X

Modern hayatta popüler, özünde antik bir deneyim: Yoga

İşyerinizde veya evinizde veya bir mekândasınız. Dışarıdan bir arkadaşınız, eşiniz veya akrabanız giriyor içeriye. Bedeni aynı beden, yüzü aynı yüz, elleri, kolları, boyu posu her şeyi aynı. Ama omuzları hafif aşağı düşük, yüzünde net bir ifade yok. “Merhaba“nıza karşılık zoraki, yalandan bir gülümsemeye eşlik eden hacmi düşük bir tonda bir “Merhaba.” “Nasılsın, iyi misin?” diye sorduğunuzda sizin gözünüzle görüp kalbinizle algıladığınız her ne varsa hepsini yalanlarcasına “İyiyim” diyor. İnanır mısınız buna? İyi midir gerçekten?

Bizler beden, zihin ve ruhtan oluşan varlıklarız. Burada ruh dediğimize bilinç veya farkındalık da demek mümkün aslında. Sadece bunlardan herhangi biri olacak kadar da sığ değiliz üstelik. En önemli kısım ise bu üçünün birbiri ile olan bağı. Zihin olmazsa bedenle bağlantıya geçmek mümkün değil, bağlantıya geçebilmek içinse farkındalığın o anda mevcut olmasına ihtiyaç var.

Yoga deneyimi yaşamak demek beden, zihin ve ruhla temasa geçmek demek. Stil fark etmeksizin tüm yoga pratiklerinde zihnin farkındalığını nefese davet eder, başta beden parçaları olmak üzere nefesin zihinde ve kalpte yarattığı duyumlarla samimi, yargısız ve şefkatli bir ilişki kurmayı ararız.

Zihinde bir şeyler ters gidiyorsa, zihin bir şeyle meşgulse, meşguliyeti negatif şeyler içeriyorsa bu biz istesek de istemesek de bedende görünür olacaktır. Hele ki zihnin müdahaleci yanı yok mu?! Çoğu zaman beden yorgun ve dinlenmek isterken “Uyuma, dinlenme, daha yapılacak işler var” diyerek bedeni peşinden sürükleyen yanı.

Şu aşamada zihninizi, bedenle olan ilişkinizi gözlemeye davet etmeme izin verin lütfen. Bilgisayar vb. ağır şeyler taşıdığınız çantanızı tek omzunuza asılı mı taşıyorsunuz? Tüm gün kollarınızı sabit tutup sadece parmaklarınızı kullanarak, dikkatli bir şekilde gözünüzü ekrandan ayırmadığınız bir işiniz mi var? Gününüzün büyük kısmı sabit bir koltukta oturarak mı geçiyor? Belki işiniz gereği tüm gün ayaktasınız. Yoğun trafikte manuel veya otomatik vitesli araba mı kullanıyorsunuz?

Peki ya enerji seviyesi? Enerjinizi verimli kullanabiliyor musunuz? Her yeni sabahla tazelenmişlik hissini veren enerjinizin bir kısmını gece yatma vaktine kadar koruyabiliyor musunuz? Yoksa günün en yoğun saatlerinde çoğunu harcayıp kalanında kendinizi arkasından ittiğiniz bir araba gibi bitkin mi hissediyorsunuz?

Gündelik yaşantımızın çoğunu yoğunluk içinde, fiziksel bedenimizin durumuna çok da dikkat göstermeden geçiririz. Çoğunlukla evimizde koltuğumuza oturmadan veya yatağımıza uzanmadan bedenimizde bir ağrı ve/veya yorgunluk olduğunu fark etmeyiz. Şayet koltukta birkaç saatlik bir dinlenme veya verimli bir gece uykusu ile ağrı veya yorgunluk hissi azalıyorsa bedenin bu fısıltısına uzunca bir süre kulak vermiyor oluruz.

Bir adım ötesinde beden fısıldamaktan bağırma aşamasına geçtiği zamanlarda; kronik ağrılarımız, periyodik dönemlerde baş gösteren ağrılı, huzursuzluk veren duyumlarımız varsa eğer; belki farkındalık artık mecburen söz konusu bölgelerdedir ama bu kez de bu beden parçaları ile ilişkimiz değişmiştir. Ağrısı, acısı mutsuz edip yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkilediğinden o bölgeye en uykumuz olduğu, sessizliğe ihtiyacımız olduğu zamanda aşırı yüksek sesle gürültü yapan üst komşuya duyacağımız türden hisler besleyebiliriz.

Omuzların gergin oluşu pek çoğumuz için alışıldık bir hal almıştır. Üzerimize aldığımız her türden sorumluluğu omuzlarımızda taşıdığımız için olabilir mi? Veya eski kalp kırıklıklarımızın yenilenmesi olasılığına karşı kalbimizi korumak üzere omuzlarımızı içe doğru çevirmiş olabilir miyiz? Ne dersiniz?

Kalp ve zihin hattının tam ortasında mevcut bulunan iki omzumuzun üzerindeki kıymetli başımızı dengeyle taşımaya aracılık eden boynumuz fiziksel, duygusal veya zihinsel fark etmeksizin bir gerilim yaşadığında boynun varlığı baş veya boyun ağrısı olarak görünür olabilir.

Dik durmak için yerçekimine gösterdiğimiz direncin etkisini en çok sırt ve omurlarda hissederiz ki hayatınızın en azından bir döneminde bu alanlarda ağrı veya acı hissetmiş olabilirsiniz.

Manuel vitesli araç kullanıyorsanız debriyajdan ötürü, otomatik vitesli kullanıyorsanız tek bacağınızı kullanmanızdan ötürü bir bacak ile diğer bacak kaslarının yorgunluk seviyesi farklılaşmış olabilir.

Bacaklarımızdaki enerjiyi birbiriyle dengeleyebildiğimizde bacakları da dengelemek mümkündür. Bu da fiziksel denge gerektiren tüm hareketlerimize kararlılık ve istikrar getirecektir.

Avuç içlerimizi gökyüzüne çevirmek ve parmakların arasını açıp beş parmağın beşinin ayrı ayrı gösterdiği olasılıkları görmek, omuzları ve göğsü rahatlatırken bizleri hayata karşı açık, alıcı bir duygu durumuna getirmeye destek olabilir.

Gözlerin yumuşamasına ve gevşemesine davet göndermek daha rahat bir görüş sağlamakla birlikte alın bölgesinde istemsizce biriken kaygı ve gerilimi alıp götürebilir.

Nefes! En önemli yaşam enerjisi kaynağımız. Verdiğimiz her nefes görevini tamamlamış kullanılmış bir yaşam enerjisi iken, ondan boşalan alana aldığımız her yenisi ise yepyeni taptaze bir yaşam enerjisi. Nefes, hava vasıtasıyla organlarımıza, kemiklerin aralarına ve içlerine boşluklardan dolarak ulaşır.

Zihinse nefesin, düşüncelerimizin, ağrılarımızın, fiziki veya duygusal tecrübelerimizin izlerinin olduğu alanlara yönlenmesine, bu alanlara dair bir farkındalık oluşmasına aracılık eder.

Yoga pratiği yukarıda bahsi geçen gevşemek, dinlenmek, fark etmek ve güçlenmenin tüm aşamalarından farkındalıkla geçmenizi sağlayabilir. Düzenli yoga pratiği bu hali matınızın dışına taşımanıza katkı sağlayacaktır.

Nefes çalışmaları (pranayama), asana (fizik bedenle yapılan yoga pozları) ve meditasyon (çoğunlukla nefes aracılığı ile) ile dikkati duyumlara davet edip, yargısız, şefkatli, samimi bir gözlem yapma hali, stil fark etmeksizin tüm yoga pratiklerinin akışını oluşturur. Aslında dikkati duyumlara davet etmek içeride ve dışarıda olan her ne varsa ona yargısız, şefkatli, samimi bir yakınlık göstermek ve gözlemlemek sadece meditasyon aşamasını değil yoganın bütünün kapsar.

Farkındalıklı bir yoga deneyimi ile fiziksel beden, zihin ve ruhtan meydana gelen tüm varlığımızdaki gerginlik, huzursuzluk, rahatsızlık hislerinin akıp gitmesine, daha güçlü, daha istikrarlı, daha ağrısız bir bedene davet gönderebiliriz.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Senin mucizen içinde: Yapman gereken tek şey doğru yere bakmak

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale