X

Mindful eating: Yeme farkındalığı kilo vermeye yardımcı olabilir mi?

Ne çok duyar olduk, “mindful eating”i. Türkçesi “yemek yeme farkındalığı”. Günlük rutininizi düşündüğünüzde telefonunuza ya da bilgisayar ekranınıza bakmadan maksimum kaç dakika durabiliyorsunuz? Peki bu durumu yemek yemek için düşündüğünüzde; yemek yerken kaç dakika telefona ya da bilgisayar ekranına bakmadan, herhangi bir iş ile ilgilenmeden ya da hiçbir şey düşünmeden durabiliyorsunuz?

İşte yeme farkındalığı tam da burada başlıyor. Temeli ise ne yediğinizden çok, ne zaman, ne kadar ve nasıl yediğinizi sorgulamaya dayanıyor. Yaşam şartlarımızı göz önüne aldığımızda çoğumuz yemek yerken bir telefon ya da bilgisayar ekranı ile meşgul oluyor ya da stres halinde düşüncelere dalıyoruz. Bu durumda da odağımız yemek yemekten dağılıyor, beynimiz farklı alıcılara da açık hale geliyor. Sadece tokluk sinyalleri değil yediğimiz yemeğin dokusunu, tadını, kokusunu da yeterince algılayamıyoruz. Zincirleme olarak da ne kadar yediğimizi fark edemiyor ve fazla kalori alımına neden oluyoruz. Yakamadığımız bu kaloriler de depolanıp, olumsuz dönüş yapmış oluyor.

Üstelik durum sadece bununla da bitmiyor! Alışkanlık haline dönüşen bu durum yemek yerken telefon/bilgisayar ile oyalanmayı ya da tam tersi olan telefon/bilgisayar ile oyalanırken aç olunmasa bile yemek yeme isteğini tetikliyor. İşte bu kısır döngüyü kırmak, yeme farkındalığını uyandırmak ile mümkün. Kabaca anlatmak gerekirse yemek yerken anda olmaya, şimdiye odaklanmaya, geleceği endişe ile beklemeyi bırakmaya dayanıyor.
Yeme farkındalığınızı artıracak birkaç öneri olarak;

1. Yemek yemeden önce gerçekten aç olup olmadığınızı sorgulayın, aç olan gerçekten mideniz mi yoksa duygularınız mı? En son öğünü ne zaman yediğinizi ve ne kadar yediğinizi hatırlayın. Böylece gerçekten aç olup olmadığınızı anlayıp gereksiz tüketimden kaçınabileceksiniz.

2. Stresli iken yemek yemeye yöneliyorsanız etrafınızdaki stresörleri minimuma indirmeye çalışın. Stresle baş etmeye yardımcı yollardan faydalanın.

Örneğin stresliyken tatlıya yönelmek yerine bir bardak su içip masa başı esneme egzersizleri yapın ya da kalkıp birkaç adım atın.

3. Yemeğinize hak ettiği dikkati verin. Yemek yemeyi iş arasına sıkıştırmak yerine az da olsa özel bir vakit ayırarak, çalışma masası, bilgisayar ve telefondan uzaklaşarak sadece yemeğinizle baş başa kalarak tüketin.

4. Yemeğinizi iyice çiğneyin. Çoğumuz yemek yeme hızımıza dikkat etmiyor olabiliriz. Ancak araştırmalar yiyeceğin mideye ulaştığını, bağırsaklar doygunluğu beyne iletene kadar 20 dakikanın geçtiğini söylüyor. Bu nedenle bir ana yemek yerken en az 20 dakika sürmesi için besinleri iyice çiğnemeye dikkat etmekte fayda var.

5. Tabağın yarısına geldiğinizde bekleyin ve kendinize sorun; hala aç mısınız? Bu duruma alışmak zor olabilir ancak her bireyin besinsel ihtiyaçları farklıdır.

Oysa ki sıradan bir restorana gidip bir porsiyon yemek sipariş ettiğinizde sedanter bireye de sporcuya da aynı porsiyon sunulacaktır. Gelen tabak, ihtiyacınızı, yemeye başladıktan ne kadar sonra karşılıyor?

Önerilerdeki gibi vücudunuza sorular sorarak onu eğitebilir, farkındalığınızı artırabilirsiniz. Böylece hem doğru yeme davranışı kazanmış hem de fazla kalorilerden kaçınmış olarak sağlıklı yeme davranışı edinmiş olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Herkesin ihtiyacına göre bir bitki çayı var: 7 sağlıklı bitki çayından hangisi sizinki?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale