X

Dr. Mark Hyman’a göre vücudun kilo vermeye direnmesinin 3 nedeni

Bazen doğru yiyeceklerle dengeli bir şekilde beslenmek ve egzersiz yapmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarına rağmen kilo vermekte zorlanabiliriz. Hatta birçok insan bu dertten muzdarip ve kendisine “Her şeyi doğru yapmama rağmen neden kilo veremiyorum” diye soruyor. Amerikalı Doktor Mark Hyman, birçok faktörün kilo verme direncine katkıda bulunabileceğini, bu noktada özellikle hormonal dengesizliklerin ele alınmasının kilo vermeye yardımcı olabileceğini söylüyor. Hyman’a göre söz konusu kilo verme direnci olduğunda üç büyük hormonun dengesizliği karşımıza çıkıyor: Tiroid, kortizol ve cinsiyet hormonları.

Kilo vermekle mücadele etmenizin üç büyük sorumlusu

Dr. Mark Hyman eğer kilo vermekle mücadele ediyor ve bu konuda çok zorlanıyorsanız, kilo vermeye karşı direncinizin gizli nedenleri olabileceğini söylüyor. Buna göre kilo verme direnciniz, ne yediğiniz veya ne kadar egzersiz yaptığınızla hiçbir ilgisi olmayan birçok faktöre bağlı olabilir. Bunlardan bazıları beslenme durumunuzdaki dengesizlikler, virüs enfeksiyonlarından kaynaklanan kronik iltihaplanma, metabolik problemler, toksinler ve çevresel faktörler, sızdıran bağırsak sendromu, mikrobiyomunuz, metabolizmanız, hatta genleriniz gibi şeyler… Burada özellikle genelde gözden kaçabilen şey ise hormonal dengesizlikler.

Söz konusu hormonlar olduğunda, olası bir dengesizlik iltihaba neden olarak kilo alımına yol açabilir. Kronik hastalıkların, yaşlanmanın, biz yaşlandıkça ters giden hemen her şeyin itici gücü bu ve çok fazla insülindir. Yani insülin direncinden söz ediyoruz. İnsülin, temelde yağ depolama hormonudur. Bununla birlikte insülini düzenlemek için edinebileceğimiz alışkanlıklar da var. Detaylı bilgi için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz: Sıkı dur insülin direnci, ben geliyorum!

Ama Dr. Hyman kilo verme direnci noktasında, insülinin ötesindeki şeylere de dikkat çekiyor. Peki acaba diğer hormonlar kilonuzu ve sağlığınızı; tiroid, stres ve cinsiyet hormonlarınızı nasıl etkiler?

1. Düşük tiroid fonksiyonu

Daha önce de belirttiğimiz gibi, kilo verme direncinin yaygın nedenlerinden biri tiroid hormonu dengesizlikleri. Hyman bunun ciddi bir sorun olduğunu, çünkü tiroidin kömür madenindeki kanaryaya benzediğini söylüyor: “Tiroid, her türlü çevresel toksine, beslenmemizdeki strese ve glütene karşı süper hassastır. Ve düşük tiroid fonksiyonu, 5 kadından 1’ini ve 10 erkekten 1’ini etkileyecek kadar yaygındır. Daha da kötüsü, bu vakaların yarısının teşhis edilemiyor olmasıdır.”

Peki düşük tiroid fonksiyonuna veya tiroid dengesizliklerine neden olan nedir? Dr. Hyman’a göre onlara neden olan birçok şey var. Ama önce kısaca belirtilerine değinelim. İşte tiroidinizin düzgün çalışmayabileceğine dair ipuçları:

  • Depresyon
  • Kuru cilt
  • Saç ve kaş dökülmesi
  • Kabızlık
  • Düşük cinsel dürtü
  • Yüksek kolesterol
  • Güçsüz tırnaklar, incelmiş saçlar
  • Kas krampları
  • Uyku problemleri
  • Ödem
  • Kronik yorgunluk

Bu semptomları yaşayan biri genellikle doktora gider ve normal bir test yaptırır. Otoimmün bir tiroid hastalığı olan Hashimoto, tiroid fonksiyon bozukluğuna neden olan ana şeylerden biridir. Ve gluten sıklıkla, muhtemelen vakaların yaklaşık %30’unda, Hashimoto hastalığı ile ilişkilendirilir. Ayrıca çevresel toksinler, ağır metaller, cıva, kurşun, beslenme eksiklikleri de tiroid fonksiyonunu etkiler. Özellikle düşük selenyum, çinko, iyot, omega-3 yağları, D vitamini tiroid fonksiyonu üzerinde etki sahibidir. Dr. Hyman çoğu doktorun düzgün bir şekilde test yapmadığını ve nasıl teşhis koyacağını bilmediğini öne sürüyor. Bu noktada doğru tedavi çok önemli, aksi takdirde kişi kilo almakla ve tüm bu semptomlarla mücadele edebilir. Ve bir kez daha altını çiziyor: “Eğer kilo vermekle mücadele ediyor ve nedenini bulamıyorsanız, sorununuz düşük tiroid fonksiyonu olabilir.”

Peki, tiroid fonksiyonunu optimize etmek ve kilo kontrolü için neler yapabiliriz?

  • Dr. Hyman ilk olarak doğru testleri yaptırmanızı öneriyor. Bunlar çoğu doktorun yaptığı bir test olan TSH, T3 ve T4 testleri. Ayrıca tiroid antikor testleri, tiroid peroksidaz denen bir şey ve anti-tiroglobulin antikorlara da bakılması gerektiğini belirtiyor.
  • Tiroid için bir başka önemli olan şey ise doğru beslenmek. Hyman’a göre doğru beslenmezseniz, doğru yolda olmazsınız çünkü diyetiniz tiroid fonksiyonunuzu direkt olarak etkiler. Tiroid fonksiyonu için tüm besinlere ihtiyacınız var, ancak tiroidinize zarar veren şeyleri diyetinize dahil etmediğinizden de emin olmalısınız. Bunlardan biri çiğ bir şekilde tüketilen turpgiller, brokoli, karalahana, lahana, Brüksel lahanası. Ayrıca, tiroid fonksiyonunuzu gerçekten harekete geçirmek için ihtiyacınız olan besinleri içeren yiyecekleri de tüketmeyi deneyin. Örneğin balıkta ve deniz yosununda bulunan iyot, kabak çekirdeğinde bulunan çinko, Brezilya fıstığında bulunan selenyum… D vitaminini ise yağlı balıklar, mantarlar yoluyla veya takviye olarak kullanabilirsiniz.
  • Dr. Hyman içilen suda, tiroid blokerleri olarak bilinen florür veya klor olmamasına da özen gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun için evde suyunuzu filtreleyebilirsiniz.

2. Kortizol hormonu dengesizlikleri

Kilo vermekle mücadele etmenizin bir diğer hormonal nedeni ise kortizol olabilir. Dr. Hyman’a göre stres hormonu olan kortizol de kilo aldırır. Çoğumuz stres tepkimizde aşırı aktifiz ve sinir sistemimizi sıfırlayamıyoruz. Yüksek kortizol seviyelerine sahip olunduğunda karın bölgesindeki yağlanma artabilir. Bu, kasların parçalanmasına neden olur ve kişiyi insüline daha dirençli hale getirir. Tansiyonu yükseltir, beyindeki hafıza merkezini küçültür. Stres aynı zamanda yağ hücrelerini de etkiler.

“Sinir sisteminiz, otonom sinir sisteminiz, sempatik sinir sisteminiz, “savaş ya da kaç” sinir sisteminiz, yağ hücrelerinize benzer nöronal bağlantılara sahiptir. Yani stresli olduğunuzda, yağ hücreleriniz sizi dinler. Vücudunuz gerçekten stres halindeyken, başlangıçta kilo vermek için tasarlanmamıştır, siz de vücudunuzu şeker ve yağ ile doldurmak istersiniz. Böylece, temel olarak, metabolizma sürecini engeller, yağ depolamanızı artırırsınız.”

Dolayısıyla kortizol hormonu dengesini korumak için sinir sistemini sıfırlamayı öğrenmek oldukça önemli. Stressiz bir hayat yaşamaktan paçayı kurtaramayız ama nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, masaj gibi uygulamalara başvurarak stresi yönetmeyi öğrenebiliriz. Tüm bunlar sinir sisteminizi güçlü bir şekilde sıfırlar ve fizyolojik durumunuzu değiştirir.

3. Cinsiyet hormonları dengesizlikleri

Dr. Hyman kiloyu etkileyen bir diğer şeyin de cinsiyet hormonları olduğunu söylüyor. Bunların başlıcaları östrojen, testosteron, progesteron. Hyman, kadınlar ve erkeklerde bulunan cinsiyet hormonlarının dengede kalabilmesi için ise şeker ve nişastadan oluşan besinlerin tüketilmemesi gerektiğini söylüyor: “Temel olarak, karbonhidrat açısından zengin, nişastalı, şekerli bir diyet yüksek östrojen seviyelerine neden oluyor. Ayrıca çevresel toksinler de bunda etki sahibi. Alkol en büyük suçlulardan biri. Bu gerçekten dikkat edilmesi gereken bir konu, çünkü östrojen kilo alımına yol açıyor.”

Lif eksikliği, çok fazla antibiyotik, bağırsak florası gibi etmenler de östrojen seviyelerine müdahale edebilir. Erkeklerde yüksek östrojen seviyelerinin en büyük belirtisi, karın bölgesinde yağlanma ve tüy dökülmesi. Peki kadınlar çok fazla östrojen aldıklarında neler oluyor? Göğüslerde hassasiyet, ödem, PMS, miyomlar, yoğun adet kanaması; bunlardan birkaçı.

Olası bir diğer sorun da erkeklerde testosteron seviyelerinin düşük olması. Testosteronun düşmesi çok önemli, çünkü kas kaybına ve zayıf bir metabolizmaya yol açıyor. Dr. Hyman egzersiz eksikliği, çok fazla alkol tüketmek, çok fazla stres, çevresel toksinler, pre-diyabet, diyabet, hipofiz sorunlarının testosteronu düşürebileceğini belirtiyor. Sonuçları ise daha önce de belirttiğimiz gibi kas kaybı, cinsel isteksizlik, cinsel fonksiyon kaybı, yorgunluk, zihinsel bulanıklık, kemik kaybı olabilir. Gerçekten, kas kaybettiğinizde metabolizmanız yavaşlar, daha fazla kilo alırsınız ve bu da bir kısır döngü yaratır.

Peki cinsiyet hormonları dengesizliklerini düzeltmek için neler yapabiliriz?

  • Dr. Hyman, bazı beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla bunu yapmanın çok kolay olduğunu söylüyor:
  • Nişasta ve şeker bakımından düşük; sağlıklı yağlar, lif, protein bakımından zengin bir diyetle bağırsak floranızı dengeleyin.
  • Lif gerçekten önemli. Özellikle keten tohumu, erkeklerde ve kadınlarda hormonal dengeyi düzenlemeye yardımcı olabilir. Bunun için günde iki yemek kaşığı keten tohumunu salatalarınıza eklemeyi deneyebilirsiniz.
  • Günlük bağırsak hareketlerinizin düzenli olduğundan emin olun. Gerekliyse bunu destekleyebilecek magnezyum sitrat, C vitamini, probiyotikler gibi takviyelere başvurmayı düşünebilirsiniz.
  • Alkolden uzak durun. Alkol tüm cinsiyet hormonlarını olumsuz etkiler ve meme, rahim, yumurtalık, prostat kanseri riskini artırabilir.
  • Düzenli olarak hareket edin. Egzersiz, hormonların en büyük düzenleyicisidir. Düzenli egzersiz yaparak hormonlarınızı dengeleyebilir, testosteronu artırabilir, östrojeni azaltabilir, kas inşa edebilir, yağ kaybedebilirsiniz.
  • Sonuç olarak eğer tüm çabanıza rağmen kilo vermeye karşı dirençle mücadele ediyorsanız Dr. Hyman’ın özellikle vurgu yaptığı tüm bu noktalar üzerine düşünmeniz faydalı olabilir. Bir sağlık uzmanına başvurarak hormonlarınızı, tiroidinizi, kortizolünüzü, stres ve cinsiyet hormonlarınızı kontrol ettirmeyi düşünebilirsiniz. Sorunun tespit edilmesi durumunda, mutlaka onu iyileştirmenin bir yolunu da bulacaksınız.

İlginizi çekebilir: Dr. Mark Hyman: “Zayıf ama sağlıksız olmak obeziteden daha tehlikeli”

Kaynak: drhyman

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale