X

Kendinizle buluşmanız var, gecikmeyin: Zen meditasyonu nedir?

Her şey sessizleşmeye başlıyor. Şehrin gürültüsü, sokaktaki otomobilin kornası, üst kattaki komşunun bağırarak konuşmaları, yan evdeki bebeğin ağlama sesleri uzaklaşırken, bana doğru yaklaşan sessizliğin sesini inceden inceye işitmeye başlıyorum. Önce fısıltı ile konuşmaya başlıyor, sonra yan odadan birinin benimle konuşmaya çalışması gibi mırıltılar şekline geçiyor. Daha fazla duyuyorum ama tam işitemiyorum. Şimdi sessizliğin içindeki ses oluyor. Artık daha net duymaya, hatta işitmeye başlıyorum. Ve sonra fark ediyorum ki o ses aslında bana ait.

Meditasyon yapmaya başladığımdan beri gözlemlediğim olumlu etkilerin benim için belki de en üst sırasında kendimle iletişim kurabilme fırsatı yer alıyor. Konsantrasyonun artması, odaklanabilmek, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, sindirim sisteminin aktifleşmesi, uykusuzluk ve kan basıncı ile ilgili problemlerin azalması gibi yararları ile kanıtlanmış olarak var. Bu demek değildir ki meditasyon yapıyorum diye ömrüm boyu hastalanmayacağım veya doğanın yasalarının dışına çıkıp ölümsüzleşeceğim.

Her şeyi, buna ben de dahilim, olduğu gibi görebilmek ve işitebilmek için meditasyon yapıyorum. Son zamanlarda deneyimlemeye başladığım Zen meditasyonu kendimle buluşma konusunda yoluma ışık oldu. Zihinsel aktivelerimizin yarattığı alışılmış patternlerin farkında olmadan, genellemeler yapan beynimizin varsaydığı bilgilerle ya bir şeyleri kendimize çekiyor ya da itiyoruz. Koşturan zihinlerimiz yeterince enerji harcadığı için genelleme yapmak beynin kolayına geliyor. İşte burada acı ve ıstırap başlıyor.

“- Birileri tarafından kabul edilmiş diye,
– Kitaplarda yazıyor diye,
– Uzmanlar ve ileri yaştakiler tarafından konuşuluyor diye
– Geleneklerin içinde var oluyor diye
Her söylenene inanma. Analiz ettikten, herkesin iyiliğine uygun olduğunu anladıktan ve kendi gerçeğin olarak kabullendikten sonra onu yaşa.”
KALAMA SUTRA

Geçmişteki zevk ve acıların içinde gidip gelerek, olması gerekiyor veya gelecekte daha iyi olacak gibi varsayımların peşinde koşarak zamanımızı ve enerjimizi harcıyoruz. İnsanları ve durumları dualistik/ikililik bakış açımızdan yargılıyor, sınıflandırıyor, iyi veya kötü nitelendirmesi yapıyor, arzulanır veya arzulanmaz diye itiyor veya çekiyor, doğru veya yanlış, suçlu veya masum, arkadaş veya düşman gibi sıfatlarla kategorize ediyoruz. Ve bu listeler bitmek bilmiyor.

“Biz düşündüğümüzüz. Her şey düşündüklerimizden yükseliyor. Düşüncelerimizle dünyamızı yaratıyoruz.”
Dhammapada

Farkındalık pratiği yaptıkça, gelişen konsantrasyonla beraber genellemeleri silebilen beynimiz, sıkı sıkıya bağlı olduğumuz kendi illüzyonumuzdan gerçek “ben”i görebilen ve işitebilen, yani farkına varabilen bireylere dönüşüyoruz. Yani 7’sinde neyse 70’inde de aynıdır sözü mazide kalıyor. Koşullandırılmalar, yargılar, başkalarının fikirlerini körü körüne kabullenmelerle oluşan tüm kabuklar soyulmaya başlıyor. -Mış gibi bir senden tüm varlığımla buradayım diyen sen ortaya çıkıyor.

Şefkatli, koşullandırmaları, kıyaslamaları, karşılaştırmaları, yargıları silerek beynin genellemelerinin ötesine geçen, özne ve nesne arasındaki farkın yok oluşuna tanıklık eden, var olanı olduğu gibi gözlemleyen, saf gerçeğin farkında olup kabul eden bir zihin yapısına doğru yol almak isteyenlere Zen meditasyonu araç oluyor.

Zihin veya düşünce yok yerine yanlış anlaşılan, illüzyonlarla çarpıtılan gerçeği olduğu gibi görebildiğin bir yere geçiyorsun. Bu alanda mükemmel olma peşinde koşmana gerek yok, çünkü her şeyinle tamsın. Eksik veya fazla olanı tanımlayan, geçmişi baz alan, koşullandırılan zihin. Tüm varlıklara şefkat hissederken, karakterin bahar güneşi gibi parlak ama yakıcı değil. Dışarıdan hala seni tetikleyen, uyaran şeyler olmasına rağmen, içeride Zen zihni oluşuyor. Her zaman sakin ve temiz bir göle dönüşüyor zihninin yansıması. Burada görüntü hep berrak ve net.

Şefkatli, koşullandırmaları, kıyaslamaları, karşılaştırmaları, yargıları silerek beynin genellemelerinin ötesine geçen, özne ve nesne arasındaki farkın yok oluşuna tanıklık eden, var olanı olduğu gibi gözlemleyen, saf gerçeğin farkında olup kabul eden bir zihin yapısına doğru yol almak isteyenlere Zen meditasyonu araç oluyor. Zihin veya düşünce yok yerine yanlış anlaşılan, illüzyonlarla çarpıtılan gerçeğin kendisi olduğu gibi görebildiğin bir yere geçiyorsun. Bu alanda mükemmel olma peşinde koşmana gerek yok çünkü her şeyinle tamsın. eksik veya fazla olanı tanımlayan geçmişi baz alan, koşullandırılan zihin. Tüm varlıklara şefkat hissederken, karakterin bahar güneşi gibi parlak ama yakıcı değil. Dışardan halen seni tetikleyen, uyaran şeyler olmasına rağmen içeride Zen zihni oluşuyor. Her zaman sakin ve temiz bir göle dönüşüyor zihninin yansıması. Burada görüntü hep berrak ve net. Meditasyonu yapmak istersen; dinlemek için buraya (Anchor.FM), uygulamalı izlemek için buraya (IGTV) tıklayabilirsin. 

Zen meditasyonu nasıl yapılır, kendi pratiğin olarak yapmak için neler olması gerekir, nefes ile ilgili bir çalışmaya gerek var mı? Herkes yapabilir mi? Tüm bu soruların cevabı haftaya, yazı dizisinin devamında.

İlginizi çekebilir: Meditasyon yapalım, fakat hangisi: Farklı meditasyon türleri ve faydaları

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale