X

Japon Bobtail Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Japon Bobtail kedileri, kısa ve kıvrık kuyrukları, atletik yapıları ve sosyal kişilikleriyle ünlü kedilerdir. Enerjik kediler olan Japon Bobtail’lar özellikle çocuklarla oyun oynamayı çok severler. İlgi görmekten hoşlanan ve aile üyeleriyle zaman geçirmeyi seven bu kedilerin bakımı oldukça kolaydır. Japon Bobtail cinsini merak ediyor ve hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, bilmeniz gereken her şeyi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Japon Bobtail Kedisi Özellikleri

Japon Bobtail kedisinin en belirgin özelliği kısa kuyruğudur. Tavşan kuyruğuna benzer bir kuyruğa sahip olan bu kedilerin kuyrukları tüylerle kaplıdır ve genelde kıvrılmış şekildedir. Oldukça dışa dönük ve sosyal bir kişiliğe sahip olan bu kediler hem insanların hem de diğer evcil hayvanların arkadaşlığından zevk alırlar. Japon Bobtail kedilerinin fiziksel özellikleri ve karakterleri genel olarak şu şekildedir:

  • Boyu: 25-35 cm
  • Ağırlığı: 3,5-4,5 kg
  • Yaşam süresi: 10-15 yıl
  • Kürk uzunluğu: Kısa veya uzun
  • Rengi: Farklı renklerde olabilir.
  • Arkadaş canlılığı: İnsanlarla arkadaşlık etmekten hoşlanan ve evdeki diğer evcil hayvanlarla iyi anlaşan kedilerdir.

Japon Bobtail Kedisi Tarihçesi

Japon Bobtail kedilerinin kökeni çok eskilere dayanmaktadır. Japon Bobtail’lar günümüzde Japonya’da sık rastlanan kediler olmakla birlikte 1600’lü yıllarda ipek yolu ticaretinde büyük bir öneme sahiplerdi. Bu kedilerin bundan 1000 yıl önce Çin veya Kore’de ortaya çıktığını söyleyen uzmanlar olmakla birlikte bazıları ise pirinçten yapılmış parşömenleri kemirgenlere karşı korumak için Japon Bobtail’ların kullanıldığını ve Budist rahipler sayesinde Japonya’ya geldiğini iddia etmektedir. Her iki görüş de kedilerin ipek yolu ticaretini zarara uğratabilecek kemirgenlere karşı kullanıldığını söylemektedir.

Japon Bobtail’lara antik çizimlerde sıkça rastlamak mümkündür. Hatta Japon Bobtail’lar şans kedisi olarak bilinen Maneki Neko olarak günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Hatta ünlü çizgi film karakteri Hello Kitty’nin de Japon Bobtail cinsi olduğu düşünülmektedir.

Japon Bobtail’in ABD’ye gelmesi ise 1960’lı yıllarda gerçekleşmiştir. Elizabeth Freret isimli bir kedi yetiştiricisi 1968’de bu cinsi ABD’ye ithal etmiş ve Japon Bobtail kediler kısa süre içerisinde ABD’deki çeşitli organizasyonlar tarafından resmi olarak tanınmaya başlanmıştır.

Japon Bobtail Kedisi Kişiliği

Japon Bobtail kedileri dışa dönük, sosyal, arkadaş canlısı ve zeki kedilerdir. Çocuklarla ve evdeki diğer evcil hayvanlarla iyi anlaşan Japon Bobtail’lar insanlardan ilgi görmeyi sever, onlarla arkadaşlık etmekten ve sosyalleşmekten hoşlanır. Tıpkı köpekler gibi insanları takip eden ve yapılan aktivitelere dahil olmayı seven bu kediler aynı zamanda çok oyuncu ve meraklı bir kişiliğe sahiptir.

Diğer pek çok kedi cinsine göre daha aktif olan bu kedilerin enerjisi genelde ömür boyu yüksek kalır. Japon Bobtail’ların enerjisinin çok yüksek olması, sürekli olarak oyun oynamak istemelerine neden olur. Oyunlarına insanları dahil etmeyi seven bu kediler sahiplerine oyuncaklarını getirip onlarla birlikte oyun oynamak ister.

Japon Bobtail’lar sevecen kediler olsalar da bağımsız olmaktan da hoşlanabilirler. Bu nedenle insanların ilgisini çekmeyi sevmelerine rağmen kucakta yatmayı sevmeyebilirler. İnsanları takip etmekten ve onların yanında olmaktan hoşlanan bu kediler kendilerini oyalamak için daima bir şey bulmayı başardıkları için çok fazla sıkılmazlar.

Japon Bobtail Kedisi Bakımı

Japon Bobtail kedilerinin tüyleri ister uzun ister kısa olsun, çok fazla bakım gerektirmez. Kedinin tüylerinin parlak görünmesini sağlamak ve dökülmüş tüylerinden kurtulmasına yardımcı olmak için haftada bir kez taramak yeterli olacaktır.

Kedilerin diş ve diş eti sağlığı genelde köpeklerinki kadar önemsenmemekle birlikte kediler de bu konuda bazı sıkıntılar yaşayabilir. Diş hijyeninin yetersiz olması, dişlerle ilgili sorunlar ya da enfeksiyonlar görülmesine neden olabilir. Kedilerde diş sağlığını desteklemenin en iyi yolu fırçalama olsa da kedilerin çoğu dişlerinin fırçalanmasından hoşlanmaz. Bu nedenle diş fırçalamayı sevmeyen kediler için diş temizleyici ödül mamalar kullanılabilir veya profesyonel diş temizliğine başvurulabilir.

Kedi bakımında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesi de mama seçimidir. Yüksek oranda protein içeren kedi mamaları kedilerin sağlığını desteklemek için genelde yeterli olmakla birlikte mama seçerken kedinizin sağlık durumunu, aktivite düzeyini ve yaşını göz önünde bulundurmanız önemlidir. Bu nedenle kediniz için en iyi mamanın ne olduğunu öğrenmek için veteriner hekiminize danışabilir ve kedinizin ihtiyaçlarına göre beslenmesini sağlayabilirsiniz.

Japon Bobtail kedileri enerjik oldukları için kedilerin egzersiz ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Japon Bobtail’ların enerjisini atmasını sağlamak için evde uygun bir ortam oluşturulması önemlidir. Bunun için eve interaktif kedi oyuncakları alınabilir ve kedinin zıplayabileceği ve tırmanabileceği alanlar yaratılabilir.

Japon Bobtail Kedisi Yaşam Süresi ve Sağlık Sorunları

Japon Bobtail’lar bilinen herhangi bir sağlık sorunu olmayan, 15 yıla kadar yaşayabilen kedilerdir. Bununla birlikte diğer cins kedileri etkileyen sağlık sorunlarının Japon Bobtail’ları da etkilemesi mümkündür. Kedilerin karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarından bazıları şu şekildedir:

  • Hipertrofik kardiyomiyopati: Hipertrofik kardiyomiyopati, kedileri etkileyen ve dikkate alınması gereken bir kalp hastalığıdır. Kalbin duvarının kalınlaşmasına ve kanın daha verimsiz bir şekilde pompalanmasına neden olan bu hastalık kedilere genetik olarak geçmektedir. Hipertrofik kardiyomiyopati tedavi edilebilir bir hastalık olmamakla birlikte çeşitli yöntemlerle belirtilerin kontrol altına alınması sağlanmaktadır.
  • Diş hastalıkları: Yetişkin kedilerin yarısından fazlasının dişlerinde sorun bulunmaktadır. Diş hastalıkları genelde diş eti iltihabı ile başlamakta ve tedavi edilmediğinde daha ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Kedilerin diş ve diş etiyle ilgili sorunlar yaşama ihtimalini azaltmak için düzenli olarak diş temizliği yaptırmak çok önemlidir.

Japon Bobtail kediler kısa kuyruklu olsalar da Manx gibi kısa kuyruklu cinsler gibi omurga sorunları ve nörolojik hastalıklar geliştirmezler. Japon Bobtail’ın kendine has kuyruğunun olmasına neden olan resesif genden kaynaklı herhangi bir sağlık sorunu bulunmamaktadır.

İlginizi çekebilir: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale