X

Metabolizmanızı yeniden düzenlemek mümkün mü?

Amerikan NBC kanalının “The Biggest Loser” isimli yarışma programı, yayımlandığı tüm dönemlerde izlenme rekorları kırıyordu. 250 bin dolar büyük ödülü kazanmak için çılgınca kilo veren yarışmacıların mücadelesi herkesin ilgisini çekmişti.

Geçtiğimiz günlerde New York Times’da bir makale yayımlandı. Makalede, yarışmanın sekizinci sezonuna katılanların verdikleri tüm kiloları nasıl geri aldıkları anlatılıyordu. O sezonun birincisi, yarışma boyunca 7 ayda tam 108 kilo vermişti. Ancak bunların neredeyse 50 kilosunu geri aldı. Bir başka yarışmacı o dönemde basına yaptığı bir açıklamasında “Yarışmayı düzenleyenler bizi yeniden bir araya getirmek istemiyor çünkü hepimiz tekrar kilo aldık” demişti.

Metabolizmayı yeniden düzenlemek ve belli bir seviyede tutmak, kadınlar için çok daha zor olabilir.

Söz konusu yarışma programı eğlenceli olabilir. Araştırmacılar ise bu eğlenceli tarafı bir kenara bırakıp yarışmadan örnekler vererek gerçekte aslında kilo vermenin ne kadar zor olduğunu anlatıyorlar.

İlgili yazı: Sıra dışı diyetler metabolizmanızı nasıl bozuyor?

Ohio Üniversitesi Wexner Tıp Merkezi‘nden endokrinoloji, diyabet ve metabolizma alanında çalışan Doç. Dr. Benjamin O’Donnell, New York Times’da çıkan makaleye iki şekilde karşılık veriyor; bunlardan ilki, O’Donnell bu habere hiç şaşırmadığını çünkü yıllardır yo-yo diyetleriyle metabolizmasını yavaşlatan hastalarla çalıştığını söylüyor. O’Donnell’ın ikinci tepkisi ise gazetede çıkan makalenin, bir kez daha obezitenin önlenmesinin bir numaralı öncelik olduğunu gösterdiği. “İnsanları beslenme, aktif yaşam ve sağlıklı gıda tüketimi konusunda daha bilinçli seçimler yapmaları için eğitme çalışmalarına daha çok odaklanmalıyız” diyor Dr. O’Donnell.

New York Times’da yayımlanan makale, metabolizma ve metabolik hızın kilo almanın başlıca nedenleri arasında olduğunu söylüyor. Ancak Canisius College’dan Doç. Dr. Charles Pelitera’ya göre makalede yer almayan şey, metabolik hız ile yağ kütlesi ve kas kütlesi arasındaki ilişki. Doç. Dr. Pelitera, yağ kütlesinin artışının tek nedeninin yağ hücrelerinin boyutunun büyümesi olmadığını, aynı zamanda kişinin kendisinin de yağ hücresi ürettiğini ve bunun hayat boyu devam ettiğini söylüyor. Yani bir kişi bir kere obez olmuşsa, daha sonra kilo verse bile hayatının geri kalanında tekrar obez olmamak için mücadele etmesi gerekiyor.

Metabolizmayı kandırmak

Tüm bunları dikkate alarak, metabolizması yavaş olan bir kişinin bu mekanizmayı altüst etmesi mümkün mü? Dr. Pelitera bunun mümkün olmadığını söylüyor ve şu yorumu yapıyor:

Kalıcı kilo kaybı, bir televizyon programı gibi bir gecede olmaz. Kalıcı kilo kaybı, hayat boyu verilen bir sözdür ve kapsamlı bir yaşam şekli değişikliği gerektirir.

İlgili yazı: Sağlıklı bir yaşam için metabolizmanızı hızlandırmanıza yardımcı olacak öneriler

Kilo kaybından sonra asıl zorlayıcı olan bölüm, kaybedilen kiloyu koruma evresidir çünkü vücut, açlık tehlikesine karşı eski halini “korumak” ister. İşte bu aşamada metabolizmanızı çalışır halde tutmak için şunları yapabilirsiniz:

– Düzenli fiziksel egzersiz yapın, haftada birkaç defa direnç egzersizi uygulayın
– Uykunuzdan ödün vermeyin
– Su için
– Kahvaltıyı atlamayın
– Günde 1-2 defa protein açısından zengin ara öğünler yapın
– Yemeklerinizi baharatla tatlandırın. Özellikle acı baharatlar, verdiği sıcaklıkla metabolizmanızı ateşleyebilir

Bir kişi bir kere obez olmuşsa, daha sonra kilo verse bile hayatının geri kalanında tekrar obez olmamak için mücadele etmesi gerekiyor.

Kadınlar ve erkekler arasındaki farklar

Metabolizmayı yeniden düzenlemek ve belli bir seviyede tutmak, kadınlar için çok daha zor olabilir. Doç. Dr. O’Donnell, bunun sebebini kadınların erkeklere göre daha az kas kütlesine sahip olması olduğunu söylüyor.

Kadın ve erkekler arasındaki metabolizma enerjisi farklılıklarını etkileyen unsurlar arasında seks steroidleri, insülin direnci farklılıkları, hormonlar sıralanabilir. Genel olarak bakıldığında, kadınlar erkeklere göre daha düşük kalorili yiyecekleri tüketmeye meyilli ancak enerjiyi depolamak ve egzersiz yapılmayan dönemlerde bunu daha fazla depoluyor. Kadınların, erkekler kadar kilo verebilmesi için yiyeceklerini çok daha fazla kısması gerektiği de işte buradan kaynaklanıyor.

Kaynak:
Womenshealth

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale