X

Kendinize yeterince zaman ayırıyor musunuz?

Gün içinde ailemiz, arkadaşlarımız, işimiz, telefon uygulamalarımız derken zamanımızın çoğunu harcadığımız birçok alan mevcut. Size de olmuyor mu, günün sonunda yatarken bir anda aklınıza o almayı unuttuğunuz kitap, kendinize söz verdiğiniz ama yine yapamadığınız spor geliveriyor? Bir gün, bir hafta derken bir bakmışsınız bir ay geçmiş, ama siz bir türlü yapamamışsınız. Belki de yılbaşında aldığınız bir karar vardı yapmaya heveslendiğiniz, ama Ocak ayı bitti henüz başlayamadınız bile…

İster yeni yıl kararı, ister günlük bir isteğimiz ya da ihtiyacımız olsun çoğu zaman kendi ihtiyaçlarımızı ikinci, hatta üçüncü plana atıyoruz. “Önce şunu bitirmem lazım, sonra yaparım” derken günler, aylar geçiveriyor. Ve isteklerimizi erteleyerek kendimizi bir süre sonra mutsuz ya da yapmadığımız şeyler için başkalarını suçlarken buluyoruz. Yapamadım çünkü evde herkes benden bir şeyler bekliyor. Yapamadım çünkü mesaiye kaldım. Yapamadım çünkü dizi izlerken zaman nasıl geçti anlamadım.

Çünkü’lerimizin listesi böyle uzayıp gidiyor. Bazen bunlar gerçek neden olabilir. Fakat gerçekçi olalım; ihtiyacımız olanı önceliğimiz olarak görüyor muyuz? Yoksa başkalarının ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalışırken, kendimizinkini görmezden gelip sonrasında bahanelere mi sığınıyoruz?

Görmezden gelme durumuna baktığımızda aslında çoğu zaman kendi duyumlarımızın farkında olamadığımızı görebiliyoruz. Gün içinde ihtiyaçlarımızı dinleyemezken, tam yatarken aklımıza gelme sebebi de biraz buradan kaynaklanıyor. Demek ki ancak yatarken ne durumda olduğumuzun farkına varıyoruz ve bedenimizdeki duyumları dinleyebiliyoruz. Ki bazı kişilerde bu bile yaşanamayabiliyor.

Ben de uzun bir süre hep bir şeyleri suçladım. Yapamama sebebimin benden kaynaklandığını görmem yıllarımı aldı. Mutsuz olup nedenini anlayamadığım bir dönem, bunun nedenlerini araştırmaya başladığımda gördüm ki enerjimi hep dışarıya veriyordum. (O dönemimi detaylı anlattığım yazım: Yaşam enerjiniz bedeninizde özgürce yol alabiliyor mu?) Kendi ihtiyaçlarımı duyumsamak için kendime alan yaratmıyordum. Bunu fark ettikten sonra yavaş yavaş kendi isteklerimi anlamak için gün içinde kendi başıma zaman geçirdiğim aralıklar yaratmaya başladım. Bu kimi zaman sessizce oturup içtiğim bir kahve, günlük yazmak, meditasyon yapmak, yoga yapmak (özellikle yin yoga), bazen de hiçbir şey yapmadan beş dakika oturmak oldu.

Yıllar içinde yarattığım alanlar çeşitlenmiş olsa da, hepsi de neler düşündüğümü, hissettiğimi, istediğimi ve ihtiyacım olduğunu görmeme yardımcı oldu. Son yedi aydır yaptığım meditasyon uygulamalarım da kendime açtığım alanı güçlendirerek kendi ihtiyaçlarımı anlamamı daha da hızlandırdı.

Ben bu ihtiyaçları eş zamanlı duyumsadıkça başka bir şey yapıyor olsam da, kendi isteklerimi de yerine getiriyorum. Çünkü yerine getirmezsem mevcut yaptığım işe de negatif etkisi olacağını biliyorum.

Bu istekler kimi zaman dinlenmek, kısa yürüyüşe çıkmak, tatlı yemek, bazen mesajlara anında dönmemek gibi basit bir şey; bazen de yoga yapmak, beslenme rutinini değiştirmek gibi daha komplike bir durum olabiliyor. Ama hepsinde de ortak sonuç şu ki, gün sonunda yattığımda ya bak bugün şunu yapacaktım yine yapmadım; şunun yüzünden kendime yine zaman ayıramadım söylemlerim oldukça azaldı. Kendi isteklerimi göz ardı etmedikçe aslında başkalarına hayır demiyorum; sadece kendime evet demeye başladım.

Siz de kendi isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı duyabilmek, duygularınıza kulak verebilmek için küçük de olsa alanlar yaratarak kendinize evet diyebilirsiniz. Hayat mutsuz olmak ve başkalarını bundan sorumlu tutmak için çok kısa!

Bakalım sizin kendiniz tarafından duyulmayı bekleyen ne gibi ihtiyaçlarınız suyun yüzüne çıkacak? O uzun süredir aklınızda yer edinen şeye evet demekle başlamaya ne dersiniz?

Konu ile ilgili soru ve yorumlarınızı Instagram hesabımdan veya sibelokan83@gmail.com e-posta adresimden paylaşabilirsiniz.

Sağlıkla kalın…

İlginizi çekebilir: Bilmekten uygulamaya: Hayatınızda fark yaratmak ister misiniz?

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale