Sıra dışı diyetler metabolizmanızı nasıl bozuyor?

Sıra dışı çözümlere başvurarak kilo vermeyi hiç denediniz mi veya denemeyi düşündünüz mü? Aç kalma, mideyi temizleme, sebze suyu içme ve tüm diğer radikal diyetler kısa sürede başarılı sonuçlar verdikleri için oldukça popüler. Ancak bu popülerlikleri, metabolizma üzerinde olumlu etkileri olduğu anlamına gelmiyor. Radikal diyetler uzun vadede ciddi zararlar verebilir.

Sıra dışı kilo verme metotları

Hızlı kilo vermenin en kolay yolu, radikal diyetlere başvurmak. En sık karşılaşılan radikal diyetler ise çok düşük kalorili beslenme, ana ve ara öğünlerde sebze suları içme veya düzensiz beslenme olarak sıralanabilir. Bu metotların asıl sorunu, sürdürülemez olmaları. Bu yüzden sıra dışı diyetlere başvurmak yerine, sağlıklı yeme alışkanlıkları kazanmak çok daha önemli. Beslenme Uzmanı Dr. Danhua Xiao da “Hızlı kilo kaybı, vücudunuza zarar verir” diyerek bu durumu özetliyor.

İlgili yazı: İş hayatının yoğunluğuna uyum sağlayacak sağlıklı beslenme rehberi

Sebze suyu içilen detoks tipi diyerler dehidrasyon, elektrolit dengesizlik, protein yoksunluğu veya böbrek yetmezliği gibi sorunlara neden olurken ileri seviye dehidrasyon pıhtılaşma gibi sorunlar yaratabilir. Sebze sularıyla yapılan detokslar, yağ değil su kaybına neden olur. Bunu da gerçek bir kilo kaybı olarak görmemek lazım. Üstelik sağlıklı olduğunu söylemek de mümkün değil.

Sıra dışı diyetler metabolizmanızı nasıl bozuyor?
Amerikan Kanser Topluluğu, sebze ve meyve suyu içmenin bu gıdaları yemekten daha sağlıklı olduğunu gösteren hiçbir bulguya ulaşılamadığını söylüyor.

Dr. Xiao sebze sularıyla yapılan detoksların bir başka özelliğine daha dikkat çekiyor; sebze veya meyve suları konsantre şeker, vitamin ve mineraller içerir ancak sağlıklı lifler bakımından yoksundur. Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda, meyve sularının Tip 2 diyabet riskini artırdığı tespit edildi. Meyve ve sebzeleri bütün olarak yemek kolesterol seviyesinin düşürülmesini sağlarken, suyunu içmek aynı etkiye sahip değil.

Öte yandan sebze ve meyve sularının içindeki ekstra şeker kilo alımına bile neden olabilir. Amerikan Kanser Topluluğu, sebze ve meyve suyu içmenin bu gıdaları yemekten daha sağlıklı olduğunu gösteren hiçbir bulguya ulaşılamadığını söylüyor.

İlgili yazı: Sağlıklı bir yaşam için metabolizmanızı hızlandırmanıza yardımcı olacak öneriler

Uzun süreli etkiler

Beslenme uzmanı ve Philadelphia’daki Renfrew Center’ın beslenme biriminin başındaki isim olan Trish Lieberman, sıra dışı metotlara başvurularak verilen kiloların, yağsız vücut ağırlığındaki azalmaya bağlı olduğunu söylüyor. Bu, vücudunuzun bedeninize enerji sağlamak için kas yakımına geçtiği anlamına geliyor. Tartıdaki gördüğünüz sayıların azalması, vücut kompozisyonunuzun da değiştiği anlamına gelmiyor.

Sıra dışı diyetler bedensel rahatsızlıklar yaratmasının yanı sıra yorgunluk, asabiyet, aşırı iştah ve baş ağrısı gibi yan etkilere de neden olur. Kalori kısıtlamaları bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve vücudun enfeksiyonlara karşı mücadele gücünü kaybetmesine neden olabilir.

Dahası, sıra dışı metotlara başvurarak kilo verenlerin büyük çoğunluğu uzun vadede bu kiloları fazlasıyla geri alır. Lieberman istatistiklerin de bunu desteklediğini ve sıra dışı metotlarla kilo veren her 3 kişiden 2’sinin devam eden 4-5 yıl içinde daha fazla kilo aldığını işaret ettiğini söylüyor.

Sıra dışı diyetlerin bir başka tehlikesi ise düşük tansiyon sorunudur. Bu, anormal kalp ritmi riskini de beraberinde getirebilir.

İlgili yazı: Uzman diyetisyenlerin onaylamadığı “sağlıklı” besinler

Yoksunluk etkisi

Sıra dışı diyetlerden sonra kesinlikle bir yoksunluk etkisi belirir. Lieberman yoksunluk etkisiyle alınan kiloların, sıra dışı yöntemlere başvurularak yapılan diyetlerle verilen kiloların ardından alınan kilolar olduğunu söylüyor. Bunu hemen hemen tüm bilimsel çalışmalarda ve günlük pratiklerde görmek mümkün.

Sıra dışı diyetler metabolizmanızı nasıl bozuyor?
Kilo vermenin en sağlıklı yolu, bir uzmandan yardım alarak sağlıklı beslenme ve egzersizi içeren bir programı bir arada uygulamak.

Öyle ki zihniniz kilo vermek isterken bedeniniz mevcut enerji açığı nedeniyle buna karşı direnir. Lieberman bunu “zihinle bedenin fizyolojik ihtiyaçları arasındaki bir savaş” olarak tanımlıyor ve şöyle anlatıyor:

Kilo kaybının kaynağı ne olursa olsun, bedeniniz açlıktan ölüyormuşçasına bir tepki verir ve kilonuzu başlangıç noktasında tutmak için metabolizmanızı buna göre ayarlar. Aynı, sıcaklığı aynı seviyede tutmak isteyen bir ısıtıcı termostatı gibi düşünün.

İlgili yazı: Tüm diyetlere ve diyetin felsefesine karşı çıkan beslenme şekli: İçgüdüsel beslenme

Metabolizmaya etkisi

Sıra dışı yöntemlerle yaptığınız diyetlerin hiçbiri, metabolizmanızı sizin istediğiniz şekilde etkilemeyecek. Bedeniniz, kendisini açlığa karşı koruma moduna alarak metabolizmanızı yavaşlatır. Yavaşlamış bir metabolizma ise uzun vadede kilo kaybını çok daha zorlaştırır.

Kadınlar risk altında

Uzmanlar, kadınların sıra dışı metotlara başvurarak kilo vermeye daha meyilli olduklarını söylüyor. İstenilen kiloya ulaşma hedefi, bir süre sonra umutsuzluğa neden olduğu gibi kilo vermek için yanlış veya tehlikeli iddialara inanmayı da kolaylaştırır.

Lieberman istatistiklerden yola çıkarak kadınların bu konuda daha büyük bir risk altında olduğunu söylüyor. Örneğin ABD’deki kadınların yüzde 50’si, erkeklerin ise yüzde 25’i diyet yapıyor. Daha da ilginci, kilo verme ürünlerini kullananların yüzde 85’ini kadınlar oluşturuyor.

Dr. Xiao da kilo kontrolünün yaşam boyu süren bir yolculuk olduğunu söylüyor ve bunun hiçbir kolay yolu, mucize diyeti veya mucize ilacı olmadığını ekliyor. Kilo vermenin en sağlıklı yolu, bir uzmandan yardım alarak sağlıklı beslenme ve egzersizi içeren bir programı bir arada uygulamak.

Kaynak:
WomensHealth

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!