X

Neden konfor alanınızın dışına çıkmalısınız?

“Konfor alanınızın dışına çıktığınızda, bir zamanlar bilinmeyen ve ürkütücü olan şey artık sizin için normal hale gelir.” -Robin S. Sharma

Konforlu alanın dışına çıkmak, insana yoğun duygular yaşatır. Eğer bilinmezliklerle dolu çok fazla faktör varsa, konforlu bölgenizden çıkmaz istemez ve sunulan teklife kolayca hayır deme eğiliminde olursunuz. Konforlu alanın dışına çıkmak büyülü ve parıltılı olabilir. Ancak birileri “Bu tecrübe ilk başta sana kendini çok rahatsız hissettirecek, belki utanacaksın, kendini yalnız hissedeceksin, yetersiz hissedeceksin, hatta korkacaksın” dediğinde, bu büyü ve parıltı hiçbirimizin aklına gelmez.

İlgili yazı: Zafiyetlerimiz aslında hepimizi daha başarılı yapıyor

Bunun bir nedeni, rahatsız verici bu fırsatları zaman ayırmaya değer bulmamak. “Neden tanımadığım insanların olduğu bir kutlama yemeğine gidip hem kendimi tuhaf hissedip, hem de insanlara kendilerini tuhaf hissettireyim ki” diye düşünebilirsiniz. Oysa sorunun cevabı oldukça basit; bu ufak anlarda yaşanan rahatsızlık, sizi daha büyüklerine hazırlıyor. Yani sizi güçlendiriyor.

Eğer yeni şeyler öğrenmeye ve kendinizi geliştirmeye devam etmek istiyorsanız, risk almalısınız.

İçinde bulunduğunuz halkanın dışına çıkmak sizi sarsabilir, dünyanızı baş aşağı edebilir. Bunun üstesinden gelebilirsiniz. Bundan emin olmanın en kolay yolu, bunu denemek, pratik yapmaktan geçiyor. Bir süre sonra kendinizi rahatsız hissetmek size o kadar normal gelecek ki dalgalar ne kadar sert olsa da hayatın nasıl akıp gittiğini göreceksiniz.

Bir düşünün, hayatınız otomatik pilot modunda ilerlerken gerçekten kendinizden gurur duyduğunuz bir şey yaptığınız oldu mu? Birçoğumuzun bu soruya vereceği yanıt aynı.

Uplifers olarak biz de konforlu bölgenizden neden çıkmanız gerektiğini derledik:

1. Kendinizi zorlamak, performansınızı zirveye çıkarmanıza yardımcı olur

Konforlu bölgenin dışına çıkmak, kişisel gelişim için önemli ve hatta evrensel bir unsur. Sadece alışkanlıklara ve rutine takılıp kalarak nasıl hayatınızı ve kariyerinizi ileri götürebilirsiniz? Yeni tepelere tırmanmak için belki de başaramayacağınız riskler almanız gerekir. Psikologlar, performansınızı zirveye çıkarmak için bir miktar stresin size yardımcı olabileceğini söylüyor. Bir başka deyişle, kendinizi zorladıkça fırsatları artırabilirsiniz.

İlgili yazı: Yeni tecrübeler edinmenizi engelleyen ‘hüsran bariyeri’ nasıl aşılır

2. Risk almak sizi büyütür

Çocukken hepimiz doğamız gereği korkusuz olur ve daha kolay risk alırız. Ancak büyüdükçe, başarısızlıklardan daha çok korkar hale geliriz ve kendimizi en ufak şeylerden bile sakınırız. Bu da büyüme ve kendimizi dönüştürme potansiyelimizi yok eder. Yazar John Gardner, bu durumu “Başarısız olmaktan korkmanın bedelini çok ağır ödüyoruz” cümlesiyle özetliyor. Eğer yeni şeyler öğrenmeye ve kendinizi geliştirmeye devam etmek istiyorsanız, risk almalısınız.

3. Yeni şeyler denemek sizi daha yaratıcı bir insan yapar

Yaratıcı olmak son derece riskli bir şeydir. Yaratıcı bir şeyi paylaştığınız zaman, kendinizi her türlü eleştiriye ve reddedilmeye de açmış olursunuz. Ama aynı zamanda, ne kadar risk alırsanız, yaratıcı bir şey ortaya koyma ihtimaliniz de artar. Konforlu bölgenizden çıkmak da yaratıcılığınızı destekler. 2012 yılında yapılan bir araştırma, ailesinden uzakta okumanın gençleri daha yaratıcı yaptığını ortaya koymuştu. Hesaplanmış riskler almak, kendini zorlamak ve yeni şeyler denemek, deneyimlere daha açık bir insan olmanızı sağlar.

İçinde bulunduğunuz halkanın dışına çıkmak sizi sarsabilir, dünyanızı baş aşağı edebilir.
4. Kendinizi zorlamak daha iyi yaşlanmanızı sağlar

Bizler yaşlandıkça, konforlu bölgelerimiz de eskir. Oysa biz ne kadar fırsatlara ve risklere açık olursak, hayattan daha fazla tatmin elde edip, daha iyi yaşlanabiliriz. 2013 yılında yapılan bir çalışma, yaşlandıkça yeni şeyler öğrenmenin ve aynı zamanda güçlü sosyal bağları korumanın bizleri zihinsel olarak zinde tuttuğunu göstermişti.

İlgili yazı: Akıllı riskler almak hayatınızı ve mutluluğunuzu nasıl etkiliyor?

Konforlu bölgenizden çıkmak size pek çok şey katabilir. Ancak bunu yaparken ölçüyü kaçırmamak gerek. 1908 yılında yapılan bir araştırma sonunda ortaya atılan ve günümüze kadar doğruluğundan hiçbir şey kaybetmeyen Yerkes-Dodson kuralı, uyarılmanın performansı etkilediğini gösteriyor ancak belli bir seviyeye kadar. Yani optimal anksiyete seviyesine kadar performansınızı geliştirebilirsiniz ancak bu seviyenin ötesi çok fazla stres ve performans kaybına neden olur.

Kaynaklar:
Tiny Buddha
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale