X

Kendimize söylediğimiz yalanlar ve hepimizin ihtiyacı olan hatırlatmalar

Kendinize söylediğiniz birçok şey, aslında doğru değil. Çünkü muhtemelen siz de, çoğu insan gibi yıllar içinde bazı sağlıksız inançlara kapıldınız. Terapistler bunlara “bilişsel çarpıtmalar” diyor. Hepimiz bilişsel çarpıtmalara sahibiz. Önemli olan, kendimize söylediğimiz bu yalanları tanımayı öğrenmek ve bunları daha sağlıklı, daha gerçekçi ifadelerle değiştirmek. Ama elbette tutunduğumuz inançlardan vazgeçmek ve sağlıksız düşünceleri yeniden çerçevelemek her zaman kolay olmayabilir. Siz onları değiştirmeye çalışırken, beyniniz sizi konfor alanınızda tutmak için elinden gelen her şeyi yapacak, sizi hafife alacak, kendinizden şüphe duymanıza neden olacak ve sizi oraya ait olmadığınıza ikna etmeye çalışacak… Diğer yandan, kendinize söylediğiniz yalanlara inanmaya devam etmeniz, elinizden gelenin en iyisini yapmak için ihtiyaç duyduğunuz zihinsel gücü tüketecektir. Seçim sizin.

Zihinsel olarak daha güçlü olmak istiyorsanız, kendinize yalan söylemeyi hemen şimdi bırakmalısınız. Aşağıdaki listede sıklıkla kendimize söylediğimiz yalanları ve hepimizin ihtiyacı olan bazı hatırlatmaları bulacaksınız. Bunları aklınızda tutarak her günü daha değerli kılmak için yakıt olarak kullanabilirsiniz.

1. “Mutlu olmak için gerekli her şeye sahip değilim”

Hayatta yapılan her hatada ve sınavda, mutlaka bir mesaj vardır. Bazı insanlar yaptıkları hatalar için kendilerini azarlamakla ya da saplantılı bir şekilde sorun hakkında endişelenmekle meşgul oldukları için hayatın mesajını kaçırırlar. Oysa sahip olmadıkların için üzülmek, sahip olduklarını israf etmek anlamına gelir. En mutlu insanlar, nadiren en şanslı olanlardır ve genellikle her şeyin en iyisine sahip değillerdir. Onlar sadece önlerine çıkan her şeyden, en iyi şekilde yararlanırlar. Çoğu insanın pes etmesinin nedeni, mevcut olana ve ne kadar yol kat ettiklerine değil, neyin eksik olduğuna ve daha ne kadar ileri gitmeleri gerektiğine odaklanma eğiliminde olmalarıdır.

2. “Hayallerimin gerçekleşmesi imkansız”

Hayallerinden vazgeçen birinin, sizi hayallerinizin peşinden gitmekten vazgeçirmesine izin vermeyin. Hayatta yapabileceğiniz en iyi şey, sezgilerinizin peşinden gitmektir. Elbette hesaplanmış riskler alın. Ama sırf olabileceklerden korktuğunuz için güvenli ve kolay seçimler yapmayın. Bilin ki eğer yaparsanız, sonunda hiçbir şey olmayacak. Bu yüzden hayallerinizin, korkularınızdan daha büyük olmasına izin verin. Eylemlerinizi sözlerinizden daha yüksek sesle konuşturun. Her gün gelecekteki halinizin, size teşekkür edeceği bir şey yapın.

3. “Hayatım beni inciten insanlarla dolu”

Hayat gerçekten çok kısa. Kendinize dikkat edin. Biri size sürekli olarak kötü davranıyorsa, sağlıklı sınırlar oluşturmak için kendinize yeterince saygı gösterin. Bu sizi bir süre acıtabilir ama inanın sonunda iyi olacak. Çoğu zaman çekip gitmenin zayıflıkla hiçbir ilgisi yoktur ve her şey güçle ilgili değildir. Bir insandan değerimizi anlamasını istediğimiz için değil, sonunda kendi değerimizi anladığımız için uzaklaşırız.

4. “Başarısız ilişkilerle çok zaman kaybettim”

Tabii ki hayatınızda size uygun olmayan bazı insanlar oldu ama hiçbir ilişki zaman kaybı değil. İlişkiler size istediğinizi getirmezse, istemediğiniz şeyi öğretir. Nadiren arkadaşlarımızı kaybederiz, aslında olan şey yavaş yavaş gerçek arkadaşlarımızın kim olduğunu anlamaktır. Kimseyi, hayatında size yer açması için zorlamayın çünkü eğer değerinizi biliyorsa size mutlaka yer açacaktır. Ve unutmayın, yükseldiğinizde arkadaşlarınızın kim olduğunu bilirsiniz, aşağıdayken ise gerçek dostlarınızı tanırsınız. Tüm bunları anlamak, sadece biraz zaman alır.

5. “İşler asla daha iyi olmayacak”

Kendisine atılan her yumruğu, kusursuz bir şekilde idare edebilen kimse yok. Hiçbirimiz böyle yaratılmadık. Aksine üzülmek, incinmek, tökezlemek ve düşmek için varız. Çünkü bu, insan olmanın bir parçası; sorunlarla yüzleşmek, öğrenmek, uyum sağlamak ve zaman içinde onları çözmek. Tüm bunlar, nihayetinde bizi olduğumuz kişiye dönüştüren şeyler. Karanlıktan çıkış yolunu bulamadığınızda, olduğunuz yerin tırtılların kanatlarını büyütmek için saklandıkları yere benzediğini unutmayın. Bugünün korkunç bir gün olması, yarının hayatınızın en güzel günü olamayacağı anlamına gelmez. Yapmanız gereken tek şey, oraya gitmek.

6. “Harika şeyler bana kolaylıkla gelecek”

Çeşitli şekillerde, olmayı seçtiğimiz kişiyiz. Kimse gelip sizi kurtarmayacak, siz kendinizi kurtarmak zorundasınız. Kimse size bir şey vermeyecek, siz dışarı çıkıp onu kazanmalısınız. Ne istediğinizi sizden başka kimse bilemez. Ve başaramazsanız, kimse sizin kadar üzülmez. Bu yüzden mutluluğun anahtarını asla başkasının cebinde bırakmayın ve hayatınızı, bir başkasının sizin yerinize kurmasını beklemeyin. Kendi yolunuzun mimarı ve koruyucusu olun. Geçmişinizin ve bugününüzün sorumluluğunu ne kadar çok üstlenirseniz, aradığınız geleceği o kadar çok yaratabilirsiniz.

7. “Geçmişim geleceğimin göstergesi”

Bir noktada hepimiz hatalar yaptık; üzerimize basıldı, kullanıldık ve unutulduk. İnsanların bizden faydalanmasına izin verdik ve hak ettiğimizden daha azını kabul ettik. Ama bunların bir anından bile pişmanlık duymamalıyız çünkü kötü seçimlerimizden öğrendiğimiz çok fazla şey var… Mesela artık kime güvenip kime güvenemeyeceğimizi biliyoruz. Gerçek dostluğun anlamını, insanların ne zaman yalan söylediklerini ve ne zaman samimi olduklarını nasıl anlayacağımızı öğrendik. Daha da önemlisi, asla düzeltemeyeceğimiz bazı şeyler olsa da, bir dahaki sefere ne yapmamız gerektiğini artık daha iyi biliyoruz.

8. “O olmadan yaşayamam”

Hayatınıza biri girdiğinde üzerinizde olumlu bir etki bırakır ancak herhangi bir nedenle kalamazsa, bu evrime direnmemek için elinizden geleni yapın. Kısa süreliğine de olsa yollarınızın kesiştiği ve bir şekilde sizi mutlu ettiği için minnettar olun. Hayat, bir değişimdir. İnsanlar gelir ve gider. Bazıları geri gelir, bazıları gelmez. Ve bir kişinin gitmesi, hala yanınızda olanları unutmanız gerektiği anlamına gelmez. Sahip olduklarınızı kutlamaya devam edin ve anılara gülümseyin.

9. “Kaybedecek çok şeyim var”

Yaptıklarınızdan, neredeyse yarım bıraktıklarınız kadar pişman olmayacaksınız. “Neden yaptım?“dan daha zor olan şey “Keşke yapsaydım…“dır. Pişmanlıklarla ve kendinize bulunduğunuz boş vaatlerle dolu bir kalbe sahip olmaktansa, ders aldığınız hatalarla dolu bir ömre sahip olmak daha iyidir.

10. “Yeterince iyi olmadığım için hazır değilim”

Kimse karşısına bir fırsat çıktığında, kendisini %100 hazır hissetmez. Çünkü hayattaki çoğu büyük fırsat, bizi konfor alanımızın ötesine geçmeye zorlar, bu da ilk başta tamamen rahat hissetmeyeceğimiz anlamına gelir. Bu yüzden kendinizi azarlamayı bırakın. Hayat bitmiş bir yolculuk değil, devam eden bir macera. Devam ediyor olması, bugün “yeterince iyi” olmadığınız anlamına gelmez; daha iyi bir yarın istediğiniz için kendinizi tamamen sevmeyi dilediğiniz anlamına gelir. Hazırsınız. Sadece başlamanız gerekiyor.

11. “Hayatımdakiler bana yeter, yeni birini tanımaya ihtiyacım yok”

Kulağa sert gelse de bugüne dek edindiğiniz her arkadaşı elinizde tutamazsınız. İnsanlar ve öncelikler zamanla değişebilir. Bazı ilişkiler kaybolurken, bazıları büyüyebilir. Artık çalışmayan eski ilişkileri doğal olarak bitirdiğiniz için yeni ilişkilerin olasılığını takdir edin. Kararlarınıza da güvenin. Alışılmadık bir bölgeye girdiğinizi bilerek yeni ilişkiler kurun. Öğrenmeye, meydan okumaya ve hayatınızı sonsuza dek değiştirebilecek biriyle tanışmaya hazır olun.

12. “Başarısızlık kötü bir şey”

Bazen başarılı olmak için yüz kere başarısız olmak gerekir. Ne kadar hata yaparsanız yapın ya da ne kadar yavaş ilerlerseniz ilerleyin, denemeyen herkesin çok önündesiniz. Bu yüzden, başarısız bir denemeye takılıp daha fazlasını kaçırmayın. İşe yaramayan tüm fikirleriniz, işe yarayan tek fikre giden yoldaki basamak taşlarıdır. Unutmayın, başarısızlık düşmek demek değildir; ayağa kalkma seçeneğiniz varken bilerek yerde kalmaktır. Daima ayağa kalkmayı seçin. Çoğu zaman iyi şeyler bozulur ki daha iyi şeyler bir araya gelebilsin.

Kaynaklar: marcandangel, businessinsider

İlginizi çekebilir: Kendinizle nasıl konuşuyorsunuz? Olumlu bir iç ses geliştirmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale