X

Latin Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

Latin çiçeği, bakılması en kolay bitkilerden bir tanesidir. Kırmızı, turuncu ve sarı çiçekleri olan bu güzel bitki ilkbaharın başlarında sonbaharın başlarına kadar çiçek açmaya devam eder. Genelde saksıda veya sepette yetiştirilen Latin çiçeğine bahçede de bakmak mümkündür.

Latin çiçeği, bakımı kolay bir bitki olmakla birlikte çiçek açmak için doğrudan güneş ışığına ihtiyaç duyar. Düzenli sulama isteyen ve toprağının nemli olmasını seven Latin çiçeği toprak açısından seçici olmadığı için her türlü toprakta yetiştirilebilir.

Latin çiçeğine dair merak ettiğiniz her şeyi ve Latin çiçeği bakımında dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Latin Çiçeği Nedir?

Latin çiçeği, Güney ve Orta Amerika’ya özgü bir bitki olup harika renkli çiçekleriyle ünlüdür. İlkbaharda don tehlikesi geçtikten sonra ekilen Latin çiçeği hızlı ve kolay büyüyen bir bitkidir. Bakımı kolay olan Latin çiçeğini bahçeniz olmasa dahi balkonunuzda veya pencere kenarında yetiştirebilirsiniz. Sarı, turuncu ve kırmızı renkli çiçekleriyle ortama hoş bir dokunuş katan Latin çiçeğini isterseniz tek başına isterseniz de diğer bitkilerinizle bir arada yetiştirebilirsiniz.

Latin çiçeğinin genel özellikleri ve ihtiyaçları şu şekildedir:

Botanik adı: Tropaeolum majus

Aile: Turpgiller (Tropaeolaceae)

Türü: Otsu

Olgunlaştığında ulaştığı ölçüler: 90-180 cm yükseklik

Güneş isteği: Tam

Toprak isteği: Nemli, drenajı iyi toprak

Toprak pH’ı: Asidik, nötr, alkali

Çiçeklenme dönemi: İlkbahar, yaz, sonbahar

Çiçek rengi: Kırmızı, turuncu, sarı

Kökeni: Orta Amerika, Güney Amerika

Latin Çiçeği Nasıl Bakılır?

Latin çiçeği, tek yıllık ya da çok yıllık olarak yetiştirilebilen, bakımı kolay bir bitkidir. Genelde tohumla çoğaltılan Latin çiçeğinin tohumları hızlı bir şekilde çimlenir ve kısa bir süre içinde çiçek açmaya başlar. Latin çiçeği ekilip geliştikten sonra bitkinin düzenli sulama dışında çok fazla ihtiyacı olmayacaktır. Solmuş çiçeklerin koparılması genelde gerekli olmasa da olgunlaşmış olanları kopararak salatalara ve tatlıların üzerine ekleyebilirsiniz. Latin çiçeğine gerekli aydınlatmayı, suyu, toprağı ve sıcaklığı sağlayarak bitkinizin sağlıklı ve güçlü bir şekilde büyümesini sağlayabilirsiniz.

İç mekanda ve dış mekanda Latin çiçeği yetiştirmek için dikkat etmeniz gereken noktalar genel olarak şu şekildedir:

Işık ihtiyacı

Latin çiçeği, tam güneş alan veya kısmen gölge olan yerlerde yetiştirilmelidir. İç mekanda bakılan Latin çiçeklerinin günde en az 6 ila 8 saat güneş ışığı almaları önemlidir. Bitkinin uzun süre gölgede olması, güneş ışığının olduğu yere doğru büyümesine neden olabilir. Latin çiçeğinin olduğu yer ne kadar fazla güneş alıyorsa bitkinin yaprakları ve çiçekleri o kadar parlak ve canlı olur. Bu nedenle iç mekanda yetiştirilen Latin çiçeklerinizi güneye bakan bir pencere kenarına koyabilirsiniz.

Su ihtiyacı

Latin çiçeği, toprağının sürekli nemli olmasını sever. Ancak toprağın çok ıslak kalmaması için sulamadan önce toprağın nemini parmağınızla ya da nem ölçer cihazla ölçmeniz gerekir. Latin çiçeğini sulamak için en iyi saatler, sabahın erken saatleri veya akşam üstü saatleridir. Bu nedenle bitkinizi bu saatlerde sulamaya ve bitkinin çiçekleri ve yaprakları ana gövdeden uzaklaşmışsa bunları da sulamaya özen göstermelisiniz.

Toprak ihtiyacı

Latin çiçeği, toprak konusunda pek seçici değildir. Toprağın nemli ve iyi drenajlı olması Latin çiçeği için genelde yeterlidir. Latin çiçeği için toprak karışımı hazırlarken kumlu ve tınlı topraklar tercih edebilir ve organik kompost, perlit ve hindistancevizi torfu gibi malzemelerle toprağı zenginleştirebilirsiniz. Latin çiçeği, toprağının ıslak olmasını sevmediği için perlit ve hindistancevizi torfu kullanarak toprağın drenajını arttırabilirsiniz. Topraktaki fazla suyun atılması için saksının altında drenaj delikleri olmasına da dikkat etmelisiniz.

Sıcaklık ve nem ihtiyacı

Latin çiçeği, sıcak ve nemli ortamları sever. İç mekanda bakılan Latin çiçekleri için oda sıcaklığının 12-18°C arasında olması yeterli olacaktır. Bitkinin hafif soğuk havalara dayanması mümkün olsa da çok soğuk havalara dayanması mümkün değildir. Latin çiçeği bakarken sıcaklığın yanında ortam neminin yüzde 30 ila 50 arasında olmasına dikkat edilmelidir. Bununla birlikte Latin çiçekleri kuru veya aşırı nemli koşullara da dayanabilir.

Gübre ihtiyacı

Latin çiçeği için iyi bir toprak karışımı hazırladıysanız, bitkinizin gübrelenmeye ihtiyacı olmayabilir. Bitkinizi toprağa ekerken organik kompost ve humus gibi malzemeler kullandığınızda bir daha gübrelemeniz gerekmeyebilir. Bununla birlikte toprağın kalitesi çok düşükse bitkiyi gübreleyebilirsiniz. Ancak bu durumda bitkinin yapraklarını daha fazla büyütürken daha az çiçek açacağını unutmamalısınız.

Latin Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Bitkinizi budayarak çelikleme ile çoğaltabilirsiniz. Bitkinizi çelikle çoğaltmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Çeliği dikeceğiniz toprağı saksı karışımı ile doldurun.

  • Latin çiçeğinizden üzerinde en az üç yaprak bulunan bir sap seçin ve 12-15 cm kadar kesin. Kestiğiniz kısmın ucunu köklendirme hormonuna batırın.

  • Toprağın ortasına bir delik açın ve sapın en az 2,5-3 cm’lik kısmını toprağa dikin.

  • Deliği toprakla doldurun ve saksıyı dikkatli bir şekilde sulayın.

  • Saksıdaki suların süzülmesine izin verin ve saksıyı güneş alan bir pencere kenarına yerleştirin.

  • Yaklaşık bir hafta sonra bitkinin köklenip köklenmediğini kontrol edin. Köklenme gerçekleştikten sonra bitkiyi bahçenize veya daha büyük bir saksıya nakledin.

Latin Çiçeği Nasıl Ekilir?

Latin çiçeğini Mart ila Mayıs ayları arasında toprağın ısındığı bir dönemde tohumdan çoğaltabilirsiniz. Latin çiçeğini tohumdan çoğaltmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Toprağı hafif bir şekilde tırmıklayın ve toprakta yabani otlar olmadığından emin olun.

  • Tohumları ekeceğiniz yeri önden sulayın. Bu sayede tohumların ekildikten sonra topraktan sürüklenmeyeceğinden emin olabilirsiniz.

  • Tohumları toprağın 1,5 cm derinliğine, aralarında 10 cm olarak şekilde ekin.

  • Tohumların üzerini toprakla örtün.

  • Tohumlar çimlendikten sonra filizleri aralarında yaklaşık 30 cm olacak şekilde azaltın.

Latin çiçeği tohumlarını bahçe yerine saksıya da ekebilirsiniz. Bu sayede bitkinizin daha erken çiçek açmasını sağlayabilirsiniz. Latin çiçeğini saksıda yetiştirmek için saksıyı güneş alan bir pencere kenarına koymalısınız. Her bir tohum için 9 cm çapında saksılar kullanabilirsiniz.

Latin Çiçeği Nasıl Çiçek Açtırılır?

Bitkiniz çiçek açmıyorsa çiçeklenmeyi teşvik etmek için aşağıdaki noktalara dikkat edebilirsiniz:

  • Bitkinizin daha fazla zamana ihtiyacı olabilir. Latin çiçeği genelde ekildikten sonra 4 ila 6 hafta içinde çiçek açar. Bitkiniz henüz çiçek açmıyorsa biraz daha beklemek isteyebilirsiniz.

  • Sıcaklığın artması gerekiyor olabilir. Latin çiçeği, ilkbaharla birlikte sıcaklığın yükselmesiyle çiçek açar. İklimi soğuk olan yerlerde ise çiçeklenme yaz aylarına kadar gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle havalar henüz ısınmadıysa sıcaklığın biraz daha artmasını bekleyebilirsiniz.

  • Budama yanlış yapılmış olabilir. Çiçeklenme için gerekli şartlar oluşmuş olmasına rağmen bitkiniz açmıyorsa budamayı fazla yapmış olabilirsiniz. Ancak budama ile tüm tomurcukları kesmiş olmanız çok mümkün olmasa da hiç tomurcuk kalmadıysa bitkinizin çiçek açması mümkün olmayabilir.

  • Güneş ışığı yetersiz olabilir. Latin çiçeğinin günde en az 6 saat güneş alması gerekir. Gölgede yetişen bitkiler hiç çiçek açmayabilir. Veya çiçekler kısa ömürlü olabilir ve yeterince gelişmeyebilir.

  • Gübrede çok fazla azot olabilir. Latin çiçeği için gübre kullandıysanız, gübredeki azot miktarına dikkat etmelisiniz. Latin çiçeği genelde gübrelenmeye ihtiyaç duymasa da bitkinizi azotu fazla bir gübre ile beslediyseniz, fosforu yüksek bir gübre kullanarak topraktaki besinleri dengeleyebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale