X

Karantina günlerinde hem evinize hem size enerji verecek 7 dekorasyon önerisi

Kimilerimiz yoğun çalışma saatleri yüzünden evinde vakit geçirmenin özlemi ile yaşar; ben de İstanbul’daki kurumsal hayat dönemimde hep bu özlemi çekerdim. Cumayı dört gözle bekler ve hafta sonu hiç dışarı çıkmamak üzerine planlar yapardım. Zaman zaman evden çalıştığım günler ise bana ilaç gibi gelirdi.

Diğer taraftan da sürekli evden çalışmanın iyi mi kötü mü olduğuna dair net bir karar veremiyordum. Özellikle bu süreçte siz de fark etmişsinizdir ki, evde bulunduğumuz süre boyunca ev işi hiç ama hiç bitmiyor. Öğrencilik yıllarımda cahilliğimden kaynaklı anneme söylediğim “Evde ne işin var ki?” sorumu hatırlıyorum ve çok utanıyorum. İnsan yaşamadan bilemiyor işte; marketlerde tüm hamur mayası çeşitleri bile bitti ama ev işi bitmedi.

Sürekli evde olma fikri, sosyal bir canlı olan insanın doğasına ters bir durum. “Sıkıldım” hali ile gelen mekan değiştirme isteği de işte bu doğamızdan geliyor. Ama bu durumu global bir pandemi sürecinde değiştiremeyeceğimiz için elimizdeki imkanlarla evimizi daha sosyal bir alana çevirme yolları bulabiliriz…

1. Koltuklarınızı değiştirmeden renklendirme yolları

Bahar temizlikleri yapıldı, kışlıklar kaldırıldı. Tenimize bahar ferahlığı veren kıyafetlerimiz dolaptaki yerlerini aldı. Evimizin kalbi oturma odalarımız da bugünlerde ısınmaya başladı. İşte bu durumda oturduğunuzda teninizi rahatsız eden koltuk kumaşları ile baş etmenin en ekonomik yolu cildinize dost kumaş örtülerden yardım almak olabilir. Hem en çok kullanılan, evin merkezindeki bu koltukların kirlenmesini önler hem de onlara renk katarak size yeni bir koltuk hissi verir. Bu gibi küçük dokunuşlarla evdeki eşyaların formunu değiştirmek, özellikle mevsim geçişlerinde bize ferahlık sağlar.

2. Sadece kendiniz için mekan ve zaman yaratın

Kendi içinize dönüp, dua veya meditasyon pratikleriniz için ufak bir köşe hazırlamanızı öneririm. Bu alanda tütsünüz, mum, çiçek ve değerli objeleriniz için bir altar/sunak da hazırlayabilirsiniz. Günlük veya niyet defterlerinizi de burada yazabilirsiniz. Kendinize öz-şefkat göstererek böyle özel bir alan yarattığınızda pratiklerinizi her gün düzenli bir şekilde uygulayabilmek için kendinize yol açarsınız ve böylece kendinizi izleme ve farkındalık seviyenizi de artırabilirsiniz.

3. “Urban jungle” akımı ile evler yemyeşil

Bence son yılların çılgın akımlarından birisi “Urban Jungle.” Bu trende kapılıp evlerinde orman havası estirmek isteyenler yatak odasından, mutfağa; salondan banyoya kadar saksıda kocaman yapraklı bitki ve ağaçlar yetiştiriyor. Bu akıma uymak şehir hayatında doğa ile tek temasımızın saksıdaki çiçekler olduğu bugünler için en ideal çözüm gibi duruyor.

Büyük saksılar için yeriniz yoksa bunun için de alternatif çözümler mevcut. Özellikle dalları sarkan bitkiler için tavandan sallanan makrome saksılıklar veya duvar rafına dizilmiş çiçekler evinize mis gibi bir orman esintisi getirecektir. Büyük salon köşelerinde bir muz veya limon ağacı ile evinize tropik yazlık havası katabilirsiniz.

4. Çalışma alanı için sınırlarınızı belirleyin

Evden çalışmak zorundaysanız kendinize sessiz kalabileceğiniz, bedeninize iyi gelen bir oturma ortamı yaratın. İşlerin sizde yarattığı yükün hafiflediğini göreceksiniz. Evin diğer bireylerine çalıştığınız saatlerde sizi rahatsız etmemeleri konusunda özen göstermelerini isteyin. Yemek ve kahve molalarınızı çalıştığınız mekanda geçiştirmeyin, çünkü bu durum size mola vermeden çalışma hissi verir; daha hızlı yorulursunuz, iş yükü ve çalışma stresi altına girebilirsiniz.

Çalışma ortamınızı sadeleştirip dikkatinizi dağıtabilecek objeleri çalışırken görmeyeceğiniz bir alana koymayı deneyebilirsiniz. Çünkü objenin üzerindeki toz, rengi, manevi değeri bir anda çalışırken aklımızı başka yönlere çekebilir. Hatırlatmak isterim ki bizler ders çalışmaya başlamamak için odasını temizlemeye başlayan öğrencilerdik… Ve o temizlik hep final günü biterdi; hatta bitmezdi!

5. İyi ki balkon var

İstanbul’a ilk geldiğimde çoğu binanın balkonu olmadığını görünce dehşete düşmüştüm; çünkü İzmir’de üç balkonu olan bir evde yaşamıştım ve balkon bizim için bir yaşam alanı idi. Şimdilerde sanırım ortak bir paydada buluşuyoruz: İyi ki balkon var!

Eğer bir balkonunuz varsa ve onu bir çeşit depo alanı olarak kullanıyorsanız size tavsiyem hemen boşaltıp temizlemeye başlamanız. Bu dönemde kahvenizi çiçeklerle donatılmış bir balkonda içmek kadar değerli bir şey olamaz. Led ışıklandırmalar, oturma alanları, rengarenk kırlent ve dekorasyon objeleri ile balkon keyfini gece gündüz yaşayabilirsiniz.

6. Mutfaklar şenlensin

Hiç yemek yapmam” diyenimiz bile mutfaktan çıkmaz oldu bugünlerde. İlk birkaç hafta keyifle yaptık, yedik, kiloları aldık ama bu gidişe dur dememiz gerektiğinin de farkına vardık. Ve bu farkındalık ile günlük spor yapma ihtiyacı baş gösterdi ve pek tabii sıcakların başlaması ile daha hafif ve zeytinyağlı ev yemeklerine yöneldik.

Mutfakta en az birkaç saatimizi geçirirken bu zamanı keyifli hale getirecek dokunuşlardan birisi de kullandığımız mutfak eşyaları. Bu eşyalara renkli birkaç tabak, seramik fincanlar, içimizi açan rengarenk baharatlıklar ve çiçek desenli el havluları ekleyerek, mutfağı “zorunlu çalışma alanı” formundan çıkartıp bir çeşit hobi mekanına çevirebiliriz. Bu arada evde yalnız değilseniz yemek ve temizlik gibi rutin işler için mutlaka bir iş bölümü yapıp, herkesin rotasyonlu bir şekilde her işe katkıda bulunmasını sağlamanızı öneririm. Aksi takdirde ne kadar devam edeceğini kestiremediğimiz evde kalma sürecinde kendinizi çok yorabilirsiniz.

7. Hareket şart!

Markete bile gidemediğimiz, çarşıda alışveriş turları bile atamadığımız bu dönemde evde düzenli hareket etmemiz uzun vadede sağlığımızı korumak için en önemli nokta. Sosyal medyada düzenli olarak evde yapılabilecek hareketleri bizlerle paylaşan çok değerli spor hocaları var. Kendinize günlük minimum 1 saatlik bir ders ayarlayabilirsiniz. Spor çantamızı alıp cıvıl cıvıl spor salonlarına gidemediğimize göre, kendi spor salonumuzu evimizin bir köşesinde açabiliriz. Bu alanı daha sevimli ve enerjik hale getirmek için odanızın bir köşesini renkli duvar örtüleri, hareketlerinizi engellemeyecek ölçüde çiçekler ile dekore edebilirsiniz.

Evde kalma sürecimizin devam ettiği bugünlerde herkese sağlıklı ve huzurlu günler dilerim. Maceralarımı Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Özgür ve yaratıcı ruhların tercihi: Bohem dekorasyon

Semanur Aksoy: Üniversite yıllarında birçok AB projesinde görev alarak dünyayı gezmeye başladı. İzmir’de üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatı onu önce Meksika’ya sonra da İstanbul'a götürdü. 2011 yılında yoga ile tanıştı ve bu hayatında bir dönüm noktası oldu. Kurumsal hayatın onun içindeki boşluğu besleyerek büyüttüğü bir dönemde ara verdi ve önce iki ay, daha sonra da yedi ay sırt çantası ile Güney Amerika seyahatine çıktı. Amazonların şifalı bitkileri ile tanıştı; bunun da yoga gibi hayatında olumlu anlamda bir kırılım yarattığını anladı. Yoga yolculuğuna Reiki, Access Bar ve Thai Beden Terapistliği gibi şifalı dokunuşları da ekledi. Mandala tasarımlarını tekstil ile buluşturarak kendi markası Let’s Boho’yu yarattı. Şimdilerde gezgin kimliğinden arta kalan zamanını geçirmek için yerleştiği Fethiye’de, yoga, nefes, meditasyon ve Thai Beden Terapi içerikli bireysel dönüşüm rehberliği ve kendi markasını yaratmak isteyenlere marka danışmanlığı yapmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.

Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları

Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!



İlgili Makale