X

Kaosun içinde kaybolmadan mutlu ve üretken olmanın formülü: Zen to Done Tekniği

Daha yeni bir yıla ‘merhaba’ demeden günler hatta belki de aylar öncesinden pek çoğumuz kendimize yeni hedefler koymaya başlıyoruz… Ancak, yeni yıla girdikten kısa bir süre sonra o ilk anki motivasyonumuzu kaybedip hedeflerimizden şaşabiliyoruz. Bu yıl bir değişiklik yapmak ve yılın başındaki üretkenliğinizi yıl boyunca sürdürerek hedeflerinizin tamamına ya da en azından büyük bir çoğunluğuna ulaşmak istiyorsanız, Zen to Done Metodu ile tanışmanızın zamanı gelmiş olabilir.

‘Zen to Done’ Metodu nedir, nasıl uygulanır?

Şüphesiz ki üretkenlik, kariyerimizde, hayatımızda başarılı olmanın en önemli anahtarlarından biri. Ancak, yaşamın telaşı, bitmeyen koşturmacası, aciliyet kültürü, yoğun stres ve olumsuz çevresel faktörlerin eşliğinde üretken kalmak günümüzde gerçekten çok zor. Yapılacaklar listesinin uzunluğunda kaybolmak, yetişmesi mümkün olmasa da kısacık zamanlara kocaman işler sığdırmaya çalışmak, tüm bunlarla uğraşırken iyi oluş halimizi korumak, tek kelimeyle imkansız. İşte Zen to Done tekniği, kendimizi kaybetmeden, mutluluğumuzu, sağlığımızı tehlikeye atmadan üretken olmanın formülünü veriyor bize. İsminden de anlaşılacağı üzere ‘Zen’ kalarak yani daha sakin, daha huzurlu, daha mutlu bir şekilde üretmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Zenhabits isimli blogun sahibi ve Zen to Done: The Ultimate Simple Productivity System kitabının yazarı Leo Babauta’nın kavramsallaştırdığı bu teknik, bir şeyleri hallederken mutluluğumuzu da koruyabileceğimizi anlatıyor.

En basit tanımıyla Zen to Done, bir dizi basit alışkanlıkla hayatınızı daha aklı başında ve daha az stresli tutarak düzenli ve üretken olmanıza yardımcı olan basit bir sistem. Popüler üretkenlik yaklaşımlarından ayrılan yönü, çok daha basit, çok daha sadeleştirilmiş ve ‘tam kararında’ olanı vermesi. Yani ne eksik ne fazla, size tam olarak ihtiyacınız olanı sağlayan bir sistem. Bir şeyleri zorlanarak halletmekten sıkıldıysanız, kendinizi çok daha iyi hissederek üretmeye devam etmek istiyorsanız bu sistem, tam da ihtiyacınız olan şey olabilir.

Bu tekniğin en güzel yanı, tüm yeni alışkanlıkları bir anda oluşturmanızı ve hemen yepyeni bir yaşam tarzına atlamanızı beklememesi. Daha ziyade, onları aşamalı olarak ve daha ‘barışçıl’ bir şekilde inşa etmeniz gerektiğine odaklanıyor. Yani kendinizle olan huzurunuzu bozmadan… Bu tekniğin orjinalinde Babauta, 10 alışkanlıktan söz ediyor, ancak hepsini aynı anda benimsemenize gerek yok, hatta hepsini benimsemek zorunda bile değilsiniz.

Zen to Do veya kısaca ZTD alışkanlıklarını öğrenmenin en iyi yolu onları teker teker ele almak ve uygulamak. Sizin için en uygun olan sırada ve en uygun olan alışkanlıkları benimseyebilirsiniz. İşte o alışkanlıklar:

  • Toplayın (collect): Yapmanız gerekenleri, sahip olduğunuz fikirleri, bir projede yapılan/yapılması gereken değişiklikleri, konu hakkındaki önemli bilgileri toplayın ve not edin. İster bunun için ayrı bir defter tutun ister telefonunuza kaydedin isterseniz de Drive, Google Keep, EverNote gibi uygulamaları kullanın, fark etmez. Araçlarınız ne kadar basit olursa, onları taşımak ve onlara ulaşmak o kadar kolay olur.
  • İşleyin (process): Bu alışkanlık, ertelemeyi bırakmak ve harekete geçmek istiyorsanız mutlaka benimsemeniz gereken önemli bir püf nokta. Elinizdekileri işlemeye başlayın, yani beklemeyin ve işe koyulun. İster maillerinizi birikmeden okuyun ister notlarınızı karışmadan temize geçin ister sesli mesajlarınızı dinlemeye başlayın. Her gün en az bir kez birikme riski taşıyan işlerinize zaman ayırın. Mesajlara dönün, e-postanızı temizleyin, karışık dosyaları dizin. Ertelemeyin, yapın ve kaosu önleyin.
  • Planlayın (plan): Haftanın ve günün en önemli görevlerini belirleyin; mutlaka yapılması gerekenleri. Günlük olarak bir-üç görev belirleyin ve bunları her gün tamamlayın. En önemli görevleri mümkünse günün erken saatlerine koyun, böylece onları hallettikten sonra devam etmek için harika bir motivasyona sahip olabilirsiniz.
  • Yapın (do): Sadece bir görev seçin ve yine ‘sadece’ ona odaklanın; başka hiçbir şey düşünmeden ve başka hiçbir şey yapmadan onu tamamlayın. ZTD’nin önemli bir parçası olarak geliştirilmesi gereken en kritik alışkanlıklardan biri bu alışkanlık.
  • Basit güvenilir sistem kurun (create a simple trusted system): Teknoloji ile aranız birazcık da olsa iyiyse bu alışkanlığı kazanmanız çok daha kolay olabilir. Sizin için en pratik olacak şekilde güvenilir bir sistem oluşturun. Örneğin, her gün aynı saatte maillerinizi kontrol etmek için hatırlatıcı kurmak, gün sonu değerlendirmesi yapmak için çevrimiçi yapılacaklar listenizi kontrol etmek gibi işler olabilir. İşleyen bir sisteminiz olsun ve tutarlılıkla onu sürdürün. Bunu yaparken hangi araçlardan destek alacağınız size kalmış ama çok karmaşık olmamasına dikkat edin, mesela Excel’den tablolarla işlerinizi takip etmek sizin için zorsa, bunun yerine farklı bir araç kullanın. Basitliğin önemini unutmayın.
  • Düzenleyin (organize): Her öge için bir yer belirleyin ve onu her zaman orada tutun. Kullandıktan ve işiniz bittikten sonra her şeyi kendi yerine koyarak düzenleyin. Bu, masanızdaki eşyaları toparlamak veya bilgisayarınızdaki dosyaları ait oldukları klasörlere geri taşımak olabilir. Bu alışkanlığı kazandığınızda hem zihinsel hem fiziksel dağınıklığın önüne geçebilirsiniz.
  • Gözden geçirin (review): Haftanın sonunda o haftanın başındaki hedeflerinizi gözden geçirin, ne kadarını tamamladınız, ne kadar kaldı, neyi yanlış yaptınız veya daha iyi yapabilirdiniz, kalan işleri tamamlamak için nasıl bir plan yapabilirsiniz hepsini değerlendirin. Böylece ne kadar ilerleme kaydettiğinizi de haftalık olarak görebilir, sıradaki adımlarınızı planlamak için hazır olabilirsiniz.

  • Basitleştirin (simplify): Dağılmayın, kendinize bir sınır koymak için işlerinizi mümkün olduğunca basitleştirmeye çalışın. Görevlerinizin, sorumluluklarınızın ve hedeflerinizin kapsamını sınırlandırın. Unutmayın, tek seferde tek iş yaparak ilerlemelisiniz, işlerinizin dallanıp budaklanmasına ve içinden çıkılmaz bir hal almasına izin vermeyin.
  • Rutin inşa edin (routine): Sizin için en iyi işleyen rutini bulun; daha sakin bir sabah rutini ya da daha yapılandırılmış akşam saatleri gibi düzenlemeler yapabilirsiniz. Alexa, Siri gibi teknoloji araçlarıyla rutinlerinizi optimize edebilir, hatırlatıcılardan faydalanabilir, notlarınızı sesli kayıt yöntemi ile alabilir, yönlendirmeleri egzersiz ve meditasyon gibi aktiviteleri rutinlerinize ekleyebilirsiniz. Günlük ve haftalık olarak rutinler oluşturabilirsiniz.
  • Tutkunuzu bulun (find your passion): Bu alışkanlık, ZTD’yi diğer üretkenlik metotlarından ayıran en önemli noktalardan biri. Yapacağınız işlerin içinde sevdiğiniz bir şeyler bulmayı alışkanlık haline getirin. Örneğin, kendinize ne kadar bu kadar çok çalıştığınızı hatırlatın, motivasyonunuz, nihai hedefiniz ne veya hangi amacınıza hizmet ediyor. Tutkunuzu bulduğunuzda kendinizi zorlamadan üretmeye devam edebilirsiniz.

ZTD’nin içinde yer alan bu 10 alışkanlığı birer birer benimsemeye çalışabilir, dilediğiniz sıraya dizebilir ya da sadece sizin için en çok işe yaracağını düşündüklerinizi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Böylece kendinizi zorlamadan, hırpalamadan, sonsuz yapılacak işler döngüsünün içinde kaybolmadan üretken kalabilirsiniz. Babauta, ilk dört alışkanlığın Zen to Done tekniğin temelini oluşturduğunu söylüyor ve bunlardan birini seçip 30 gün uygulayarak başlamanın harika bir geçiş olduğunu belirtiyor. Yine de seçim sizin. Küçük adımlarla başlayabilir, alışkanlıklarınızı değiştirerek mutlu ve üretken olabilirsiniz.

Kaynak: lifehacker

İlginizi çekebilir: Modern dünyada Stoacılık prensiplerinden mutluluk için nasıl faydalanabiliriz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale