X

Kronik stres ve beyin ilişkisi: Stres, Alzheimer ve demansı nasıl tetikliyor?

Alzheimer, her geçen yıl daha da yaygın hale gelen demans kategorisindeki hastalıklardan biri. Türkiye Alzheimer Derneği tarafından yayınlanan verilere göre dünya genelinde büyük bir kısmını Alzheimer’lı hastaların oluşturduğu demanslı birey sayısı her 20 yılda ikiye katlanıyor. Günümüzde 50 milyon civarında olan hasta sayısının, 2050 yılında 150 milyona ulaşması öngörülüyor. Özellikle ülkemiz gibi yaşlı nüfusun hızla arttığı popülasyonlarda, demanslı birey sayısında 20 yıl içinde 5 kata kadar varabilecek bir artış bekleniyor.

Amerikan Alzheimer Birliği tarafından yayınlanan anket sonuçları da benzer bir senaryoya işaret ediyor: Amerika’da güncel olarak 5 milyon civarı olan Alzheimer hastası sayısının 2050 yılıyla birlikte 14 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Alzheimer hastalığı, dünya genelinde kanser ve kardiyovasküler hastalıklardan sonra en önemli 3. ölüm sebebi olarak biliniyor.

İlginizi çekebilir: Alzheimer hastalığında farkındalık üzerine: Nasıl tespit edilir, tedavi yöntemleri nelerdir?

Alzheimer nedir, nedenleri ve belirtileri nelerdir?

Alzheimer’ın da içinde yer aldığı demans (bunama) durumu, özellikle 65 yaş üstü bireylerde en sık görülen hastalıkların başında geliyor. Düşünme, hatırlama ve muhakeme becerilerinin kaybedilmesiyle kendini gösteren demans, kişinin günlük yaşamını sürdürmesine ve temel ihtiyaçlarını karşılamasına engel olabilecek düzeyde yaşam kalitesini düşüren durumları beraberinde getiriyor.

Demans ve Alzheimer hastalığı, ilk aşamalarda sadece hafıza sorunları gibi bilişsel becerilerin azalmasıyla kendini gösterse de, ilerleyen aşamalarda temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için başkalarına bağımlı olmaya kadar varabilen ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor.

Demansa bağlı hastalıklar arasında en yaygın görülen tür olan Alzheimer’ın nasıl oluştuğuna dair kesin veriler olmaması, hastalığın tedavisi ve önlenmesi konusunda neler yapılması gerektiğiyle ilgili soru işaretleri yaratabiliyor.

Günümüzde Alzheimer’ın oluşum mekanizmasını anlamak üzerine yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda emin olduğumuz iki şey var: Alzheimer, beyinde enflamasyon (iltihaplanma) ile ilişkili olarak ortaya çıkan bir hastalık ve Alzheimer hastalığı olan kişiler genelde enflamasyona bağlı olarak gelişen Tip-2 diyabet ve kalp hastalıklarını da taşıyor. Yani Alzheimer genelde tek başına değil, enflamasyona bağlı bu hastalıkların tümünün bir kombinasyonu olarak ortaya çıkıyor.

Bunun yanı sıra, yapılan araştırmalar beyindeki enflamasyonla sinir hücrelerinin ölümü arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle beyinde enflamasyona sebebiyet veren bir madde olan tümör nekroz faktörü alfa (TNF-α) gibi proinflamatuvar sitokinlerindeki artış, beyindeki nöronların kendi kendilerini yok etmelerine (apoptoz) sebep oluyor.

Beynimizdeki nöronların vücuda yayılan diğer sinir hücrelerine, kaslara ve hormon salgılayan lenf bezlerine bilgi iletmek üzere tasarlanmış özel hücreler olduklarını biliyoruz. Doğduğumuz andan itibaren, özellikle yaşamın ilk 6 yılında hızla çoğalan nöronlardan kullanılmayanlar bir süre sonra ölebiliyor ve ölen beyin hücreleri yer değiştirmeden, beyinde oldukları yerde kalıyor. Ölen tüm bu beyin hücreleri, vücut tarafından yabancı madde olarak algılanarak beyinde enflamasyon oluşmasına neden olarak demansın başlamasına zemin hazırlıyor.

İlginizi çekebilir: Hafıza problemlerini tanımak için: Demans ve Alzheimer’la ilgili bilmeniz gerekenler

Kronik stres Alzheimer ve demans oluşumunu nasıl tetikliyor?

Kronik stresin bedenin tüm sistemlerine nasıl etki ettiğinden, özellikle stres hormonlarının vücutta fazla salınmasının diğer hormonların ve sistemlerin çalışma düzenini nasıl etkilediğinden Kronik stresin beden sağlığı üzerindeki etkileri: Stres vücudumuzu nasıl etkiliyor? yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik. Stresi yönetememek ve devamlı olarak yoğun strese maruz kalmak böbrek üstü bezlerinden yoğun miktarda adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin) salgılanmasına neden oluyor. Stres hormonları olarak bilinen bu hormonlar, stres verici durumlar karşısında kendimizi koruyabilmemiz için hayati bir öneme sahip olan kaç-savaş tepkilerinin verilebilmesi için tüm metabolizmayı harekete geçiriyor.

Ancak bunun yanı sıra, stres hormonları ayrıca hücrelerde enflamasyonun oluşmasına sebep olduğu bilinen proinflamatuar nükleer faktör kappa B (NF-κB) isimli bir savunma mekanizmasını da devreye sokuyor ve stres tepkisi uzun süre boyunca devam ettiğinde gerekenden fazla proinflamatuar sitokin (enflamasyona sebep olan madde) üretilmeye başlanıyor.

Kronik stres, uyku düzeninin bozulmasına da neden olduğu için, hücrelerin yeterince dinlenememesi ve yenilenememesi sonucunda kısır bir stres döngüsüne giren vücudumuzda aynı zamanda kronik bir enflamasyon problemi ortaya çıkıyor.

Kronik enflamasyon, semptomları tam anlamıyla görülür ve hissedilebilir olmadığı için pek çoğumuzun göz ardı ettiği bir durum. Ancak kronik stres ve kronik enflamasyon arasındaki güçlü bağlantı, kronik stres belirtilerini takip ederek vücudunuzda kronik enflamasyon olup olmadığınızı anlamanın bir yolu. Kaygı ve panik ataklar, uyku problemleri, sindirim ve iştah problemleri gibi pek çok kronik stres belirtisi ortaya çıktığında genelde psikolojik destek alarak baş etmeye çalışsak da, arka planda da en az stresin psikolojik boyutları kadar önemli olan kronik enflamasyondan kaynaklı pek çok bedensel sağlık problemiyle karşı karşıya olduğumuzu gözden kaçırıyoruz. Bunun en somut örneği ise 2010 yılında yayımlanmış olan bir bilimsel araştırmanın sonuçları: Savaştan dönen ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) semptomları taşıyan askerlerin semptom taşımayanlara kıyasla demans hastalığı geliştirme olasılıklarının iki kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Kronik stresi doğru yöneterek Alzheimer’ı önlemek nasıl mümkün?

Üzerimizde yarattığı yıkıcı etkileriyle ruh sağlığı ve beden sağlığının kesişim kümesinde bulunan kronik stresten ve semptomlarından korunmanın en önemli yolu, hiç şüphesiz hem psikolojik hem de bedensel iyi oluşumuzu aynı anda destekleyebilmekten geçiyor.

Ruh sağlığını desteklemek için kendi kendine yardım kitapları, makaleler ya da psikoterapi gibi kaynaklardan beslenebilirken, stresin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayan biyokimyasal süreçleri de mutlaka dikkate almamız gerekiyor. Özellikle mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun, kronik stres belirtilerinin beyinde yarattığı hasarın önlenmesinde son derece etkili olduğu biliniyor.

Stresi sağlıklı ve doğru yollarla yönetemediğimizde, yaşam tarzımızda ve seçimlerimizde hem bedenimizi hem ruhumuz için faydalı olmayan yollara yöneldiğimizdeyse stresten dopamine yüklenerek kurtulmaya çalışarak bağımlılık gibi ciddi problemler geliştirebiliyoruz.

Stresli olduğumuz zamanlarda aşırı miktarda alkol tüketmek ya da karbonhidratlara ve tatlılara saldırmak gibi yöntemler kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede kronik stresin beynimize ve tüm bedenimize verdiği zararları daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Fazla miktarda alkol ve işlenmiş şeker tüketimi kanda yoğun aldehit birikmesine, yani zaten kronik stres sebebiyle tetiklenmiş olan enflamasyonun daha da kronik hale gelmesine neden olabiliyor.

Kronik stresle baş etmenin ve hem zihin, hem ruh hem de beden sağlığımızı aynı anda desteklemenin yollarını sizlerle bir sonraki yazımızda paylaşacağız. Kronik stresle ve stres sırasında bedenimizde yaşanan süreçlerle ilgili daha detaylı ilgi edinmek için aşağıdaki yazılarımıza da mutlaka göz atmanız öneriyoruz: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale