum içindeki dersinizi öğrenin ve istediğinizi elde etmek için gerektiği şekilde değişimi uygulayın.
• Yeni, ilham dolu ve kısa vadede sonuç alabileceğiniz bir alt hedef belirleyin.
• Çok çabuk yargıya varıyor da olabilirsiniz. Belki de geçici bir zorluktur, belki sonucun gerçekleşmesi için doğru zaman ve yer gerekiyordur. Pozitif bir hal takının ve durumu değerlendirip yeni bir plan hazırlayın.

2. Suçluluk duygusu

Bu, aynı zamanda pişmanlık ya da vicdan azabını da içerir.

Mesajı: Sizin için önemli bir yüksek standardınızı, kuralınızı çiğnediğinizi söylüyor. Hemen bu durumun bir daha tekrar etmemesi için kendinize proaktif bir formül uygulayın. Bu iyi bir duygu çünkü iç pusulanızın sizin için neyin doğru olduğunu gösterdiğine işaret.

Çözüm:
• Sizin için kritik bir kuralı çiğnediğinizi kabul edin.
• Bir daha bunun tekrarlamayacağına dair proaktif bir taahhütte bulunun.
• Şayet benzer bir durum ile tekrar karşı karşıya kalırsanız nasıl davranacağınızı zihninizde oynatın. Aynı ihlali yaparsanız durumunda ne kadar kötü hissedeceğinizi hatırlatın kendinize. Bu davranışı yapmazsanız suçluluk duygusuna hiç girmeden huzur ile yaşamınıza devam edeceğinizi zihin gözünüzde canlandırın.

3. Yetersizlik duygusu

Bu duygu aynı zamanda değersizlik hissini de içerir.

Mesajı: Şu anda bu işi bitirmek için ihtiyacınız olan seviyede bir yeteneğe sahip değilsiniz. Daha fazla bilgi, anlayış, strateji, araç ya da özgüvene ihtiyacınız var. Bu duygu güzel çünkü sizi öğrenmeye, gelişmeye ve başkalarına katkı sağlamaya yönlendirecek.

Çözüm:
• Kendinize sorun: “Şu anda bu duyguyu (yetersizlik) hissetmek içinde bulunduğum durum için uygun mu?” “Gerçekten yetersiz miyim yoksa bakış açımı, algımı mı değiştirmeliyim?” Eğer öyle ise, önce yaptığınızdan daha iyisini yapacak şekilde yeni bir aksiyon planı belirleyin.
• Gelişmek için cesaretinizi kutlayın. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Sonu olmayan ve sürekli gelişime kendinizi adayarak bu yetersizlik hissinden kurtulabilirsiniz.
• Bir rol model bulun kendinize ve ondan koçluk alın.

Kendinizi geliştirmeye açık olursanız, yetersizlik duygusundan kurtulabilirsiniz

4. Baskı altında hissetme duygusu

Bu, aynı zamanda keder, depresyon ve çaresizliği de içerir.

Mesajı: İçinde bulunduğunuz durum içerisinde sizin için en önemlinin ne olduğunu tekrar değerlendirin. Belki de çok gerçekçi olmayan bir yaklaşım ile alabileceğinizden daha fazla sorumluluk yüklenmiş olabilirsiniz. Keder ve büyük üzüntü daha çok geçtiğiniz süreç içerisinde güçlü bir anlam bulamazsanız, ya da yaşamınız sizin kontrolünüz dışında kötü çevre ve kişiler tarafından etkileniyorsa oluşur.

Çözüm:
• Sizin için ne önemli ve öncelikli ise ona odaklanmaya karar verin.
• Aklınızda olan her şeyi listeleyin ve bir öncelik listesi yapın. En önemli ve öncelikli olan işle başlayın.
• Kontrol edebildiğiniz durumlara odaklanmaya başlayın. Durum her ne olursa olsun güçlü bir anlam ve mesajı size getirdiğine inanın.

5. Yalnızlık duygusu

Bu duygu aynı zamanda tek başınalık, ayrı ve izole hissetmeyi de içerir.

Mesajı: İnsanlarla ilişki kurma ihtiyacı. Bu duygu iyidir çünkü insanlara karşı duyduğunuz sevgiyi gösterir.

Çözüm:
• Adım atıp ulaşabileceğiniz birçok kişi olduğunun farkına varın. Çevrenizde size önem veren insanların varlığını unutmayın.
• Nasıl bir “bağ”a ihtiyacınız var onu belirleyin.
• Kendinize sürekli hatırlatın: Yalnız hissetmenizin en önemli mesajı insanlara önem veriyor olmanızdır. “Ben insanlara önem veriyorum, onlarla birlikte vakit geçirmeyi seviyorum. Şu anda nasıl bir “ilişki”, “bağ” kurmaya ihtiyacım var, onu bulmalıyım ve bu doğrultuda aksiyon almalıyım”. Bu duygu sizi aksiyona geçirmek için gelmiştir.

Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz, yalnızlığınızı azaltıp daha iyi hissetmenizi sağlayabilir

“Yeliz deniyorum, deniyorum ama olmuyor, işaretleri görüyorum ama anlamlarını keşfedemiyorum.” diyorsanız, kendinize bir yol arkadaşı, koç edinin ve isterseniz bana yazın, mutluluk yolunda içinizdeki güce bağlanıp, beraberce sizin en yüksek potansiyelinize doğru yürüyelim.

yeliz@yelizruzgar.com / yeliz@powercoaching.us

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale