X

Mistik bir yolculuk: Mısır gezi rehberi

Gizemi hala çözülmemiş piramitleri, dev heykelleri, benzersiz iklimi, dünya üzerindeki en iyi dalış noktaları ile turistlerin göz bebeği ve belki de her insanın ölmeden önce görülecek yerler listesindeki önemli bir kahramanı, antik ülke: Mısır! Nil Nehri’nin benzersiz manzarası, piramitlerin büyüleyici heybeti, buram buram tarih kokan sokakları ile son yılların en popüler turistik rotalarından Mısır’ı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, işte işinize yarayacak tüm detaylar:

Mısır’a vize var mı?

Mısır vize istiyor mu sorusu belki de son zamanların en merak edilen sorularından biri. Mısır, yıllardır Türk Vatandaşları’ndan vize istiyordu, 45 yaşından büyük kişiler içinse kapıda vize prosedürü uyguluyordu. Öte yandan, Mısır’ın deniziyle, plajlarıyla, dalış noktaları ile ünlü şehri Şarm el Şeyh içinse bir süredir yaş sınırı olmaksızın Türk Vatandaşları’na kapıda vize alma hakkı sunuyordu. Ancak, bu vize uygulaması ile yalnızca Şarm el Şeyh’de bulunma hakkı vardı, Kahire ve/veya diğer şehirlere geçme izni bulunmuyordu.

Yapılan son açıklamalar doğrultusunda ise Türk Vatandaşları için Kahire’de dahil olmak üzere kapıda vize alma hakkı sunulmaya başlandı. 25 dolar karşılığında ülkeye girmeden alınan vize ile Mısır’da 90 günü geçmeyecek şekilde bulunma hakkı var. Diğer bir deyişle artık uzun prosedürler ve bekleme süresi gerektirmeden kapıda vize uygulaması ile Mısır’ı ziyaret etmek mümkün.

Mısır’a nasıl gidilir?

İstanbul’dan THY veya Pegasus Havayolları ile Mısır’a düzenlenen direkt uçuşlar mevcut. Mısır’ın en yaygın olarak kullanılan ve tercih edilen havaalanlarından Kahire Uluslararası Havalimanı ve Şarm el Şeyh Havalimanı’na yaklaşık 2 saatlik seferler ile ulaşmak mümkün. Kahire’ye gidip karayolu ile Şarm el Şeyh’ geçmek veya tam tersi istikamette hareket etmek de oldukça kolay. Yani, ülkeye giriş yaptıktan sonra karayolu ile diğer şehirlere de geçebilirsiniz. Ancak, şehirler arasındaki sınırlarda güvenlik kontrolü olduğunu ve şehre girmek için izin verme konusunda yetkililerin inisiyatif kullanabildiğini de belirtmekte fayda var.

Mısır’a ne zaman gidilir?

Elbette ki bu sorunun kesin ve net bir cevabı yok. Bu tamamen sizin tatil programınıza, izin tarihlerinize ya da hangi mevsimde daha rahat gezebileceğinizi düşündüğünüzle doğrudan ilişkili. Ancak, Mısır, çoğunlukla kuru ve sıcak bir iklimi olan bir ülke. Genel olarak, Mısır’ın iklimi, Akdeniz iklimi ile çöl iklimi arasında değişiklik gösterir ve büyük bir ülke olması nedeniyle, farklı bölgeler arasında iklim farklılıkları görülebilir.

Yine de genel olarak sıcak olduğunu ve özellikle yaz aylarında sıcaklıkların dayanılmaz seviyelere eriştiğini göz önünde bulundurduğumuzda Mısır’ı ziyaret etmek için en uygun dönem, genellikle Ekim-Nisan arasındaki dönemdir. Çünkü bu aylarda hava daha ılımandır ve nem oranı daha düşüktür. Bölgelere bağlı olarak hava durumu ve sıcaklık dalgalanmaları farklılık gösterebilir, bu yüzden seyahat etmeden önce hava durumu tahminlerini kontrol etmenizde fayda var.

Mısır’da ne yapılır?

