X

Ege’nin incisinde unutulmaz bir tatil deneyimi için: Marmaris gezi rehberi

Yerli yabancı tüm turistlerin gönlünü fetheden, harika plajları, hareketli gece hayatı, lezzetli yemeklerin sunulduğu restoranları ve mavi ile yeşili buluşturan eşsiz manzaralarıyla büyüleyen atmosferi ile yazın vazgeçilmez destinasyonu: Marmaris! Deniz ve kültür turizmini buluşturan, antik dönemden kalma izleri, modern dokunuşlarla harmanlayan Marmaris, adeta bir açık hava müzesi. Maviliklerinde kaybolacağınız koyları, sakinliğine vurulacağınız sokakları ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz yerel pazarları ile sizi kendine hayran bırakacak Marmaris’e doğru gelin detaylı bir keşfe çıkalım…

Marmaris’te gezilecek yerler

Marmaris, serin masmavi suları ile ünlü olsa da plaj ve koyları gezilecek tek yer değil. Pek çok tarihi ve kültürel ziyaret yeri de Marmaris’te sizi bekliyor. İşte Marmaris’te mutlaka görmeniz gereken yerler:

  • Amos Antik Kenti: Marmaris’in tarihine yakından tanıklık edebileceğiniz en güzel yerlerden biri Amos Antik Kenti. Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan ve tiyatro, tapınaklar, sur kalıntıları gibi pek çok arkeolojik alanı içeren bu kenti mutlaka ziyaret etmeli, Marmaris Körfezi’nin nefes kesen manzarasını bir de buradan izlemelisiniz.
  • Marmaris Kalesi ve Müzesi: Marmaris’in sembolü olan ve limanı korumak için Osmanlı zamanında inşa edilen Marmaris Kalesi, pek çok kalıntıya ev sahipliği yapıyor. İçerisindeki müzede Marmaris’in tarihini ve denizcilik geçmişini öğrenebilir, kale duvarlarından harika bir manzaraya tanıklık edebilirsiniz.
  • Marmaris Eski Çarşı: Geleneksel izlerin ve modern yorumların bir arada bulunduğu Marmaris Eski Çarşı, dar sokakları, taş binaları ve renkli dükkanlarıyla mutlaka ilginizi çekecek bir yer. El işi ürünleri, hediyelikleri ve yerel lezzetleri denemek için küçük kafeleri bu çarşıda bulabilir, keyifli vakit geçirebilirsiniz.

  • Akyaka: Marmaris’e yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki Akyaka, doğal güzellikleriyle ünlü, doğa harikası bir yerleşim yeri. Ünlü Azmak Nehri’nin denize döküldüğü yerde bulunan bu bölge, ahşap evleri, doğa sporları ve dinlendirici atmosferiyle ziyaretçilerine sonsuz deneyim sunuyor. Akyaka’da dinlendirici yürüyüşler yapabilir veya nehirde düzenlenen tekne turlarına katılabilirsiniz.
  • İçmeler: Marmaris’e birkaç kilometrelik mesafede olan İçmeler, sakin, huzurlu ve biraz kalabalıktan uzak bir tatil arayanlar için harika bir kaçış noktası. Enfes plajı, doğa harikası atmosferi, keyifli restoranları ve mavi-yeşil manzaralarıyla mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
  • Turgut Şelalesi: Marmaris’in en ünlü doğal güzelliklerinden biri olan Turgut Şelalesi, kesinlikle gezilecek yerler listenizde yer almalı. Serinlemek için daha harika bir alternatif bulamayabilirsiniz. Ormanlık alanda bulunan Turgut Şelalesi, etrafında yürüyüş yapmak ve doğanın tadını çıkarmak için nefis bir fırsat.
  • Burunucu Macera Parkı: Doğa sporlarına meraklıysanız, burayı sakın kaçırmayın! Birbirinden keyifli etkinlikleri bir arada bulabileceğiniz Burunucu Macera Parkı, adrenalin ve eğlencenin dibine vurmak için harika bir yer. Dağ bisikletlerini sürebilir, ziplinea binebilir, orman yürüyüşleri yapabilir ya da dağ tırmanışını deneyebilirsiniz.
  • Bozburun: Bozburun, doğal güzelliği, sakin atmosferi ve kristal berraklığındaki denizi ile ünlü nefis bir destinasyon. Günlük tekne turnalarına katılabilir, kıyı boyunca uzanan sahil şeridinde güneşin ve kumsalın tadını çıkarabilir, civardaki restoranlarda lezzetli deniz ürünleri tadımları yapabilir, el sanatlarına meraklıysanız pek çok hediyelik eşya bulabilirsiniz.
  • Fosforlu Mağara: Adını içinde bulunan fosforlu deniz anemonlarından alan Fosforlu Mağarası, Marmaris Körfezi’nin mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında. Dilerseniz turla katılabilir, mağaranın içini görebilir veya şnorkelle dalış yapmak için civardaki aktivitelere katılabilirsiniz.
  • Nimara Mağarası: Nimara Mağarası’na giden yol oldukça dik ve doğa yürüyüşü sevenler için harika bir keşif alanı. Kalker oluşumları, sarkıtlar ve dikitlerle dolu Nimara Mağarası da Marmaris’te ziyaret edilecek yerler listenizde olmalı.
  • Sarı Ana Türbesi: Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden biri olan Sarı Ana Türbesi, çini ve ahşap işçiliği ile büyüleyen ve aynı zamanda anıt kabir olarak da geçen Marmaris’in tarihinde önemli rol oynayan ziyaret noktaları arasında.

Marmaris’in en iyi plajları

Tarihi ve turistik pek çok ziyaret noktasının yanı sıra Marmaris, asıl birbirinden büyüleyici plajları ile ünlü. Kendinizi serin maviliklere bırakmak, denizin, kumun ve güneşin doyasıya tadını çıkarmak istiyorsanız, işte Marmaris’in mutlaka gitmeniz gereken en iyi plajları:

  • İncekum Plajı: Marmaris’in en gözde plajlarından biri olan İncekum, adını incecik yapıdaki altın rengi kumundan alıyor. İncekum Plajı, Marmaris’te deniz ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir plaj. Berrak sularında dalış yapabilir, maviliklerinden hayallere dalabilir, jetski, deniz paraşütü, deniz bisikleti gibi aktiviteleri deneyerek heyecan dolu anlar yaşayabilirsiniz.
  • Kızkumu Plajı: Suyun üzerinde yürüyormuş gibi hissetmek ister misiniz? Öyleyse Marmaris gezinizde mutlaka Kızkumu Plajı’na uğramalısınız. Burada Kızkumu’nın sığ suları sayesinde denizin üzerinde yürüyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bu ilginç doğa harikası, denizseverler ve doğa tutkunları için popüler bir nokta olmasının en büyük sebeplerinden biri. Özellikle çocuklu aileler için vazgeçilmez bir rota olabilir.
  • Marmaris Halk Plajı: Marmaris merkezde denize girmek ve bunu bütçe dostu bir yolla yapmak isteyenler için Marmaris Halk Plajı en iyi alternatif olabilir. Kum plajı ve dilerseniz şezlong kiralayabileceğiniz, dilerseniz kendi havlunuz, sandalyeniz ile ekstra para harcamadan plajın tadını çıkarabileceğiniz bu harika yer Marmaris’te yapılacaklar listenizde yer almalı.
  • İçmeler Plajı: Marmaris’in en gözde turistik noktalarından biri hiç şüphesiz İçmeler Plajı. Merkeze göre daha sakin bir atmosfere sahip olan ama özellikle yazın en hareketli dönemlerinde kalabalıklaşan İçmeler Plajı’nda pek çok farklı hizmeti bir arada bulabilirsiniz. Su sporları, tekne turu, yeme-içme ve benzeri tüm etkinlikler için en ideal seçim olabilir.
  • Kleopatra Plajı: Sedir Adası’nda bulunan Kleopatra Plajı, mavinin, yeşilin her tonunu barındıran ve zamanında Mısır kraliçesi Kleopatra’nın burada yüzdüğü iddia edilen, Marmaris’in en harika doğal güzelliklerinden biri. Dilerseniz tekne turu ile adaya gelebilir, hem adanın güzellikleri keşfedebilir hem de Kleopatra Plajı’nda yüzerek serin suların tadını çıkarabilirsiniz.
  • Turunç Plajı: Marmaris’in en gözde plajlarından bir diğeri ise Turunç. Burası, temizlik, güvenlik, çevresel sürdürülebilirlik gibi farklı açılardan standartların üzerinde bir performansa sahip olduğu için Mavi Bayrak Ödülü’ne sahip. Berrak suyu, temiz kumları ve civardaki pek çok popüler etkinlikle mutlaka görülmeye değer.

Marmaris’te nerede kalınır?

Marmaris’te pek çok konaklama seçeneği bulabilirsiniz. Oteller, pansiyon ve bungalov evler veya günübirlik, haftalık ya da aylık kiralayabileceğiniz oda veya yazlık evleri gibi her bütçeye uygun seçenekler mevcut. Ancak, her açıdan kusursuz bir tatil yapmayı planlıyorsanız Marmaris’in en iyi otel ve tatil köyü konseptli konaklama seçeneklerine bakmanızda fayda var:

  • Bonjuk Bay: Yalnızca kaliteli bir konaklama değil, aynı zamanda benzersiz deneyimler de arayanlar için Bonjuk Bay, tek kelime ile harika bir seçenek. Palmiye ağaçlarının esintisi, sağlıklı yemekler, eğlenceli aktivitelerle, müzik ziyafetleri, harika manzaralar ve çok daha fazlasını burada bulabilirsiniz.
  • Marmaris Bay Resort: Lüks bir konaklama deneyimi arayanlar ve konforundan ödün vermek istemeyenler için Marmaris Bay Resort, ideal bir seçenek olabilir. Kendine ait sahili, konforlu odaları, havuzu, restoranları, eşsiz manzarası ve çok daha fazlası sizi kendine hayran bırakabilir.
  • TUI BLUE Grand Azur: Benzersiz deneyimlerin adresi: TUI BLUE Grand Azur. Marmaris’in en iyi konaklama yerlerinden biri olan TUI BLUE Grand Azur 5 yıldızlı bir otel. Dilediğiniz her hizmeti bulabilir, manzaralı odalarında keyif yapabilir, kendine ait plajında doyasıya denizin ve kumun tadını çıkarabilirsiniz.
  • D-Maris Bay: Marmaris’in en iyi 5 yıldızlı otellerinden bir diğeri olan D-Maris Bay, mavi bayraklı plajlara ev sahipliği yapmasının anı sıra konforlu odaları ile de dikkat çekiyor. Ayrıca ünlü restoranları da burayı oldukça çekici kılıyor.
  • Karia Bel’ Hotel: Bozburun’da bulunan ve harika manzaraya sahip olan Karia Bel’ denize sıfır atmosferi ile tek kelimeyle büyüleyici. Konforlu bir konaklama deneyimi için tercih edebilir, lezzetli yemekler, harika teras ve huzurlu atmosfer ile büyüleyici bir tatil yaşayabilirsiniz.
  • Bozburun Yat Kulübü: İsminde yat olsa da yalnızca yat ile gidilmeye uygun bir yer olmadığını belirtelim ama yat ile seyahat edenler için de harika bir alternatif: Bozburun Yat Kulübü. Lezzetli yemekler yiyebilir, dingin sahilinde keyif yapabilir, konforlu odalarında konaklayabilirsiniz.

Marmaris en iyi restoranlar

  • Pineapple Restaurant: Pineapple Restaurant, Marmaris’in ünlü restoranlarından biri ve özellikle deniz ürünleri konusunda büyük bir üne sahip. Taze ve lezzetli deniz ürünlerinin tadına bakabilir, ayrıca et yemeklerini ve dünya mutfağına ait tatları da deneyebilirsiniz. Şık ve hareketli atmosferini de unutmamak gerek.
  • Bono Good Times: Bono Good Times Marina ve Bono Good Times Beach olarak Marmaris’te 2 şubesi olan bu şahane restoran, kahvaltısı, kokteylleri ve sushileri ile ünlü. Ayrıca, enfes pizzalar, makarnalar ve hamburgerleri de bulabilirsiniz. Harika lokasyonu ve benzersiz manzarası da unutulmaz bir yemek deneyimi yaşamak isteyenler için mükemmel.
  • Kumlubükü Yacht Club Restaurant: Deniz ürünleri, Türk mutfağı ve uluslararası lezzetler sunan geniş bir menüye sahip Kumlubükü Yacht Club Restaurant, benzersiz huzurlu atmosferi ve eğlenceli aktiviteleri ile de ünlü. Dilerseniz tüm günü burada geçirebilir ya da yalnızca akşam yemeği için tercih edebilirsiniz.
  • Gourmet BBQ: Gerçek et severler için harika bir mekan: Gourmet BBQ. Marmaris’in popüler mekanlarından biri olan Gourmet BBQ, et severlerin mutlaka denemesi gereken yemeklerle dolu bir menüye sahip. Dilediğiniz eti, dilediğiniz pişirme seviyesinde sipariş edebilir, harika şarap eşleşmeleri ile tamamlayabilirsiniz.

Marmaris daha pek çok lezzetli yemekler sunan restoranlarla, şehrin içinde şirin, küçük kahvecilerle dolu harika bir yer. Hem deniz hem kültür tatili yapmak, doğal güzelliklerle dolu günler geçirmek, enfes gastronomi deneyimleri yaşamak ve bol bol mutlu anı biriktirmek için mükemmel tatil rotalarından biri.

Daha fazla gezi rehberi için aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale