X

Kışın metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacak 11 öneri

Hareketli yaz günleri artık yerini soğuk kış günlerini bırakıyor. Kış günlerinde metabolizmamız yavaşlıyor, canımız evden çıkmak istemiyor. Eğer siz de kendinizi böyle hissediyorsanız kışın yavaşlayan metabolizma hızınız nedeniyle kilo alma riskini taşıyor olabilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay önerileriyle kışın metabolizmanızı zinde tutarak sağlıklı bir kış geçirebilirsiniz.

Uzun süren açlıklar vücutta kıtlık olarak algılandığı için bir önceki öğünde yenilen yiyecekler yağ olarak depolanıyor. Bu yüzden kışın metabolizmanın yağ yakabilmesi için 4 saatten fazla aç kalmamak ve meyve, süt, kuruyemiş gibi hafif atıştırmalıklarla ara öğün yapmak büyük önem taşıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay, soğuk havalarda düzenli uykunun, D vitamini alımının yanı sıra, günde 2-3 fincan yeşil veya beyaz çay tüketilmesinin de metabolizmayı hızlandırdığını vurguluyor.

Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte bireyler yoğun iş temposuna rağmen daha az hareket etmeye başlıyor. Günlerin kısalması sonucunda güneş ışığının yeterli miktarda alınamaması ve hareketlerin kısıtlanması, terleme miktarımızı da azaltıyor.Metabolizma da soğuğa karşı kendini koruma altına alarak daha yavaş çalışıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay, bu duruma bir de soğuk havaların kasvetiyle artan depresyon hali eklendiğinde kişilerin yeme ihtiyaçları daha çok arttığını ve karbonhidrat oranı yüksek besinlere yöneldiklerini belirtti.

Diyetisyen Gülünay, “Bu dönemde uyku düzensizlikleri de oluşunca bireyler kilo almaya daha kolay meyilli oluyor. Bu yüzden kışın düzenli ve dengeli beslenmenin yanında metabolizmayı daha fazla çalıştırmaya yönelik beslenme modeli büyük önem taşır” dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay, soğuk havalarda dengeli beslenme tüyoları verdi:

1. EN ÖNEMLİ ÖĞÜN KAHVALTI

Kış aylarında hastalıklardan korunmak için sıkı bir kahvaltı yapmak dengeli ve düzenli beslenmenin ilk kuralıdır.

Gece uykuda uzun süren açlık nedeniyle metabolizma yavaşlar. Bu yüzden uyandıktan sonra 1-1.5 saati geçirmeden kahvaltı yapmak büyük önem taşır. Eğer kahvaltı öğünü atlanırsa, uzun süren açlık sonrası bir sonraki öğünde besin alımı daha çok artar ve metabolizmanın da yavaş çalışmasıyla birlikte kilo alımı kaçınılmaz olur.

2. DÜZENLİ UYKU ŞART

Uykusuzluk iştahı tetikleyerek kilo vermenizi yavaşlatır. Geç saatlerde yatmak ve sabah erken kalkmak zorunda olmak, uyku düzensizlikleri gibi etmenler besin alımını artırır.

Yapılan araştırmalar günde 5 saatten az uyuyanların 6-8 saat (ideal uyku süresi) uyuyanlara göre 300 kalori kadar daha fazla kalori aldıklarını gösteriyor. Bu kişilerin iştah kontrolünde zorlandıkları da görülüyor. Bu yüzden düzenli uyku, iştah kontrolü sağlamada ve metabolizmanın doğru çalışmasında büyük bir etmendir.

3. D VİTAMİNİ ALIMINI İHMAL ETMEYİN

Beyindeki sinirler açlığı ve yeme dürtünüzü kontrol altına alabilmek için D vitaminine ihtiyaç duyarlar. Günlerin kısalmasıyla ve yoğun iş temposu nedeniyle güneş ışığından eksik kaldığımız kış aylarında D vitamini değerlerimiz düşer. Bu yüzden metabolizmayı hızlandırmak adına D vitamini içeren balık, karaciğer, yumurta, süt gibi besinlere sofranızda daha çok yer vermenin yanı sıra olabildiğince güneş ışığından da faydalanmayı ihmal etmeyin.

4. ARA ÖĞÜN YAPMAYI UNUTMAYIN

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin ana kurallarından biri de en az 2 saat, en fazla 4 saat aralıklarla beslenmektir. Bunun nedenlerinden biri kan şekeri dengesini ayarlamak bir diğeri de kilo kontrolü sağlamaktır. Uzun süren açlıklar, vücuttaki hormon ve enzimler sebebiyle kıtlık olarak algılanır ve bir önceki öğünde yenilen yiyeceklerin bir kısmı yağ olarak depolanmaya başlar. Bu yüzden metabolizmanın yağ yakabilmesi için 4 saatten fazla aç kalmayın ve meyve, süt, kuruyemiş gibi hafif atıştırmalıklarla ara öğün yapmayı unutmayın.

5. GÜNDE 2-3 FİNCAN YEŞİL ÇAY İÇİN

Günlük olarak kilo başına 30 ml. su tüketmek organ ve vücut sağlığının yanı sıra metabolizmanın çalışması için de önemlidir. Her kalorinin vücutta metabolizma olabilmesi için 1 ml. sıvıya ihtiyaç vardır. Bu yüzden kış aylarında azalan sıvı ihtiyacını artırmak adına metabolizmanın da hızlanmasına yardımcı olan yeşil veya beyaz çayı günde 2-3 fincan kadar tüketebilirsiniz.

6. MEVSİM SEBZE-MEYVELERİNİ TÜKETİN

Mevsim sebzeleri sizi hastalıklardan korurken kilo vermenize yardımcı olur

Meyve ve sebzeler kendi mevsimlerinde vitamin ve mineral açısından daha zengin olurlar. Kış aylarında sıkça rastlanan soğuk algınlığı hastalıklarını önlemek adına C vitamini içeriği yüksek turunçgilleri sofranızdan eksik etmeyin.

Mevsim sebzelerinden vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olan kereviz, yüksek posa içeriğiyle tokluk sinyallerini arttıran lahana, demir içeriğiyle sindirimi kolaylaştırmaya yardımcı olan ıspanak, metabolizma hızını artıran ve yağ yakmaya yardımcı olan karnabahara bu aylarda günlük beslenmenizde mutlaka yer vermeye çalışın.

7. KALSİYUMDAN ZENGİN BESLENİN

Kalsiyum diş ve kemik sağlığı için elzem olan minerallerdendir; ancak kalsiyum günde 1000-1300 mg. alındığında kilo vermeye yardımcı olurken 600 mg’ın altında alınması obeziteyi tetikler.

Yapılan araştırmalarda kalsiyumun yağ yakımını artırarak metabolizmayı hızlandırdığı kanıtlanmıştır. Günde 2-3 porsiyon yağsız süt ürünü tüketimi kış aylarında metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olacaktır.

8. YETERLİ MİKTARDA PROTEİN ALIN

Proteinler; karbonhidrattan daha zor, yağdan daha kolay sindirilen ve tok tutucu etkiye sahip olan bir besin grubudur. Bu yüzden protein içeren yiyeceklere beslenmenizde yer vermek hem günlük ihtiyacınız hem de tok tutucu etkisinden dolayı gereklidir. Sindirimi daha zor olan bir besin grubu olduğundan da metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacaktır.

9. EN AZ 30 DAKİKA EGZERSİZ ŞART

Her gün en az 30-40 dakikanızı egzersize ayırmalısınız

Egzersiz vücudun kaslarını çalıştıran her türlü hareketi içerir. Soğuyan havaların ve iş temposunun etkisiyle ‘egzersiz yapmaya vaktim yok’ bahanelerini bir kenara bırakın ve egzersizi hayatınızdan asla çıkarmayın.

Yürüyüş yapamıyorsanız asansöre binmek yerine merdiven çıkın, spor salonuna gidemiyorsanız evde basit egzersizler yapın. Fakat 30-40 dakikadan az yapılan egzersizlerde yağ yakımı başlamaz ve her gün yapılan spor bırakıldığı zaman size kilo olarak geri döner. Bu yüzden haftada 3-4 gün sevdiğiniz bir spor dalıyla uğraşarak ya da günlük egzersizlerinizi artırarak kilo verebilirsiniz.

10. YAĞ YAKTIRAN BAHARATLARI SOFRADAN EKSİK ETMEYİN

Baharatlar Türk mutfağının olmazsa olmazlarıdır. Her yörenin ayrı damak zevkine uygun olan baharatlar metabolizmanın hızlanmasında önemli rol oynar.Kekik kolestrol düşürür, yağ yakımını hızlandırır.Zencefil vücut ısısının yükselmesine yardımcı olarak metabolizma hızını yüzde 20 oranında artırır.Acı biber ‘capsaicin‘ içeriğiyle metabolizmayı hızlandırır ve iştahı azaltarak tokluk hissini uzatır.Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyip vücutta detoks etkisi yapan zerdeçal, metabolizmayı hızlandırmaya yardımcıdır.Keten tohumu midede şişerek tokluk hissi sağlar ve sindirim sistemine yaptığı etkilerle metabolizmayı hızlandırır.Tarçın kan şekeri dengesini düzenler ve yeme isteğini azaltarak kilo kontrolüne yardımcı olur.

 11. KİLONUZU LİFLİ GIDALARLA KONTROL EDİN

Yapılan çalışmalarca lifli gıdaların diyete eklenmesi insan sağlığına birçok yarar sağlamanın yanında kilo vermeyi de kolaylaştırır. Posalı besinler midede hacimlerinin 20 katı kadar şişerek doygunluk sağlanmasına yardımcı olur. Posa (lif) su tutabilme özelliğine sahiptir. Bu yüzden kendisi kolay sindirilemediğinden posa oranı yüksek, kalorisi düşük besinler seçilirse kilo vermek kolaylaşır. Ayrıca lifli gıdalar daha az yağ içerdiğinden mideyi daha geç terk ederek sindirimi yavaşlatırlar. Daha çok çiğnenmesi gereken besinler olduklarından daha hızlı doyum hissi sağlarlar. Daha az yemek yenmesine yol açtıkları için sonuçta kalori alımını da azaltırlar. Temel sağlık için günde 20-30 gram kadar lif alınmalıdır. Liflerin fazla alınması durumunda demir, çinko, kalsiyum gibi minerallerin vücutta emilimi azalırken, az alınması durumunda ise bağırsak sistemi doğru şekilde çalışmaz ve kabızlık oluşur. Sindirim sistemi şikayetlerini azaltmak adına bu tür gıdaları daha çok pişirerek ve miktarını yavaş yavaş artırarak tüketmekte fayda vardır.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Obezite ile mücadelede çok bilinmeyen bilimsel gerçekler

İş yerinde sağlıklı beslenmek için yapmanız gerekenler

Açlığınızı bastırmanıza yardımcı olacak 11 sağlıklı besin

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale