X

Kurumsal wellness 2025’te hangi trendlerle öne çıkıyor?

Kurumsal wellness, bu yıl çalışan bağlılığını artırmayı amaçlayan basit yan hakların ötesine geçerek iş hayatının ve organizasyon kültürünün ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Bu alan, 2025’te ofis içi meditasyon seansları ve spor üyelikleri ile sınırlı kalmıyor; bu yıl, çalışan sağlığını bütüncül bir yaklaşımla değerlendiren trendlerle karşılaşıyoruz. Bu yazımızda, 2025’te sürdürülebilir çalışan performanslarını ve memnuniyetini destekleyen kurumsal wellness trendlerini derinlemesine analiz ediyoruz.

Holistik programlar popülarite kazanıyor

Dünya çapında işverenlerin çoğu iyi oluş desteği sunmak için çabalıyor. Şirketler, 2025’te iş yerinde sağlık ve çalışanların iyi hissetme haline bütüncül bir perspektifle yaklaşıyor.

Şirketlerin benimsemeye başladığı holistik bakış açısı, çalışanları daha fazla psikolojik ve duygusal sağlık odaklı kaynaklar ve desteklerle buluşturuyor. Bu kaynak ve destekler arasında mental sağlık izinleri, stres yönetimi programları ve danışmanlık hizmetleri yer alıyor. Ayrıca, uzaktan ya da hibrit çalışan kişiler için de 7/24 erişime açık destek platformları geliştiriliyor. Bunlarla birlikte, işverenlerin bu yıl mindfulness atölyelerine, iyi oluş çalıştaylarına ve duygusal dayanıklılığı artırmaya yönelik eğitimlere de fazlasıyla yatırım yaptığını kolaylıkla fark edebiliyoruz. Bu girişimler sayesinde, her çalışanın kendisine özgü ihtiyaçlarına ve isteklerine hitap edilebiliyor.

Daha esnek çalışma ortamları/modelleri benimseniyor

Bazı şirketlerin son dönemde çalışanlarını pandemi sonrası ofise geri döndürme teşvikiyle karşılaşsak da pek çok işveren çalışanların standart bir iş modeli yerine esneklik talep ettiğini algılıyor. Bu nedenle, 2025’te daha esnek çalışma düzenlemeleri göz önünde bulunduruluyor.

Uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modeli gibi esnek düzenlemeler, iş dünyasında kalıcı bir yer ediniyor. Bu düzenlemeler, çalışanların iş ve özel hayatları arasında daha iyi bir denge kurmalarına yardımcı olarak stres seviyesini azaltıyor. Ayrıca, esnekliği organizasyon kültürüne entegre etmiş olan şirketlerin çalışanlarının da geleneksel modeli benimseyen şirket çalışanlarına göre şirketlerine daha bağlı oldukları fark ediliyor. Bu düzenlemelere ek olarak, bazı işverenler çalışanların motivasyonunu yükseltmek adına onlara hedeflerine ulaştıkları sürece sınırsız yıllık izin gibi ek avantajlar sunuyor. Sınırsız yıllık izin, çalışanların belirli bir izin günü sayısına bağlı olmadan ihtiyaç duyduklarında izin alabilmelerine olanak tanıyor. Bu pratiğin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için performans hedeflerinin ve iş sorumluluklarının aksatılmamasına dikkat ediliyor.

Finansal iyi oluş üzerine girişimler başlatılıyor

Hayat pahalılığı, hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde insanların maddi durumlarıyla birlikte genel iyi oluşlarını da negatif bir şekilde etkiliyor. Pek çok işveren, bu durumun farkına vararak maddi endişelerin iş performansı üzerinde olumsuzluk yaratmasını engellemek adına önemli adımlar atıyor.

Bu yıl, finansal stresin çalışan sağlığı ve üretkenliği üzerindeki etkisi net bir şekilde fark ediliyor. Bu farkındalık doğrultusunda, şirketler finansal iyi hissetme halini destekleyen programlar uyguluyor. Bu programlar arasında finansal okuryazarlık eğitimleri, borç yönetimi kaynakları, emeklilik planlaması desteği ve öğrenci kredisi geri ödeme programları gibi yenilikçi yan haklar bulunuyor. Bu yan haklara sahip olan çalışanlar, maddi açıdan kendilerini daha iyi hissederek iş hayatlarında daha verimli, yaratıcı ve üretken olabiliyorlar.

Sosyal bağlantılar destekleniyor

Yürütülen araştırmalara göre, on çalışandan birisi kendisini yalnız hissediyor. Bu hissiyat sonucunda da iş hayatında istenilen başarılara imza atılamıyor. Şirketler, bu gerçeğin farkına vararak 2025’te sosyalleşmeyi teşvik eden uygulamaları göz önünde bulunduruyor.

Başta uzaktan ve hibrit çalışma modellerini benimseyen şirketler olmak üzere, birçok şirket iş yerinde bir topluluk hissi oluşturmanın önemini somutlaştırıyor. İşverenler, çalışanların birbirleriyle daha güçlü bağlar kurmasını sağlamak için yüz yüze ve çevrim içi sosyal etkinlikler düzenliyorlar. Bu etkinliklere ek olarak, ekip oluşturma aktiviteleri, sosyal komüniteler ve iş birliğini destekleyen iletişim platformları da iş süreçlerine entegre ediliyor.

Wellbeing teknolojileri yükselişe geçiyor

Wellbeing teknolojileri, fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığı desteklemek için geliştirilen dijital araçlar ve platformlar olarak karşımıza çıkıyor. Meditasyon uygulamaları, fitness aplikasyonları, biyometrik izleme cihazları ve yapay zeka destekli sağlık koçları bu teknolojilerin örnekleri arasında yer alıyor. Kurumsal wellness da bu teknolojilerin çalışanların iyi oluşundaki kritik rolünü vurguluyor.

Dijital çalışma ortamlarına geçişin hızlanmasıyla wellbeing teknolojilerine olan güven de artışa geçti. Şirketler, 2025’te bu durumu baz alarak çalışanlarını desteklemek amacıyla wellness uygulamalarını, mindfulness egzersizlerini ve sanal fitness derslerini iş süreçlerine dahil ediyor. Ayrıca, çalışanlar yapay zeka gibi ileri teknolojilerle sağlıklarını yönetmeleri için cesaretlendiriliyor. Buna ek olarak, bu teknolojilerle rutin işler otomatikleştiriliyor ve karar alma süreçleri daha verimli bir hale getiriliyor. Bu sayede de çalışanlar kişiselleştirilmiş ve erişilebilir dijital kaynaklara ulaşarak iş hayatlarında kendilerini daha iyi hissedebiliyorlar.

Kaynak: People Insight, Wellhub, Startups Magazine

İlginizi çekebilir: Kurumsal wellness: Zorlayıcı zamanlarda iş yerinde mental sağlığı korumak

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale