X

Kitap önerileri: Sonbahar ruhunu yansıtan kitaplar

Sonbahar, değişimin, dönüşümün, umudun, aşkın, hüznün, hayal kırıklığının ve daha birçok duygunun etrafımızı sardığı, doğanın eşsiz güzelliği ile büyülediği, heyecanını hiç kaybetmeyen hem serin hem sıcak, kısacası en tatlı mevsim. Tıpkı inişli çıkışlı duygularımız gibi, bir yandan rüzgar estirip bir yandan güneş açan, hem yeni başlangıçlar için heyecanlandıran hem de geçmişten anıları aklımıza getiren… Cama vuran yağmur damlalarına, sehpada duran sıcak çaya, fonda çalan hafif müziğe, salonun loş ışığına, dökülen yapraklara ve zihnimizden durmadan akıp giden düşüncelere eşlik edecek, sonbahar ruhunu yansıtan kitaplar için yazımızın devamını inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar…

“Hoş geldin sonbahar, geçmişin korkularından ve eskilerden kurtulmanın, yenilere yer açmanın mevsimi…” –Paulo Coelho

Fotoğrafçı ile Küçük Kız – Mario Claudio

Çağdaş Portekiz edebiyatının en iyi yazarlarından Mario Claudio, sizi geçmişe götürmeye ve hayaller diyarına yolculuğa çıkarmaya kararlı. Alive Harikalar Diyarı’ndan ilham alan, yalnızca neşeli karakterleri değil, karanlık, puslu anları da ele alan, tıpkı sonbahar gibi her rengi barındıran bu kitabı yağmurlu bir günde okumayı çok seveceksiniz.

Akıl Dışı Ama Öngörülebilir – Dan Ariely

Aslında “mevsimsiz” kitaplar arasında yer alabilecek Akıl Dışı Ama Öngörülebilir‘in bu listede olmasının sebebi, sonbahardan çok kışa hazırlık konusunda yardım edebilecek olmasıdır. Kış derken, aklınıza kar, soğuk hava gelmesin; mücadele, zorlu ilişkiler, akıl oyunları ve benzerlerinden bahsediyoruz. Dan Ariely’in kesinlikle okunması, hatta bitirdikten sonra da ara ara dönüp bakılması gereken bu kitabı aslında tek bir şeyi değil, neredeyse her şeyi anlatıyor. Kararlarımızı nasıl aldığımızı, arka planda davranışlarımızı etkileyen gizli güçleri, Davranışsal İktisat alanındaki deneyleri ele alan, başucu kitabı olabilecek bu başarılı eseri kış mevsimi başlamadan bitirmeye ne dersiniz?

Güz Sancısı –  Yılmaz Karakoyunlu

Sonbahar mevsiminin duygusunu en iyi anlatan kitaplardan biri olan Güz Sancısı, hüznün, huzursuzluğun resmini çiziyor. Türkiye tarihinin karanlık sayfalarından biri olan 6-7 Eylül Olayları’nı konu alan eser, azınlıkların ülkeyi terk edişini, savaşın kalıntılarını, yaşanan hayal kırıklıklarını roman kurgusu ile ele alıyor. Yazar, her karakterin ardındaki etnik çeşitlilik ile romana zenginleştirici bir hava katarken aşkı ve dostluğu da imkansızlıklar içine almayı unutmuyor.

Görsellerin üzerine tıklayarak kitapları inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.

Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu – Haldun Taner

“İstanbul’a her mevsim çok yakışır ama sonbaharın bir başka hoşluğu var…” diyenlerdenseniz, bu sonbaharda size en iyi gelecek kitap “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” olabilir. Eski İstanbul’un insanlarını, Beyoğlu’nun, Şişhane’nin 5o’li yıllarda bile bugünden farksız hareketli hallerini, sade ama heyecanlı bir dille ele alan Haldun Taner, sizi, hayata bugüne kadar hiç bakmadığınız bir pencereden bakmaya; gerçekleri yeniden sorgulamaya davet ediyor.

Eylül – Mehmed Rauf

Bir eldiven, büyük ve imkansız bir aşkı anlatmaya yeter mi? İstanbul’un yalıları kaç aşka şahitlik etmiştir? Ölüm, sevenleri kavuşturabilir mi?

Türk Edebiyatı’nın ilk psikolojik kitabı olan Eylül’ü şimdiye kadar okumadıysanız bu sonbaharda okunacaklar listenize eklemek isteyebilirsiniz. Kitabın baş karakterlerinden biri olan Suat Hanım için Eylül ayı, kadınlığının sonbaharını anlatır çünkü aradığı aşkı evliliğinde bulamaz ve gönlünü başkasına kaptırır. Aşkının karşılığı olsa da satırların arasında acı vardır. Mehmed Rauf başarılı betimlemeleriyle Eylül kitabında anlatılacak, hatta okunacak bir eser değil, yaşanacak, hissedilecek bir aşk acısı yaratmayı başarıyor.

Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez – Kemal Sayar

“Gerçek hayat, tamamıyla buluşmadan ibarettir.”

Cama vuran, şemsiyeden süzülen, saçlarımıza sızan yağmur damlalarının en güzel mevsimi sizin için de sonbahar mı? Öyleyse bu kitap tam size göre olabilir. Kemal Sayar, Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez kitabında, yağmurlu sonbahar günlerinde kendi içimize dönmemizi sağlayacak bir yaklaşım izliyor. Sıcacık anlatımıyla, yaşamı, yaşama olan bakışımızı, dünyayla kurduğumuz ilişkiyi ve dolu dolu yaşamak için beklememek gerektiğini keyifli bir şekilde anlatıyor.

Güz Bitigi – Cemal Süreya

“Bir şey söyle bana; bana bir laf et ki binlerce, on binlerce görüntü anlatamasın…”

Cemal Süreya‘nın satırları olmadan bir güz mevsimi tamamlanmamış sayılabilir. Usta yazarın, şiir, düz yazı, beyit ve şarkı gibi birçok farklı anlatımı birleştiren Güz Bitigi melankoli duygusunu ve sonbaharın hüznünü içinizi ısıtacak bir şekilde ele almayı başarıyor. Hemen bitirmemek için azar azar okuyacak, sayfaları çevirmeye kıyamayacaksınız.

Huzursuzluğun Kitabı – Fernando Pessoa

Sonbaharı en iyi yansıtan duyguyu düşünecek olursak çoğumuzun cevabı “huzursuzluk” olabilir. Fernando Pessoa, zihnimizde dönüp duran, sinsice aklımıza gelmek için an kollayan, çoğu zaman adını koyamadığımız tüm duyguları karşımıza çıkarıyor. Kitabın ismi her ne kadar huzursuzluk olsa da, okurken huzursuzluğun huzura dönüştüğünü hissedeceksiniz. Kitabın her cümlesi o kadar derin, o kadar anlamlı ki her bir cümlesini alıntı olarak paylaşmadan duramayacaksınız.

Pekin’de Sonbahar – Boris Vian

Zihninizin sınırlarını zorlayacak, tahmin edilemezliği ile gönlünüzü çalmayı başaracak Pekin’de Sonbahar, sınırları aşmayı başarmış bir yazar olan Boris Vian’ın en sevilen eserlerinden bir tanesi. Kitap, özgür, sıra dışı ve özgün anlatımıyla eğlenceli bir okuma deneyimi sunuyor. Her ne kadar ismi Pekin’de Sonbahar olsa da kitap ne Pekin’le ne de sonbahar ile ilgili. Bu da yazarın kıvraklığının ve oyunseverliğinin ilk göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Hikaye, çölde başlayan anlamsız bir demiryolu projesi ile başlıyor ve absürt olaylar, mizah ile harmanlanıyor. Emin olun bu kitap, genellikle işler güçler ile oldukça yoğun geçen sonbahar aylarında ufak bir mola vermenizi sağlayacak.

İmkansızın Şarkısı – Haruki Murakami

Sevgi ve aşk için o kadar gereksinim vardı ki… Hayatımda bir kez olsun bunun ne demek olduğunu en yoğun şekilde hissetmek istedim.

Japon Edebiyatı’nın en çok okunan yazarlarından biri olan Haruki Murakami’nin sevilen kitapları arasında yer alan İmkansızın Şarkısı, toplumsal olaylara değiniyormuş izlenimini verse de aslında bir aşk üçgenini anlatıyor. Kitap, iki erkek, bir kadından oluşan üç kişilik arkadaş grubunun birbirleriyle olan ilişkilerinin nasıl çıkmazlarla savaştığını, ilk aşkın yaşattığı tarifsiz duyguları ve geçmişle bugünün kopmayan bağını başarılı bir şekilde aktarmayı başarıyor. Biraz depresif bir hava estirecek, biraz sonbahar hüznüne eşlik edecek ama en çok da erotizmi anlatışıyla büyüleyecek bu eseri en kısa zamanda okumalısınız.

İklimler – Andre Maurois

Serinleyen havalarda içinizi ısıtıp yüzünüzde ılık bir gülümseye sebep olacak başarılı bir eser İklimler. Kitabı bitirdikten sonra “Aşkı anlatan daha iyi bir eser var mı?” diye düşünmeye başlayacaksınız. Aşkın her halini, insanı nasıl değiştirdiğini ve kıskançlığın gücünü şefkatle harmanlayarak okuyucuyu içine çekmeyi başarıyor. Sıcak bir çayın yanına en çok yakışan aperetifiniz olacağından emin olabilirsiniz.

İstanbul’un Antika Tipleri – Mahmut Yesari

Sonbaharın en çok yakıştığı şehirlerden biri olan İstanbul’u, bu listede es geçmek olmazdı. Mahmut Yesari’nin isminden de anlaşılacağı üzere mizahi bir bakış açısıyla birleştirdiği kitabı İstanbul’un Antika Tipleri, en hüzünlü sonbahar gününüzü bile neşelendirebilir. Adeta eski bir Türk filmi izliyormuşsunuz hissi veren kitapta, eski İstanbul’un filmlerden alışık olduğumuz eski İstanbul tiplemelerini okuyacak ve çok güleceksiniz.

Çavdar Tarlasında Çocuklar – Jerome David Salinger

Kitap, baş karakteri Holden’ın başarısız olduğu için okuldan atıldıktan sonra yaşadıklarını anlatıyor. Hem içsel bir yolculuğu anlatan hem de toplumsal bir bakış sunan Çavdar Tarlasında Çocuklar, yürek burkucu bir roman olsa da yazarın samimi dili sizinle birebir konuştuğu hissini vermeyi başardığı için yabancılık çekmeden kendinizi akışa bırakacaksınız. Holden’ın yaşadıklarını okurken kendinizi arka planda sürekli modern çağ insanlarının mutsuzluklarını sorgularken bulabilirsiniz. Öyle ki, Holden’ın gereksiz konuşmalar yapmaktan kaçmak için bulduğu sağır ve dilsiz taklidine bile hak vereceksiniz.

Otostopçunun Galaksi Rehberi – Douglas Adams

Gezegen’den nasıl ayrılabilirsiniz?

-NASA’ya telefon açın. Onlara, buradan olabildiğince çabuk ayrılmanızın çok önemli olduğunu anlatın.

Sonbaharın o hafif puslu havasını dağıtmayı başaracak bir eser Otostopçunun Galaksi Rehberi. Absürt olayların, bilim kurgu derlemelerinin ve dağınıklığın iç içe geçmesiyle oluşan kaosu düzen içinde anlatmayı başaran Douglas Adams, sizi kafanızı önce dağıtmaya, sonra toplamaya davet ediyor ve şunu soruyor: Dünya bir inşaat filosu tarafından yıkılacak olsa otostopla kaçmaya ne dersiniz?

Yeraltından Notlar – Dostoyevski

Rus Edebiyatı’nın güçlü isimlerinden biri olan Dostoyevski’nin karamsarlığı yansıtan romanı Yeraltından Notlar hezeyanlarla ve hesaplaşmalarla dolu. Kitap, içine kapanık bir adamın, dünyadan, dünyevi her şeyden kopuşunu, kendi iç dünyasında yaşayışını, kırgınlık ve kızgınlarını ele alıyor. Dostoyevski, kırklı yaşlarında gençliğini sorgulayan kahramanın yaşadıklarını anlatırken, hem felsefi hem psikolojik bir tutum sergilemeyi başarıyor.

Kafamda Bir Tuhaflık – Orhan Pamuk

Sonbahar, şüphesiz ki bir yanında hüzün bir yanında umut olan karışık bir mevsim… Haliyle duygular da karmaşık. Nobel Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un çok sevilen eserlerinden biri Kafamda Bir Tuhaflık, tam da bu karmaşık duyguları, karışık zihinleri anlatıyor. Aslında her gün karşılaştığımız, gördüğümüz, duyduğumuz, çok iyi tanıdığımız ama bir türlü tam anlamıyla derinliğini fark edemediğimiz insanları konu alan başarılı eser, sonbaharı sayfalarına taşımayı başarıyor.

Bir Gün – David Nicholls

Dostluğun aşka dönüşmesine aşinayız; peki ya aşkın dostluğa dönüşmesine?

15 Temmuz’da başlayan bir hikaye, her yıl aynı tarihte kendini iyiden kötüye, kötüden iyiye dönüşerek tekrar eder. Kitaba neredeyse tüm duyguları aynı anda hissedeceğiniz bir akış hakim. David Nicholls, başarılı bir şekilde, aşkı, gençliği, mutluluğu, hüznü, sonsuzluğu ve hayal kırıklığını ele almayı ve okuyucuya hepsini hissettirmeyi başarıyor. Sonbaharın kasvetli duygusu, bazı sayfalarda derinleşirken, bazı sayfalarda umuda dönüşüyor. Kendinizden bir parça da olsa bir şeyler bulabileceğiniz bu sevilen eseri, listenize mutlaka eklemelisiniz.

İlginizi çekebilir: Zaman yönetimi kitapları: Verimlilikle ilgili ilham verici kitap önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale