X

‘Yapamam’ dediğimiz anda, o son adımı atıp dağları aşınca karşımıza okyanus çıkıyor

Ne zaman türlü konulardan şikayet eden bir arkadaşıma ‘Biraz meditasyon mu yapsan acaba?’ desem, panik içinde bir cevap geliyor:

‘Ben öyle saatlerce hiçbir şey düşünmeden bir kenarda oturamam, yok yok olmaz!’

Meditasyon; ‘Esnek değilim, yoga yapamam ben’ gibi yanlış anlaşılmaların genellikle kurbanı oluyor.

E tabi, 5 dakika içinde en az 10 defa Instagram’ı, Facebook’u, sonra yine Instagram’ı kontrol etmeye programlanmış bizler için hiçbir şey yapmadan 2 dakikadan fazla durma düşüncesi korku filminden farksız.

Doğrusu az bilinen yanlışımızın asıl hikayesine gelirsek:

Yoga yapmak için herhangi bir yaş, fiziksel güç ya da esneklik ön koşulu olmadığı gibi meditasyon için de saatlerce düşünmeden durabilme gibi bir niteliğe gerek yok.

Yoga; temelde 8 basamaktan oluşan felsefi bir sistemdir. Yogayı her yaşta, fiziksel ve esneklik ön koşuluna olmadan yapabilirsiniz. 

Kısaca özetlemek gerekirse yoga; 8 basamaktan oluşan felsefi bir sistem.

İyi insan olmaktan, zihnen ve fiziken temiz kalmaktan (Yama & Niyama) yola çıkıp, asana pratiği yapmaya (Batılı dilinde yoga dediğimiz fiziki pratik) ve nefes çalışmalarına (Pranayama) giden bir yolculuk. Asana ve pranayama sonrasında sakinlemiş olan vücut ve zihin, artık sonraki iki basamak olan içe dönme (Pratyahara) ve konsantrasyona (Dharana) hazır hale geliyor.

Buradan da meditasyona geçmek çok daha kolay (Dhyana).

Yoganın son basamağı ise çok az kişinin ulaşabildiği aydınlanma, yani “Nirvana” mertebesi (Samadhi).

İlgili yazı: Meditasyon nedir? 3 temel meditasyon tekniğine dair bilgiler

Batıda yoga pratiği, internetin gelişimine paralel bir dönemde ve belki de internet gelişimi sayesinde yaygınlaştığı için, görselliği felsefesinden ön planda oldu hep.

El üstünde durmalar, burnunun ucuna ayağını değdirmeler… Hepsi güzel ve hoş, ki fazlası zarar, vücut da tersten durmak üzere yaratılmamış sonuçta, ama bunların hiç birini yapmadan da yoga yapabilirsiniz!

Benden duymuş olmayın ama 100’den fazla farklı asana (Yoga pozu) ve neredeyse hepsinin her seviyeye uygun varyasyonu mevcut. Mesela ayak tabanlarını birleştirerek yerde oturup, bacakları kelebek gibi yanlara açıp kapamak da bir asanadır, çok da güzel kalça açar, hiçbir esneklik ön koşulu da yoktur.

Meditasyon da aynen yoga pratiği gibi. Saatlerce aynı köşede filmlerden benimsediğimiz imajıyla Budist bir rahip gibi oturup, hiçbir şey düşünmemeyi beceremeyebilirsiniz.

Ama onun yerine, metroda giderken ya da trafiğe takılmışken, çok kısa süre için olsa dahi, dış faktörlerden sıyrılıp, kendinizi ‘an’ın içine çekebilirsiniz. Derin nefeslerle sadece var olmanın tadını çıkarabilirsiniz. Bazen otomatik pilottan çıkıp, neyi neden yaptığınıza dair farkındalıklar geliştirmek de yeterlidir. Hatta başlamak için çok ama çok değerlidir.

Zaman içinde anda geçirilen kısa saniyeler daha uzunlarına dönüştükçe ve bu sayede kendinizi, düşünme kalıplarınızı daha iyi anladıkça, dışarıda olan olaylara göre tepkisel yaşayan birinden, kendi içini dinleyebilen ve kendi isteklerine göre hareket eden birine dönüşebilirsiniz. Voi la, meditasyon 101 böyle bir şey!

Sonra dilerseniz uyumadan önce 5-6 derin nefes alıp, 10 dakikalık meditasyonlara başlarsınız. Eğer istikrarlı biri olup, pratiğe devam ederseniz bir bakmışsınız yarım saatlik, bir saatlik meditasyonlar yapıyorsunuz! Küçükken de şirinleri görmek için, istikrarlı bir şekilde iyi bir çocuk olmak gerekmiyor muydu zaten?

Peki işin özü nedir?

Niyet etmek, küçük adımlarla başlamak ve o küçük adımları düzenli şekilde, bıkmadan, usanmadan atmak. Sonra tam ‘Yeter’ dediğiniz anda, kendinizi bir tık daha zorlamaktan geçiyor.

O son adımı atıp, dağı aştığınızda ancak okyanusun güzelliğini görebilirsin.

Çünkü çoğu güzellik, ‘Yapamam’ dediğimiz anda, o son adımı atıp dağları aşınca karşımıza okyanus gibi çıkıyor. Dip görülmeden, göğe gidilmiyor.

Kısaca herkes gibi siz de meditasyon yapabilirsiniz. Hele de stresli, mutsuz hissediyorsanız doktor tavsiyesi gibi yapmalısınız da.

Gereken tek şey; bakışımızı o son, ulvi hedefe dikmek yerine, hedefi belirledikten sonra ara adımlardan keyif alarak yolda yürümeyi öğrenmek.

Evet çok klişe ama hayat; yolun, yolculuğun kendisi.

Duygu Demir: 90’ların proje çocuklarından biriyken (Orta direk ailelerin, “iyi okullardan” mezun, “kurumsal” bir işi olan, evden işe işten eve giden çocuklardan...) dışarda aradığım mutluluğun, mutsuzluk ve tatminsizlik olarak bana döndüğünü çok katı bir şekilde fark ettim. Ve bu anlayıştan çıkmaya niyet ettiğim anda, türlü vesileler sayesinde Kuantum Alan Terapisi, meditasyon ve nefes çalışmalarıyla ilgilenmeye başladım. Yaşam amacımı keşfetmeye odaklandığım her anda, yeni kapılar açıldı önüme. Hayat beni çeşitli eğitim ve seminerlere, kitaplara, hocalara yönlendirdi. Şükürler olsun. Şu anda bir Astrolog ve Yoga Eğitmeniyim; aynı zamanda tam zamanlı bir hayat öğrencisiyim. Hayatta doya doya yaşamak ve hayatı tüm canlılar ve doğa ile paylaşmaktan daha değerli bir şey yok. Her daim sevgiyle kalalım!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale