X

Mutlu bir çalışma hayatı için Google’dan alınabilecek tavsiyeler

Google’da çalışmanın ne kadar muhteşem olduğu bir şehir efsanesi gibi yıllardır dilden dile yayılır. Dünya devi şirketin genel merkezinin bulunduğu The Mountain View kampüsünde kaydıraklar bile var, çalışanlar merdiven yerine bu kaydırakları kullanabiliyor. East Coast merkezinde ise Lego istasyonları, pin-pon masaları ve katlar arasında gizli merdivenler bulunuyor. Her iki merkezde de çalışanlar kuruyemiş, meyve, hindistan cevizi suyu ve çeşit çeşit yiyeceklerin bulunduğu büfelerden ücretsiz yararlanabiliyor.

Google’ın dünya çapında binlerce çalışanı olan milyarlarca dolarlık bir şirket olduğu bir sır değil. İnsan düşünmeden edemiyor; ufak bir girişimden dünya devine dönüşen Google’ın macerasından hangi dersleri çıkarmalıyız?

İlgili yazı: Google sayesinde geleceğin teknolojisi parmaklarınızın ucunda: Project Soli

Google’ın şirket kültürü, basitlik üzerine inşa edilmiş. Çalışanlarını sağlıklı ve mutlu kılmak için yaptıkları şeyler, aslında farklı büyüklükteki birçok şirketin yapabileceği türden. Örneğin Google ofislerinde atıştırmalık büfelerinin bulunmasının sebebi, masalardaki atıştırmalıkların sayısını azaltıp, sağlıksız yiyecekleri göz önünden kaldırmak. Atıştırmalık büfesine gittiğinizde ise birkaç dilim muz, kuru mango dilimleri veya ev yapımı atıştırmalıkları görüyorsunuz. Böylelikle bir paket çikolata yerine, daha besleyici ve sağlıklı şeyler yemiş oluyorsunuz. Yemekhaneye gittiğinizde ise salata bölümündeki yiyecekler besin değerlerine göre kodlanmış durumda. Örneğin kızarmış ekmekler, fazla besleyici olmadığını göstermek için “kırmızı” kodla işaretlenmiş, marul yaprakları ise sağlıklı olduğunu göstermek için “yeşil” kodla işaretlenmiş. Aslında bu fikirlerin hiçbiri ilk defa keşfedilmiş fikirler değil, ancak çalışanların gün içindeki bilinçsiz alışkanlıkları düşünülünce bu fikirlerin yaşam kalitesinde büyük değişiklik yarattığını söylemek mümkün. Üstelik bu, birçok şirketin yapabileceği bir şey.

Google’ın şirket kültürü, basitlik üzerine inşa edilmiş.

İlgili yazı: ”C” jenerasyonunun iş dünyasının geleceği üzerindeki etkileri

Google çalışanlarıyla sohbet ettiğinizde ise onlar ne atıştırmalık büfelerinden, ne Lego’lardan ne de pin-pon masalarından bahsediyor. Google çalışanlarının en çok sevdiği şey, “standing desk” dedikleri ayakta durarak çalışmalarını sağlayan masaları. Örneğin Aaron Stein, bundan üç yıl önce Google’ın Mountain View kampüsünden New York ofisine transfer olmuş ve bacağını incitmiş olmasına rağmen kendine bu masalardan hemen bir tane istemiş. Stein, bu masayı kullanmaya başladıktan kısa süre sonra sırt ağrılarının geçtiğini ve gün içinde daha üretken olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

Bu masalar her şeyden önce Google’ın en önemli değerlerinden biri çünkü Google her şeyden önce insanların nasıl rahat ediyorlarsa o şekilde çalışmalarına izin veriyor. Çalışanlar mutlu oldukça, başka insanları da mutlu ediyor.

Kendinize ayakta durarak çalışabileceğiniz bir masa yapabilirsiniz.

Google’ın Fitness Programları Yöneticisi Newton Cheng de çalışan mutluluğunun şirket kültürü açısından ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Google’ın sağlık ve dans programlarının içeriğinden örnekler veren Cheng, “İnsanların mutlu olmasına yardım ettiğimizde, onların yaratıcı ve yenilikçi olmalarını da desteklemiş oluyoruz” diyor. Yani çalışanların sağlıklı ve mutlu olmasını sağlayarak, bir bakıma şirkete yatırım yapılmış oluyor. Google’ın bu etkin stratejisi aslında oldukça basit; çalışanlarının iş sırasında kötü alışkanlıklardan uzak durmasını ve ofiste geçirdikleri süre içinde sağlıklı alışkanlıklara yönelmelerini sağlamak.

İlgili yazı: Gün ortasında uyumak çalışma performansını ve yaratıcılığı artırıyor

Çalışanların sağlıklı tercihleri yapmalarını sağlamak için onları teşvik etmenin de birçok yolu var. Örneğin her hafta belli bir saatin üzerinde egzersiz yapanların özel sağlık sigortalarının kapsamının genişletilmesi, yarışmalar düzenlenmesi veya sağlıklı kilosuna ulaşanlara ikramiye verilmesi bunların bazıları. Bu durum ilk bakışta şirketler açısından maliyetli gibi görülebilir ancak araştırmalar, çalışanlarının fitness ve sağlıklı yaşam olanaklarını destekleyen şirketlerin uzun dönemde sağlık harcamalarının azaldığını gösteriyor. Ayrıca sağlıklı çalışan demek, daha mutlu ve daha üretken çalışan demek. Google’ın ayakta durarak çalışmaya imkan veren masaları, bir teknoloji devinin sağlık ve iş arasındaki ilişkiyi ne kadar iyi anladığının en güzel örneklerinden biri. Bu masaları kullananlar daha fazla enerji harcıyor, kaslarını daha çok kullanıyor ve oturarak çalışanlara göre bedenlerini daha sağlıklı tutabiliyor.

Daha sağlıklı bir ofis ortamı için Google’dan alınabilecek tüyolar

Hepimiz Google’da çalışamayız. Ancak Google’ın çalışanlarının sağlığı ve mutluluğu için attığı adımları uygulayabiliriz. İşte bunlardan bazıları:

– Şeffaf plastik kaplarda veya cam kaplarda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun
– Kendinize ayakta durarak çalışabileceğiniz bir masa yapın. Ansiklopedileri kullanarak bilgisayarınızı yükseltmek bir seçenek olabilir
– Öğle aralarında kısa yürüyüşler yapın
– Sağlıklı yaşam odaklı bir çalışma alanı oluşturun. Adımsayar kullanarak iş arkadaşlarınızla aranızda ufak bir yarışma düzenleyebilirsiniz

Kaynak:
Greatist

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale