X

İş-özel yaşam dengesi nasıl kurulur: Bu dengeyi kurmanıza yardımcı olacak 3 ipucu

Artık hepimizin çok iyi bildiği gibi duygu ve düşüncelerimizin sağlığımız üzerinde büyük etkileri var. Stres seviyemize etki eden konulardan biri de iş, özel yaşam dengesidir. Eğer iş hayatımıza ayırdığımız zaman ve özel yaşamımıza ayırdığımız zaman arasında bir dengesizlik söz konusuysa bu durum stres seviyemizi yukarı çıkaracaktır. İş yaşamının rekabet dolu ortamı, ofis politikaları derken çalışanlar özel yaşamlarına gereken vakti ayıramaz hale gelebilirler.

Bunun yanı sıra son yıllardaki teknolojik gelişmeler sayesinde işverenler çalışanlarına internet aracılığıyla, iş saatleri dışında da gayet kolay ulaşabilir hale gelmişlerdir. Bu nedenle 21. yüzyıl artık çalışma hayatı ile özel yaşam arasındaki sınırların birbirine karıştığı bir zaman haline dönüşmüştür. Çalışanların bu gidişata bir dur demesi, kendisine iş saatleri dışında gelen işle ilgili elektronik postalara ya da mesajlara cevap vermemesi neredeyse imkansız bir durumdur. Çalışanların kolaylıkla ulaşılabilir olmaları onlar için stres kaynağı olabilir.

Peki iş, özel yaşam dengesi nedir?

İş, ücretli istihdam olarak; özel yaşam ise iş-dışı aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Denge ise, işte ve evde en düşük düzeyde rol çatışması ile tatmin ve iyi işlevsellik olarak tanımlanmaktadır (Clark, 2000). Çalışma hukuku ile ilgili düzenlemeler çerçevesinde daha nesnel bir tanıma göre; düzenli olarak haftada 48 saatten fazla çalışan bireylerin iş ve yaşam dengesinin olmadığı ifade edilmektedir (Guest, 2002 ). Noon ve Blyton (2007) iş-özel yaşam dengesini “birinin bir başkasının tatmin olduğu deneyimlere zarar verecek aşırı baskılar olmadan, iş ve iş-dışı yaşamlarını başarıyla sürdürme yetenekleri” olarak tanımlamaktadırlar. İş-özel yaşam dengesi; iş, aile, arkadaşlar, sağlık ve bireyin ruh hali olmak üzere yaşamın beş alanını aynı anda dengede tutabilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Byrne, 2005).

İş-özel yaşam dengesi oldukça katmanlı bir konu olup bu dengenin sağlanması pek de kolay değildir. Bu konu hakkında yöntemler öneren isimlerden olan Ghazi ve Jones (2004) gönüllü basitlik ve vites küçültme olarak isimlendirdikleri; daha sade ve basit yaşam biçimini tercih ederek, çalışanların iş-özel yaşam dengesi sağlayabileceklerini ileri sürmektedirler. Bir başka öneri ise arkadaşlar, yakın akrabalar ve komşular gibi kişisel toplulukların yaşam, aile sorumlulukları ve başarılı kariyer için destek kaynağı olmalarıdır (Goulding ve Reed 2006). Benimse hayatınızda iş-özel yaşam dengesinin olması için size vereceğim birkaç tavsiye şunlar…

Zihninizi nasıl beslediğinize dikkat edin

Bu öneri ruh halinizi dengede tutmakla ilgilidir. Ruh halinizin dengede olması da iş-özel yaşam dengesini olumlu yönde etkiler. Sizce kendini gerçekten seven bir insan nasıl beslenir? Her gün fast food tarzı yiyecekler mi yer yoksa bedenine iyi gelecek sağlıklı bir beslenme tarzını mı tercih eder? Çoğumuz vücudumuza iyi gelecek beslenme tarzının ne olduğunu biliyoruz. Peki ya zihnimize nelerin iyi gelip gelmediğinin farkında mıyız? Gün boyunca zihninizi nasıl beslediğinize dikkat edin. Örneğin sosyal medyada ne tip hesaplar takip ediyorsunuz? Durmadan negatif konulardan bahseden, dünyadaki şiddete katkıda bulunan hesapları takip etmekten vazgeçin. Aynı zamanda sosyal medyadaki kötücül yorumları okuma huyunuz varsa, bu huyunuzu da bir an önce geride bırakın. Sosyal medyanın yanı sıra seyrettiğiniz dizilere, filmlere de dikkat edin. Zihninize ve ruhunuza iyi gelen, insana ilham veren filmler izlemeye özen gösterin. Sık sık haber detoksu yapın. Unutmayın güçlü bir zihin, stres karşısında adeta bir kalkan gibidir.

Hobi sahibi olun

Araştırmalara göre hobi sahibi olmak ve mutluluk arasında yakın bir ilişki var. Hobiler zihnimizi boşaltmakta ve stresi yönetmekte bize yardımcı olurlar. Hobi edinen kişi bir şeyleri başabildiğini gördükçe kendine güveni artar. Hobiler sadece keyif almaya yönelik uğraşlar olduğu için kişiyi son derece rahatlatacak ve içinde bulunduğu stresli ortamlardan uzaklaştıracaktır. Stresle başa çıkmakta işimize yarayabilecek hobiler arasında fotoğrafçılık, şarkı söylemek, resim yapmak ve dans etmek var.

Günlük tutun

Günlük tutmak eminim çocukken ya da ilk gençlik yıllarımızda hemen hemen hepimizin yaptığı bir aktiviteydi. En sevdiğimiz kalemimizi elimize alıp gün içinde olan biten her şeyi sevgili günlüğümüzle paylaşırdık. Düzenli olarak yazmanın, ruh sağlığımız üzerinde pek çok olumlu etkisi bulunmakta. Stresin olumsuz etkilerinden kurtulmanın en kolay yollarından biri de hislerimizi yazıya dökmektir. Teksas Üniversitesi Psikoloji bölümündeki araştırmacılardan biri olan James Pannebaker düzenli olarak günlük tutmanın; T-lenfosit hücreleri adı verilen bağışıklık hücrelerini güçlendirdiğini kanıtlandı. Pennebaker’a göre “Üzücü ve stresli olaylar hakkında yazmak insanın, bu olaylarla barışmasını sağlıyor.” Ayrıca başka araştırmalar günlük tutmanın; astım ve romatizmal eklem iltihabı hastalıkları riskini azalttığını gösterdi.

Siz de günlük tutmanın faydalarından yararlanmak için aşağıdaki önerilerime kulak verip yazmaya başlayabilirsiniz:

1- Her gün en az 10 dakikanızı günlüğünüze ayırın.
2- Sadece kendiniz için yazın.
3- Noktalama işaretlerini, imla kurallarını kafanıza takmadan rahat rahat yazın.
4- Eğer yazdığınız olaylar sizi üzüyorsa yazmayı bırakın. Derin bir nefes alıp sakinleştikten sonra yazmaya devam edin.

Bunların yanı sıra stresinizi yönetmek için 20 Mayıs 2019 tarihinde başlayacak “Online Stres Yönetimi” programıma katılabilirsiniz. Bu programda ele alınacak konulardan bazıları:

• Stres ve stres çeşitleri
• Stresin beden üzerindeki etkileri
• Savaş ya da kaç sistemi
• Stres seviyesini yükselten olaylar karşısında tepkilerin nasıl denetleneceği
• Gevşeme teknikleri
• Yoga, meditasyon, aromaterapi gibi insanı ruhsal ve bedensel olarak rahatlatan sistemler arasından kişiye en uygun olanının seçimi
• Stresle başa çıkmaya yönelik, eğitici olmasının yanı sıra eğlenceli egzersizler
• Olumlu içe dönük konuşma
• Kişiye özel stres haritası
• Hayattan alınan zevki arttırmaya yönelik kişiye özel planlar.

WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Online Stres Yönetimi programımızla ilgileniyorsanız bilgi için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. 2019 yılını “Kendini Sevme” yılı ilan ettim. Kendini sevmekle ilgili psikoloji egzersizlerini #kendinisevmeyılı hashtagi ile paylaştığım Instagram hesabım @ranakutvan rsolaker@gmail.com hesabından takip edebilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Byrne, U. (2005). Work-life balance: Why are we talking about it at all? Business Information Review.
Clark, S. C. (2000). Work/family border theory: A new theory of work/family balance. Human Relations.
Goulding, C., & Reed, K. (2006). Commitment, community and happiness: a theoretical
framework for understanding lifestyle and work. In Blyton, Paul (ed), Work-life integration: international perspectives on the balancing of multiple roles. Palg-
rave Macmillan. Houndsmill, England. pp.216-233.
Guest, D. E. (2002). Perspectives on the study of work-life balance. Social Science Information.
Noon, M., & Blyton, P. (2007). The Realities of Work. 3rd Ed. Palgrave Macmillan. New York.

İlginizi çekebilir: Pozitif psikolojiyi günlük hayatınızda nasıl uygulayabilirsiniz?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale