Neden mutluyuz? Neden değiliz?

Harvard’lı profesör Dan Gilbert, mutluluk kavramına farklı bir bakış açısı getiriyor. Çoğunlukla istediklerimizi elde edemediğimizde mutsuz olduğumuzu düşünürüz. Fakat Gilbert, tam tersini iddia ediyor. Gilbert’ın yorumuna göre, ¨psikolojik bağışıklık sistemimiz¨ işler planlandığı gibi gitmese de gerçekten mutlu olmamızı sağlıyor.

Harvard’da yaptıkları deneylerle savını destekleyen Gilbert, yaptıkları simülasyon çalışması sonunda lotoyu kazanan biri ile sakat kalan birinin aynı mutluluk seviyesinde olabileceğini açıklıyor. Mutlu olmak için illa başınıza çok iyi şeylerin gelmesi gerekmiyor, işin özü mevcut şartlar dahilinde mutluluğu yakalayabilmek.

Bu noktada iki farklı mutluluk biçiminden bahsediyor: sentetik mutluluk ve doğal mutluluk.
Doğal mutluluk istediğiniz bir şeyi elde etmektir. Sentetik mutluluk ise, istediklerimizi elde edemediğimiz zaman yaptığımız şeydir.
Sentetik mutluluk toplumda ikincil planda ne yazık ki. Çünkü insanların istediklerini elde edemedikleri halde mutlu oldukları bir toplumun ekonomik işleyişi çok da başarılı olmayacaktır. Bu noktada hiç bir dünyevi ihtiyacı olmayan Budist rahipler için bir alışveriş merkezi yapıldığını düşünün. Ne kadar kar edebilir ?

Altını çizdiği bir diğer nokta da, sahip olduğumuz alternatifler ve ¨değiştirebilme¨ imkanı. Gilbert’in yorumuna göre, ne kadar alternatifiniz varsa o kadar az tatmin olabiliyorsunuz. Harvard’lı öğrenciler üzerinde yaptıkları deney, değiştirme imkanının mutluluğu sentezlemeye yardımcı olmadığını ortaya koydu. Değiştirme imkanımız olmayan bir durumu daha rahat kabullenebiliyor ve mutlu olabiliyoruz. Oysaki, çoklu seçenekler her zaman içimizde bir şüphe bırakıyor.

Deneylerin ve araştırmaların detayları aşağıdaki videoda.
Stumbling on Happiness’in yazarı Dan Gilbert’in TED konferansları kapsamında yaptığı bu konuşma pazar keyfi için ideal. İyi seyirler!

Eda Günay
Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine ... Devam