Mısır, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü, eşi benzeri olmayan eserlerle dolu, dünyanın en güzel sahillerine sahiplerine sahip şahane bir turistik destinasyon ve birçok nedenle kesinlikle ziyaret edilmeye değer!

Dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan Antik Mısır’ın beşiği olarak kabul edilen Mısır, dünyaca ünlü piramitleriyle, antik kalıntılarıyla, tarih kokan yapılarıyla binlerce yıllık tarihe sahip medeniyetlerin izlerini taşıyor. İster kültürel ister deniz turizmi yapmak isteyin Mısır’ın farklı şehirlerinde hepsini deneyimleyebilirsiniz… Öte yandan, Mısır’da mutlaka görülmesi gereken yerlere geçmeden önce hemen “kesinlikle yapmadan dönmeyin” listesini kısaca paylaşalım:

  • Çölde safariye çıkın.
  • Piramitleri görün.
  • Dalış yapın.
  • Tekne turuna katılın.
  • Yerel halkın içine karışın.
  • Meşhur yemeklerinin tadına bakın.

Şimdi gelelim detaylara… İşte Mısır’da gezilecek yerler, yemeklerini denemeniz gereken restoranlar ve benzersiz bir tatil deneyimi sunan konaklama yerleri:

Mısır’da gezilecek yerler

Antik ülke Mısır’ın elbette ki her şehri, her sokağı görülmeye değer! Ancak, tatillerde zamanımız dar, isteklerimiz çok. O yüzden en popüler yerleri görmek çoğumuzun arzusu. Kahire’den İskenderiye’ye işte Mısır’da mutlaka görmeniz gereken yerler:

Mısır’ın başkenti: Kahire

Giza Piramitleri: Kahire’de bulunan ve şehrin neredeyse birçok noktasından görülebilen Giza Piramitleri, Mısır’ın en ünlü ve etkileyici antik yapıları. Büyük Piramit (Keops Piramidi), Orta Piramit (Kefren Piramidi) ve Küçük Piramit (Mikerinos Piramidi) olarak üç ana piramit bulunuyor. Bu yapılar, antik Mısır’ın en zengin yapıları arasında ve dünyanın yedi harikasından biri! Üstelik piramitlerin içine de girilebiliyor. Yani, yalnızca dışarıdan önünde fotoğraf çektirmek zorunda değilsiniz, içine girip büyülenebilirsiniz! Ayrıca, piramitler ziyaretinizde bol bol deve ile de karşılaşmaya hazır olun

Büyük Gize Sfenksi: Giza Piramitleri’nin hemen yanında yer alan Büyük Gize Sfenksi, aslan biçiminde kafası ile bir firavun başı şeklinde olan 73.5 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde ve 20 metre yüksekliğinde devasa bir heykel. Bu devasa heykelin yükselen güneşi karşıladığı için Gize Piramitleri’nin koruyucusu olduğuna inanılıyor ve dünyadaki en büyük tek-taş heykel olarak kabul ediliyor.

Nil Nehri: Mısır’ın hayat kaynağı: Nil! Havzası Afrika kıtasının onda birini kaplayan ve Dünya’nın en uzun ikinci nehri olan Nil, Kahire’den geçerek Sudan’a kadar uzanıyor ve şehrin tarımı, ulaşımı ve turizmi için hayati bir rol üstleniyor. Nil Nehri’nde yapılan nehir turları ile muhteşem manzaranın tadını çıkarabilir, yemekli, eğlenceli tekneler ile geceleri keyifli bir etkinliğe katılabilirsiniz.

Kahire Tahrir Meydanı: Kahire’nin merkezi noktalarından biri olan Tahrir Meydanı, Mısır’ın tarihinde önemli rol oynamış ünlü bir meydan. 2011 Mısır Devrimi’nden sonra ünlenen bu meydan, çeşitli anıtlar, müzeler ve alışveriş yerleri ile dolu.

Han El-Halili Çarşısı: Kahire’nin en ünlü ve en eski çarşılarından biri olan Han El-Halili, renkli ve canlı atmosferiyle unutulmaz deneyimler sunuyor! Osmanlı Dönemi’nde Türk Çarsısı olarak bilinen Han El-Halili baharatlar, el yapımı eşyalar, geleneksel kıyafetler, takılar ve hediyelik eşyalarla dolu! Mısır’ın zengin kültürünü yansıtan benzersiz atmosferi deneyimleyebilirsiniz…

Kahire Kalesi: Mısır’ın başkenti olan Kahire’de bulunan Salahaddin Eyyubi’nin yaptırdığı Kahire Kalesi, şehrin tarihi sembollerinden biri. Kahire’nin panoramik manzarasına tanıklık etmek istiyorsanız bu kaleden daha iyisi olamaz!

Muhammed Ali Camii: Kahire Kalesi içinde yer alan Muhammed Ali Camii, Mısır’ın en ünlü camilerinden biri 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen cami, Osmanlı mimarisinin etkileyici örnekleri arasında. Caminin kubbesi, minareleri ve iç mekanındaki süslemeleri kesinlikle görülmeye değer. Üstelik manzarası da şahane!

Mısır’da ne yenir?

Peki, Kahire’de nerede konaklanır ve ne yenir? Konforlu konaklama yerlerine ve ünlü restoranlarına geçmeden önce Mısır’da mutlaka denemeniz gereken lezzetleri sıralayalım. İşte Mısır’da ne yenir sorusunun lezzetli cevapları:

Koşari: Mısır mutfağının klasik bir lezzeti olan Koşari, pirinç, makarna, yeşil mercimek ve kızarmış soğanların harmanlanmasıyla hazırlanan bir tat. Çok doyurucu ve adeta görsel şölen!

Havavşi: Mısır mutfağının geleneksel bir tatlısı. İrmik ve şerbetle pişirilen kıyır kıyır bir hamur olan havavşi genellikle üzerine pudra şekeri serpilerek servis ediliyor.

Falafel: Falafel, Mısır ve Orta Doğu mutfağının popüler bir lezzeti. Bu kızarmış toplar, nohut, bakla veya mercimek bazlı hazırlanıyor ve aslında ülkemizde de oldukça yaygın! Ama bir de Mısır’da, yerinde deneyin!

Humus: Humus, Mısır ve diğer Orta Doğu ülkelerinde yaygın olarak tüketilen bir meze. Elbette ki çoğumuz aşinayız ancak Mısır’da bir başka tatlı geleceğine eminiz!

Mısır kahvesi: Mısır kahvesi, koyu kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılan geleneksel bir içecek. Kahve, öğütülüp cezvede kaynatılarak hazırlanıyor. Bir nevi Türk kahvesini andırıyor olsa da tadı ve sunumu biraz daha farklı. Denemeden dönmeyin!

Umm Ali Tatlısı: Umm Ali, Mısır mutfağından gelen bir tatlı. Süt bazlı tatlı, kızarmış ekmek parçaları, badem, fındık ve kuru üzüm gibi malzemelerle hazırlanıyor ve sıcak olarak servis ediliyor.

Şavarma: Şavarma, Mısır’ın popüler sokak yiyeceklerinden biri. Genellikle dana veya tavuk etinden yapılan şavarma, dikey bir ızgarada pişiriliyor. Aslında Türk dönerine de benziyor diyebiliriz.

Ful medames: Ful medames, Mısır’ın kahvaltıda sıklıkla tüketilen bir lezzet. Genellikle haşlanmış bakla, limon suyu, zeytinyağı ve baharatlarla birlikte servis ediliyor.

Mısır mutfağına özgü bu lezzetleri hemen hemen her yerel restoranda ve hatta sokak aralarında bulabilmeniz mümkün! Ancak, dünya mutfaklarının da başarılı bir şekilde yansıttığı harika yemek yerleri ve barlar da var.

Kahire’de konaklama ve ünlü restoranlar

İster Nil’in eşsiz manzarasına ister piramitlerin heybetli görüntüsüne karşı olsun Kahire’de otellerin benzersiz bir konaklama deneyimi sunduğu aşikar! Dünyaca ünlü pek çok otel zincirine denk gelebileceğiniz Kahire’de her bütçeye uygun konaklama yeri bulmak mümkün.

Grand Pyramid View Hotel, Aracan Pyramids Hotel, Giza Inn, Miramar Talaat Harb, Kempinski Nile Hotel Cairo, Cairo Marriott Hotel & Omar Khayyam Casino, JW Marriott Hotel Cairo seçenekleriniz arasında yer alabilir. Benzersiz manzaraları ile aklınızı başınızdan alacaklarına eminiz!

Yemek yerlerine gelecek olursak da harika restoranlar bulmanız mümkün. Hatta istemeseniz bile bulabilirsiniz Çünkü Mısır, mutfağına sahip çıkan ve başarılı bir şekilde yerli yabancı herkese sunan lezzet duraklarıyla dolu bir ülke. Biz yine de Kahire’nin en iyi restoranlarını paylaşalım: Andrea Mariouteya, Zooba, Naguib Mahfouz Cafe, 139 Pavilion, Le Pacha 1901, Pier 88, kesinlikle uğramanız gereken yerler. Merak etmeyin, Kahire’yi gezerken hepsi yolunuzun üzerinde olacak.

Dalışçıların gözdesi: Şarm el Şeyh

Tiran Adası: Tiran Adası zengin bir deniz yaşamı sunuyor ve büyülü dünyaların kapılarını aralıyor. Adanın etrafında, zengin bir deniz yaşamı, renkli mercan resifleri ve göz alıcı su altı manzaraları bulunuyor. Ayrıca, dalış yerleri ile de oldukça meşhur!

Ras Muhammed Milli Parkı: Muhammed Milli Parkı, doğal güzellikleri ve su altı yaşamıyla ünlü. Park, kıyı şeridinde korunan alanlar ve mercan resifleri ile dolu. Burada dalış yapabilir veya sadece doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz.

Old Bazaar: Şarm el Şeyh’te bulunan Old Bazaar, yerel el sanatları, hediyelik eşyalar ve geleneksel Mısır’a özgü ürünlerin satıldığı bir pazar yeri. Burada renkli dükkanlar arasında dolaşabilir, yerel el sanatı ürünleri satın alabilir ve Mısır’ın kültürel dokusunu yansıtan hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.

Soho Meydanı: Şarm el Şeyh’in merkezinde bulunan Soho Meydanı, restoranlar, kafeler, dükkanlar ve gece hayatıyla ünlü bir bölge. Meydan, turistlerin alışveriş yapabileceği, yemek yiyebileceği ve eğlenebileceği bir merkez konumunda.

Şarm el Şeyh, Mısıra gitmişken sadece piramitleri görmeyeyim, biraz da deniz tatili yapayım diyenler için benzersiz bir lokasyon! Üstelik, dalış sporu ile ilgileniyorsanız dünya üzerinde daha iyi bir yer bulamayacağınızı da belirtelim! Peki, Şarm el Şeyh en iyi dalış yerleri neresi? Ras Ghozlani, Marsa Bareika, Ras Za’atar, Jackfish Alley, Eel Garden, Shark Observatory, Anemone City, Shark Reef en meşhur dalış rotaları arasında. Ayrıca, sahile kıyısı olan büyük otellerin çoğunda da dalış yapmak mümkün. Profesyonel ekiplerden ders alabilir veya ekipmanları kiralayarak masmavi suların benzersiz renklerle döşeli dünyasına atlayabilirsiniz!

Peki, nerede konaklanır? Tatil beldesi olduğu için ülkenin diğer şehirlerine göre konaklama biraz daha pahalı olabilir, ancak deneyimleyeceğiniz anıları düşününce her bir kuruşuna değer diyebiliriz! Eğer denizin, kumun, güneşin, dalışın en güzel halini görmek istiyorsanız büyük otellerde konaklamanızda fayda var. Yine de bütçenize uyanı seçebilirsiniz. Bizim önerimiz manzarasıyla büyüleneceğiniz, aradığınız her şeyi bulabileceğiniz ve dalış yapabileceğiniz Rixos Sharm El Sheikh. Fakat, farklı seçenekler de mevcut. Logaina Sharm Resort, Coral Hills Resort, Grand Rotana Resort & Spa, Safir Sharm Waterfalls Resort, Renaissance Sharm El Sheikh Golden View Beach Resort, Meraki Resort Sharm El Sheikh de şehrin en iyi konaklama yerleri arasında. Ayrıca, en iyi yemekleri de buralarda yiyebileceğinizi belirtelim. Ama otelden çıkmak isteyenler için şehirde de güzel yerler mevcut.

Bitt Kebap, Fares, Fusion 21, El Kahwa, El Masrien ve Abou El Sid Restaurant’ı da deneyebilir, hem dünya mutfağının hem de yerel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.

Huzurun adresi: İskenderiye

İskenderiye Feneri: İskenderiye Feneri, Mısır’ın İskenderiye şehrinde bulunan tarihi bir simge. Antik dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul ediliyor. Döneminin en yüksek yapısı olan ve gemilere rehberlik eden bu fener, İskenderiye’nin en önemli sembolü.

Stanley Köprüsü: Stanley Köprüsü, İskenderiye Koyu’nda bir asma köprü. 20. yüzyılın başlarında inşa edilen ve Mısır’ın önemli bir simgesi haline gelen köprü, güzel mimarisi ve manzarasıyla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Köprüyü yürüyerek geçebilir veya çevresindeki alanda yürüyüş yapabilirsiniz.

Kayıtbay Kalesi: Kayıtbay Kalesi, İskenderiye Körfezi’nde yer alan bir Osmanlı kalesi. Sultan Kayıtbay tarafından 15. yüzyılda inşa edilen kale, savunma amaçlı olarak kullanılmış ve zaman içinde restore edilmiş. Bugün ise aynı zamanda müze olarak hizmet veriyor. Kale içindeki sergileri gezebilir, şehrin panoramik manzarasını izleyebilirsiniz.

Montaza Sarayı: Montaza Sarayı, İskenderiye’de deniz kıyısında yer alan büyüleyici bir yapı. Sarayın büyük bir bahçesi ve göz alıcı manzaraları var. Dilerseniz sarayda keşfe çıkabilir ya da bahçede yürüyüş yapabilirsiniz.

İskenderiye de tıpkı Sharm el Sheik gibi benzersiz deniz manzarasına sahip otellerle dolu. Bütçenize göre farklı konaklama seçeneklerini değerlendirebileceğiniz gibi en güzel manzaradan ve konfordan faydalanmak isterseniz, zincir otelleri tercih edebilirsiniz. Hilton Alexandria Corniche, Sunrise Alex Avenue Hotel, Steigenberger Cecil Hotel, Four Seasons Hotel Alexandria gibi seçenekleri değerlendirebilir, hem en güzel manzaraya hem de sahil keyfine sahip olabilirsiniz.

Tıpkı Kahire ve Şarm el Şeyh gibi İskenderiye’de de hem dünya mutfağını hem de yerel lezzetleri deneyimleyebileceğiniz pek çok restoran var. Bu konuda otellerin restoranları fazlasıyla ün salmış olsa da şehrin içinde Sahar El-Laialy Restaurant, The Majestic, Elaine’s de kesinlikle denenmeye değer!

Tropik esintilerin ev sahibi: Hurgada

Giftun Adası: Tropik bir Mısır Adası: Giftun! En turistik yerlerden biri olan ve dünyaca ünlü güzelliklere sahip olan Giftun Adası’nda gün batımının keyfini sürebilir, Kızıldeniz’in berrak suları içerisinde sonsuzluğa doğru yüzebilirsiniz.

Mahmya Adası: Tam bir ekoturizm cenneti olan Mahmya Adası Kızıldeniz’in masmavi sularının ve en kaliteli yemeklerinin, özellikle de deniz ürünlerinin sunulduğu, beyaz kumlarla çevrili şahane plajlarla dolu.

Hurghada Grand Aquarium: Her yaştan insanın bayılacağı benzersiz bir akvaryum! 1200’den fazla hayvana ve 100’den farklı türe ev sahipliği yapan bu akvaryum, Hurgada’ya kadar gitmişken kesinlikle ziyaret etmeniz gereken yerler arasında.

Hurghada Marina: Bir marina dendiğinde aklınıza gelen her şeyi bir kenara alın ve her birinin en görkemli halini düşünün. Hurghada Marina’nın restoranları, yürüme alanları, alışveriş yerleri ve çok daha fazlası kesinlikle hayran bırakacak türden.

El Dahar: Hurgada’nın gerçek kalbi olan El Dahar, Antik Mısır atmosferini yaşamak isteyen herkesin kesinlikle görmesi gereken bir yer! Eski çarşısı, geleneksel yemekleri, kültürel etkinlikleri ve ışıklı gösterileriyle herkesi içine çekmeyi başaracak türden…

Yine ülkenin diğer popüler şehirleri gibi otelleriyle de adından söz ettirmeyi başaran Hurgada’da da konaklamak için pek çok alternatif var. Ancak en iyi seçeneklerden birinin Jaz Aquaviva ve Rixos Premium Magawish olduğunu söyleyelim. Titanic Resort ve Premier Le Reve Hotel & Spa da en güzel konaklanacak yerler arasında.

Şehrin meydanlarında Mısır mutfağından pek çok lezzeti sokaklarda ve restoranlarda bulabilirsiniz. Ancak oldukça şık ve üst düzey bir lezzet deneyimi sunan yerler de var. Granada, Nino’s Restaurant, Bongoyo Restobar, Sofra Middle Eastern Cuisine ise en harika seçenekler!

Tarihi dokular: Luxor

Colossi of Memnon: Nil Nehri’nin karşı tarafında, Luxor’da yer alan Colossi of Memnon, antik Mısır’ın heykellerinden oluşan iki devasa dikilitaş. Bu dikilitaşlar, Amenhotep III döneminde inşa edilmiş ve eski Mısır’ı koruma görevi üstlenmiş. Fotoğraf çekmek için de harika bir yer olduğunu belirtelim .

Hatşepsut Tapınağı: Hatşepsut Tapınağı, Luxor’un batısındaki Deir el-Bahari vadisinde. Antik Mısır Kraliçesi Hatşepsut’un anısına inşa edilen bu tapınak mimari açıdan çok etkileyici bir örnek.

Krallar Vadisi: Krallar Vadisi, antik Mısır firavunlarının mezarlarını içeren bir nekropol ve pek çok firavunun mezarına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca bu mezarlar, eşsiz duvar resimleri ve heykellerle süslü!

Luxor Müzesi: Luxor Müzesi, antik Mısır dönemine ait birçok eseri sergileyen bir müze. Müzede, firavunların heykelleri, takılar, mumyalar ve diğer arkeolojik buluntular gibi önemli eserler var.

Karnak Tapınağı: Karnak Tapınağı, Luxor’un kuzeyinde yer alan en büyük antik tapınak komplekslerinden biri. Bu tapınak, farklı dönemlerde birçok firavun tarafından inşa edilmiş ve korunmuş ve bu nedenle de Mısır’ın en kutsal kabul edilen yerleri arasında.

Luxor’da hem tarihi dokusu hem de büyüleyici mimarisiyle dikkat çeken pek çok konaklama yeri var. Bunların arasında en iyileri olarak değerlendirilen oteller ise; Hilton Luxor Resort Spa, Sofitel Winter Palace ve Sonesta St. George Hotel Luxor.

Mısır yemeklerini en güzel şekilde deneyimleyebileceğiniz restoranlar arasında ise Al Sahaby Lane Restaurant, 1886 Restaurant, Aisha ve Tutankhamon bulunuyor.

Mısır’da ziyaret etmek için tercih edeceğiniz şehir veya şehirler neresi olursa olsun keyifli zaman geçireceğinizden hem deniz hem de kültürel bir tatil yaşayacağınızdan ve tarihin tozlu sayfalarına yolculuk yapacağınızdan eminiz.

Daha fazla gezi rehberi için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale