X

Meşgul ofisler için 5 sağlıklı öneri

Yeni yıl, beraberinde getirdiği tüm güzel dilek ve iyi niyetlerle yeni alışkanlıklar edinmek için muhteşem bir zamana dönüşebilir. Ancak, en ufak değişiklikleri yapmak için bile, gereken zamanı bulmak en büyük engeldir.

Çoğu girişimci kendini işlerine adadığı için sağlıklarını ihmal ediyor. Halbuki sizinle paylaşacağımız; çok az vakit ve enerji alan bu uygulamalar sayesinde yeni yılda yepyeni ve faydalı 5 alışkanlık edinebilirsiniz. Ayrıca daha iyi bir ofis ortamı yaratmak için bunları çalışanlarınızla paylaşmanız da mümkün.

Sebze ve meyvelerinizi cam kaplar içerisinde tüketin

Sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engel çeşitli sebzelerle hazırlanmış yerli yerinde bir öğün hazırlayacak vakti çoğu zaman bulamamanızdır. Sebzelerle (hatta meyvelerle) hazırlanan smoothie’ler ile işe koyulun. Alışveriş listenize sadece lahana, kara hindiba, kereviz ve ıspanak ile elma, muz ve bal ekleyerek ve bunları blender ya da katı meyve sıkacağında karıştırarak, kolay ve sağlıklı bir öğün elde edebilirsiniz.

Yukarıda saydığımız sebze ve meyveleri çok az miktardaki bal ile birlikte karıştırırsanız; 2 dakika içerisinde kalp dostu bir içeceğiniz olacak.

5 dakika sadece nefesinize odaklanın

Burada vurguladığımız kelime; nefes. Meditasyon yapmaya çalışmanız gerekmiyor, sadece biraz yavaşlayıp nefes alıyorsunuz ve sadece beş dakikalığına bedeninize doğru bir yolculuğa çıkıyorsunuz.
Ne kadar fazla rahatlarsanız, kan basıncınız azalacak ve vücudunuzda size kendinizi iyi hissettiren hormonlar da artacaktır. Belli aralıklarda çalarak size ve çalışanlarınıza durmanızı ve nefes almanızı hatırlatan bir “farkındalık çan”ının olduğu bir ofiste çalışmak, stresin de azalmasına yardımcı olacaktır.

Minnet duygunuzu paylaşın

Biraz ekstra zamanınızı ayırarak, takdir duygusunun paylaşıldığı bir ofis kültürü oluşturarak çalışanlarınızın moralini yükseltip, çalışanlarınızla daha iyi bağ kurabilirsiniz. Her toplantıya insanların birbirine teşekkür ederek başladığını düşünün. Eğer her insan sadece 30 saniyede minnet ve takdir duygusunu paylaşırsa, 10 kişilik toplantılarda bile bu toplam 5 dakikayı geçmeyecek aktivite; çalışanların morali ve mutluğu üzerinde oldukça etkili olacaktır. Hatta isterseniz çalışanlarınız arasında, çalışma ortamına minnet duygusunu nasıl entegre etmeyi düşündükleri hakkında bir anket bile yapabilirsiniz.

Ofise sağlık uzmanlarını davet edin

Sadece sizin, ofise daha sağlıklı uygulamalar getirmekten sorumlu kişi olmanız gerekmez. Bölgenizdeki muhtemelen davet edilmekten hoşlanan beslenme ve fitness uzmanları, sağlık antrenörleri ve yoga öğretmenlerine ev sahipliği yaparak onlardan çalışanlarınız için 60 dakikalık bir konuşma veya uygulama yapmalarını isteyebilirsiniz.

Sizin ve çalışanlarınızın (azalan stres veya daha az hastalık gibi) uygulamaları benimsemesi şirketinize ve size bir dizi avantaj sağlayacaktır. Bu aynı zamanda ofise gelen sağlık uzmanları tarafından da faydalı olacaktır çünkü çalışanlarınızın bu uzmanların özel müşterisi olmak ilgilerini çekebilir.

Kesintisiz rahat çalışma süresini destekleyin

Çalışanlara; telefon görüşmeleri, metinler ve e-postaları hemen cevaplamaları konusunda üst yönetiminden yapılan baskı, onlara kendilerini muhtemelen bunalmış hissettirecektir. Teknolojik kesintilerin insanların refahını nasıl etkilediği konusunda yapılan araştırmalar gittikçe daha da artıyor. Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir çalışma, aşırı mailleşmenin zindeliğin azalması üzerinde etkili olduğunu ortaya koydu.

Çeşitli şekillerde kesintisiz rahat çalışma süresini destekleyin. Örneğin, Volkswagen 2011 yılında, işyeri ve ev arasındaki çizgilerin bulanık olmasını önlemek amacıyla, çalışanlarına çalışma saatinden sonra email yollamayacağını duyurdu.

Siz de basit bir şeyle başlayarak; önemli tarihler hariç, çalışanlarınıza her gün çalışma saatleri sırasında en azından 1 saat  telefon aramaları veya email iletilmeyeceğini söyleyebilirsiniz. Böylelikle kesintiye uğramadan rahatça çalışacakları bir saatleri olacaktır.

Kaynak

Entrepreneur

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale