X

Mesleğimizi nasıl sevebiliriz?

Mesleğimizi nasıl sevebiliriz

Radikal kariyer değişiklikleri, artık günlük hayatta çok sık duyduğumuz hikayelerden. Yıllardır sürdürdüğü üst düzey bankacılık kariyerini bir kalemde geride bırakıp kendine bir pastacı dükkanı açan ya da yüksek lisansını bile yaptığı alandan yavaş yavaş uzaklaşarak başkalarının “Boş hayaller peşinde koşmak” olarak nitelendireceği işlere yönelenlere dair öyküleri bu kadar sık işitmemizin ardında, mesleki yaşamdaki mutsuzluk yatıyor. Bu tip seçimler yapan insanlar ya mesleklerini baştan beri sevmiyor (Ailesel ya da dış etkenler nedeniyle seçmek durumunda kalıyorlar) ya da yıllar içinde değişen beklentileri / çalışma ortamları bu kararı vermelerinde etkili oluyor. Eğer siz de mesleğinizle ilgili soru işaretlerine sahipseniz, radikal seçimler yapmadan önce, mesleğimi sevmiyor muyum sorusunu kendinize sormalısınız. İşte mesleğinizi sevmenize ve kariyerinizi objektif bir gözle yeniden değerlendirmenize yardımcı olacak öneriler:

Kendinizi mesleğinizle değil, işinizi yapma biçiminizle özdeşleştirin

Ne iş yaparsanız yapın, yaptığınız işi en iyi şekilde yapmaya gayret edin! Çünkü unutmayın ki bir insan, icra ettiği mesleğin türü ile sınırlandırılamayacak kadar derin bir varlıktır. Sizi tanımlayacak bir şey varsa, o da size verilen işi / sorumluluğu ne şekilde yerine getirdiğinizdir. İşinizi en iyi şekilde yapmak, hem iş hayatınızda gözle görülür bir başarı sağlamanıza; hem de yeterlilik duygunuzu pekiştirerek sosyal hayatınıza da pozitif yansımalar sağlar.

Mesleğiniz ne olursa olsun elinizden gelenin en iyisini yapın

Para konusunda rasyonel davranın

Evet, aslında hepimiz yaşantımızı idame ettirebilmek ve bizi mutlu eden şeyleri finanse edebilmek için paraya ihtiyaç duyuyor ve bu yüzden de çalışma hayatına atılıyoruz. Çalışma hayatında insanların kendilerine en sık sorduğu sorulardan biri de “Kazandığım para işimin tam karşılığı mı?” sorusudur. Elbette bu soruyu kendinize sormanız gerekir. Çünkü aldığınız eğitim, o işte geçirdiğiniz yıllar ve “know how” adı verilen mesleki birikim gibi kriterlerin tümü sizin maaş paketinizi oluşturur. Eğer maaşınız bu kriterlerle hissedilir derecede uyumsuz ise, bu durumu düzeltmek için yöneticilerinizle konuşmalısınız. Bunu yaptığınız halde sonuç alamıyorsanız, belki de yeni bir şirkette devam etmenin zamanı çoktan gelmiş demektir.

Ancak maaş beklentiniz bu kriterlerin ötesinde ve daha “sübjektif” ise, bu istek zaman içinde sizi işinizden soğutabilir. Örneğin kendi maaşınızı çalışma arkadaşlarınızla kıyaslamak ya da yaşam standardınıza endekslemek çok da doğru bir yaklaşım olmaz. Bunun yerine işinizi layıkıyla yapıp, gereksiz harcamalarınızı gözden geçirmeniz sizi daha mutlu bir birey haline getirebilir.

Para önemli olsa da her şey değildir

Gelişime açık olun ve yenilenin

İnsanların mesleklerinden ve işlerinden soğumalarının en önemli nedenlerinden biri de, artık o işe / mesleğe karşı heyecan duymamalarıdır. Yani çalışma hayatı, bu yönüyle ikili ilişkilerle büyük benzerlikler gösterir. Nasıl ki ikili ilişkinizde kendinizi sürekli diri ve canlı tutmak zorundaysanız, aynı taktiği iş hayatınızda da uygulamanız gerekir. Bunu başarmak için mesleğinizde yaşanan son gelişmelerden haberdar olmanızı sağlayacak yayınları takip edebilir, kişisel gelişim eğitimlerine ve mesleki atölye çalışmalarına katılabilirsiniz.

Kendinize küçük güzellikler yapmayı ihmal etmeyin

Bazen negatif bir duyguyu değiştirmek için küçücük bir dokunuş bile yeterli olabilir. İş yerindeki çalışma masanızı renklendirerek, size mutluluk aşılayacak objeler kullanmak ya da kendinizi ne zamandır istediğiniz bir teknolojik cihazla ödüllendirmek sizi motive edebilir. Ya da ofis gardırobunuzu güncelleyip biraz tarz değiştirerek iş hayatınızı tazelemek de sizi, hiç beklemediğiniz kadar iyi hissettirebilir. Unutmayın psikolojinizi değiştirmek, hayata bakış açınızı ve yaşam kalitenizi değiştirmenin en önemli adımıdır.

İş yerinde kendinizi iyi hissetmek işinize de yansır

 

Kaynak:

powertochange.com

worklifebalance.com

huffingtonpost.com

forbes.com

 

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

‘Hayatta ne yapmak istiyorsun’ sorusunun yanıtı, sandığınızdan çok daha farklı olabilir

Sevdiğiniz işi yapmayı beklemek mi, yaptığınız işi sevmek mi?

İstifa zamanının geldiğini nasıl anlarsınız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale