X

Kahve içmeden de uyanık hissetmenin ve enerjiyi artırmanın yolları

“Sabahları kahvesiz yapamam” diyenlerden misiniz? Kahveden bir yudum almadan kendine gelemeyenlerden ya da günün ilk kahvesini içmeden önce oldukça huysuz olanlardan? Cevabınız evetse, bu yazımız tam size göre… Kabul edelim birçoğumuzun sabah rutinlerinde kahvenin vazgeçilmez bir yeri var. Sütlü, sade, aromalı, sert ya da yumuşak içimli, mis kokulu bu lezzetli ve enerji veren içeceğin sabahların yıldızı olduğu kesin.

Öyle ki birçoğumuz için bir içecekten çok daha fazlası; sabahların kurtarıcısı, gerçekten ayılmamızı ve kendimize gelmemizi sağlayan tek formül. Peki, böyle olmak zorunda mı, sabahları bizi kendimize getirecek tek yöntem kahve içmek mi? Hayır, kahvesiz de ayılmak ve güne enerjik bir başlangıç yapıp sabah mahmurluğunu atmak mümkün. Üstelik yalnızca sabahları değil, gün içinde de enerjinizin düştüğünü hissettiğinizde ilk iş kahve demlemeye gitmek yerine aşağıdaki yollara başvurabilirsiniz:

Gün ışığı alın

Evet, basit ama etkili bir yöntemle başlıyoruz: Gün ışığı almak. Sabah uyandığınızda ilk iş kahve makinesinin yanına koşmak yerine mümkünse kısa bir yürüyüş için bahçeye çıkın, eğer dışarı çıkamıyorsanız balkonda biraz temiz hava alın veya yalnızca camı açın ve güneşi selamlayın. Gün ışığı, bedeninizin ve zihninizin uyanmasına yardımcı olurken sirkadiyen ritminizi de destekleyecek ve güne çok daha enerjik bir başlangıç yapmanızı sağlayacak.

Ayrıca, vücudun ihtiyaç duyduğu kaynaklardan biri olan D vitaminini de artıracak. Araştırmalar, gün ışığına maruz kalmanın uyanıklığı ve performansı iyileştirdiğini gösteriyor. Yalnızca sabahları değil, gün içinde de enerjinizi artırmak istediğinizde gün ışığına çıkabilir, açık havada zaman geçirerek hem ruh halinizi iyileştirebilir hem de enerjinizi tazeleyebilirsiniz.

Bol su için

Dehidrasyon, enerji düşüklüğü, baş ağrısı, zihin bulanıklığı, yorgunluk hissi gibi olumsuz semptomların en önemli sebeplerinden biri. Hem güne başlarken hem de gün içinde enerjinizi korumak ve bütüncül sağlığınızı desteklemek için yeterince su içtiğinizden emin olun. Güne bir bardak su ile başlayarak bedeninizi uyandırın ve organlarınızı harekete geçirin.

Aynı şekilde gün içinde de gerekirse telefonunuza hatırlatmalar kurarak düzenli su içmeyi alışkanlık haline getirin, aksi halde sık sık yorgun hissedebilirsiniz. Eğer, su içmeyi daha keyifli hale getirmek istiyorsanız limon dilimleri, tarçın çubukları, taze nane yaprakları gibi eklemelerle suyunuzu lezzetlendirebilirsiniz.

Öğün atlamayın

Son yılların en yaygın beslenme alışkanlıklarından bir tanesi intermittent fasting yani aralıklı oruç. Bu beslenme şeklinde belirli bir zaman aralığında (yeme penceresi) yemek yenilip diğer zamanlarda yalnızca su, kahve, çay gibi şekersiz, kalorisiz içecekler tüketiliyor. Aralıklı orucun bütüncül sağlığa ve kilo verme sürecine çeşitli katkıları olsa da bazı uzman görüşlerine ve araştırmalara göre öğün atlamak vücudun enerji düşüklüğü yaşamasına neden olabiliyor.

Özellikle sabahları kahve içmeden kendinize gelmek ve enerjinizi yükseltmek istiyorsanız besleyici bir kahvaltı ile güne başlayabilirsiniz. Benzer bir şekilde gün içerisinde enerjinizin düşmemesi için de sağlıklı bir öğlen yemeği ile gün ortasında ihtiyacınız olan enerjiyi kahvesiz karşılayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kahvaltı tarifleri: Pratik, lezzetli ve hazırlaması kolay kahvaltılık tarifler

Sağlıklı atıştırmalıklar tüketin

Kahve içmek yerine yine hızlıca enerjinizi artırmak için şekerli enerji içeceklerine ya da şekerli ‘enerji barları’na yönelmeyi düşünüyorsanız hemen belirtelim, tüm bunlar kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olabilir. Güne şekerli bir şeylerle başlamak ya da gün ortasında kahve içmemek için enerjinizi enerji içecekleriyle kazanmayı düşünüyorsanız size sağlıklı atıştırmalıklara önermeniz gerektiğini söyleyebiliriz.

Çünkü uzmanlara göre bu tür yiyecek ve içecekler yüksek miktarda şeker içerdikleri için anlık bir enerji artışı sağlıyor olsa da çok geçmeden daha büyük bir enerji düşüklüğüne ve yorgunluk hissine neden olabiliyor. Dolayısıyla hem güne başlarken hem de gün içerisinde kahvesiz uyanık kalmak için çiğ kuruyemişlerden ya meyvelerden güç alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Şekeri azaltmak nedir, ne işe yarar?: Rafine şekeri bırakmanın 7 yolu

Hareket edin

Hem sabah uyandığınızda hem de gün içerisinde enerjinizi taze tutmak için dikkat etmeniz gereken en önemli hususlardan biri: Hareket! Araştırmalar, hareket etmenin ve özellikle açık havada egzersiz yapmanın enerjiyi artırdığını, iyi oluş halini desteklediğini ve modu yükselttiğini gösteriyor. Kahvesiz de enerjinizi artırabilir, üstelik sağlığınızı da destekleyebilirsiniz; tek yapmanız gereken yürümek, koşmak, dans etmek ya da yüzmek, kısacası hareket etmenizi sağlayacak bir aktivite, hepsi bu. Zihin sağlığınızın iyileşmesi, kaslarınızın güçlenmesi ve formunuzun şekillenmesi de cabası.

‘Power nap’ yapın

Bu yöntem sabah ilk uyandığınız anlarda kulağa pek mantıklı gelmese de gün içerisinde enerjinizi artırmanın etkili ve ‘kahvesiz’ bir yolu. Power nap; ‘enerji şekerlemesi’ de diyebiliriz, gün içerisinde kısa bir uyku uyumanın enerjiyi artırdığını gösteriyor. Öğlen saatlerinde yaklaşık 20 dakikalık -10 dakika da olabilir ama yarım saatten fazla olmamalı- bir power nap enerjinizi yükseltebilir, kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Ancak, uzmanlar gece uykusunun kalitesini düşürmemek için power napin günün geç saatlerine bırakılmaması gerektiğini belirtiyor. Eğer imkanınız varsa öğlen yorgunluğu bastırdığında kahve demlemek yerine uyumak için köşenize çekilebilirsiniz.

Tüm bu yöntemlere rağmen kendinizi bir şeyler içerek uyanık ve enerjik kalmaya adapte ettiyseniz veya özellikle sabah rutininizi uyanmak için bir içecek içmeden tamamlayamıyorsanız kahveye alternatif kafeinsiz seçenekleri de değerlendirebilirsiniz. Araştırmalar, maca ve ginseng ile yorgunluk hissini azaltabileceğinizi, enerjinizi artırabileceğinizi ve bilişsel performansınızı iyileştirebileceğinizi gösteriyor. Dilerseniz sabahlarınıza bir farklılık ekleyebilirsiniz.

Yine de sabah kahvesinden vazgeçmiyorsanız o zaman kahve keyfinizi optimize etmek için neler yapabileceğinize şu yazımızdan bakabilirsiniz: Uyanır uyanmaz kahve içenlere: Kahve dokunursa ne yapmalı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale