X

İnsanların çok geç farkına vardığı 10 uyanış çağrısı

Bazı anlar, bazı günler sanki hiç geçmeyecekmiş gibi gelse de aslında ‘zaman’ çok hızlı akıp gidiyor. Bir bakmışız aylar, yıllar geçmiş ve ‘Ah nerede o günler…’ ya da ‘Bizden geçti artık…’ gibi serzenişler başlamış… Geçmişe takılıp kalmakla ya da gelecek için endişe duymakla geçen bir ömür mü yoksa ‘anı’ yaşadığımız, geçen her saniyenin hakkını verdiğimiz bir hayat mı? Hangisi sizin tercihiniz olurdu? Şüphesiz ki hepimiz dolu dolu yaşamak, her anın tadını çıkarmak, kendimiz için güzel anılar biriktirmek, gelişmeye, büyümeye devam etmek isteriz…

Öyleyse bir şeylerin farkına varmak için daha fazla zaman kaybetmeye gerek yok. Gelin, birçoğumuzun çok geç farkına vardığı gerçekleri görmeyi ve ciddiye almayı daha fazla ertelemeyelim. Hazırsanız başlıyoruz: İşte insanların çok geç farkına vardığı 10 uyanış çağrısı…

“Gerçek hayatın doğum ve ölüm anların arasında değildir. Gerçek hayatın şu an ve bir sonraki nefesin arasındadır.”

Hayatın gerçek değeri, doğumdan ölüme kadar geçen zaman diliminde değil, şimdiki anın ve bir sonraki nefesin arasındadır. Şu anda içinde bulunduğumuz ‘an’, gerçek hayatı oluşturan en değerli zamanlardır. Dolayısıyla, her anı tamamen, sevgiyle, huzurla, korkusuzca ve pişmanlık duymadan yaşamayı deneyimleyin. Ve bu an içinde, sahip olduğunuz tüm imkanlarla en iyisini yapmaya çalışın; çünkü herhangi birinden, kendiniz de dahil olmak üzere, bekleyebileceğiniz/beklemeniz gereken tek şey budur.

İlginizi çekebilir: Anda yaşamak neden bu kadar önemlidir?

“Hayat, sandığın kadar uzun değil. Yarınlar sınırlı. Hala yapman gereken ne varsa, bugün yapmaya başla.”

Hayatın sürekli ilerleyen bir akışı var ve geçmişe dönüş yok. Seksen yıl kimseye garanti edilmemiş. Ya da 90 ya da 100… Ne kadar yaşayacağımızı bilmiyoruz, belki de çok daha azı. Yarınlarımızın sınırlı olduğunu hatırlamak önemli. Geleceğimizi ertelemek yerine, yapmamız gereken şeyleri bugünden başlatmalıyız. İçimizdeki tutkuları harekete geçirmek, hayallerimizi gerçekleştirmek için zamanı kaçırmamalıyız. Siz de hemen şimdi harekete geçin.

“Bugün yaptığın fedakarlıklar gelecekte karşılığını verecektir. Hayallerin, korkularından büyük olsun.”

Bugün attığımız adımlar, gelecekteki başarılarımızın temelini oluşturur. Fedakarlık yapmak ve zorlukları göğüslemek, gelecekte bize büyük bir ödül getirecektir. Buna inanın ve bu doğrultuda çalışın. Aksi halde korkularınızın sizi ele geçirmesine izin verirseniz istemediğiniz bir hayatın içine hapsolup kalırsınız. Çalışın, gerekirse daha çok çalışın, emek harcayın ve o istediğiniz yaşamı kendi ellerinizle inşa edin. Hiçbir şey altın tepside sunulmuyor, siz çaba gösterdikçe emeklerinizin karşılığını da görmeye başlayacaksınız.

“Ertelediğinde, dünün kurbanı olursun. Ancak proaktif ve üretken olduğunda, dün adeta sırtından yük almak için yardım eden bir dost gibi olur.”

Bir düşünün; ertelediğinizde elinize ne geçiyor? Büyük bir rahatlamamı mı yoksa şiddetli bir kaygı mı? Yarın daha büyük bir pişmanlık duyacak olabilir misiniz? Muhtemelen evet… Öyleyse ertelemeyin; dünün kurbanı olmayı seçmeyin. Harekete geçin, zaman sandığımızdan çok daha kısa…

“Başarısızlıklar sadece birer derstir.”

Başarısızlıklar, hayatta karşılaştığımız zorluklardan ders çıkarmak için harika fırsatlardır! Her başarısızlık, büyüme ve gelişme için bir adımdır. Şunu unutmayın; iyi şeyler, hayal kırıklığına uğramış olsalar bile umutlarını koruyanlara gelir. Her insan hata yapar, kendinize izin verin, hatalarınızdan ders çıkarın ve bu yolda öğrenmeye devam edin.

“En değerli ilişkin seninle ‘senin’ aranda olan ilişkidir. Bu yüzden kendinle olan ilişkini besle.”

“Ben yeterliyim, değerliyim, güçlüyüm, iyiyim, harikayım, başarılıyım…” Kendinize bu cümleleri söylüyor musunuz? Hepimiz sevilmek, değer görmek, kabullenilmek isteriz, peki tüm bunları kendimize yapıyor muyuz? En önemlisi sizin kendinizle kurduğunuz ilişki. O yüzden kendinize değer verin, kendinizi sevin, şefkat ve saygı gösterin, en önemlisi ‘siz’siniz. Başkalarının onaylamasına ihtiyacınız yok, kendinizi kendiniz onaylayın.

“İnsanların ne yaptığına dikkat et. Eylemleri neredeyse ihtiyaç duyduğun her şeyi sana anlatacaktır.”

“ Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” sözünü hatırladınız mı? Çevrenizdeki insanları sarfettikleri sözlere göre değil, davranışlarına göre değerlendirin. Eylemleri, size onların gerçekten kim olduklarını gösterecektir. Samimi mi, doğru mu, iyi niyetli mi… Hepsini fark etmek için iyi bir gözlemci olun yeter.

“Küçük iyilikler dünyayı daha iyi bir yer haline getirir. İnsanın olduğu her yerde, nazik olma fırsatı vardır.”

Nazik olmak, kısa veya uzun vadede başarısız olmayan tek yatırım! Sadece küçük bir tebessüm bile olsa, nazik olma fırsatını değerlendirebileceğiniz her anı kullanın. Küçük ama sevgi dolu eylemler, dünyayı dönüştürebilecek güçlü araçlardır. Bunların farkına varın ve karşınıza çıkan fırsatları değerlendirin.

İlginizi çekebilir: Nezaketi ve iyiliği yaymanız için bilimsel destekli 7 sebep

“Mükemmel insan yoktur. Her güzel yaşamın arkasında, değerli bir acı vardır.”

Siz de bazen bazı insanların şu anki konumlarına, başarılarına, duruşlarına baktığınızda ‘vay be!’ diyerek bir şeyleri çok kolay elde ettiklerini ya da çok şanslı olduklarını düşünüyor musunuz? Öyleyse bakış açınızı biraz değiştirin. Hiçbir başarı kolay gelmez, sadece dışarıdan görünmeyen zorluklar vardır. Emin olun ‘mükemmel’ görünen bir yaşamın ardında öğrenme ve büyüme sürecinde deneyimlenen kıymetli acılar yatar… Bu durum hem kendi hayatınız hem de başkalarının hayatları için geçerli olabilir.

“Zaman ve tecrübe her acıyı iyileştirir. Aceleci olmana hiç gerek yok.”

Belki bugün ve hatta şu an içinde bulunduğunuz ‘acı veren’ bir durum, sanki sonsuza dek etkisini sürdürecekmiş gibi geliyor olabilir… Ama inanın ki öyle olmayacak. Yaşarken bitmeyecekmiş gibi gelen her acının bir sonu var. Mabel Matiz’in şu şarkı sözünü hatırlayın: Hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu, ama ölürdün unutmasan… Hepimiz her deneyimden dersler çıkartarak ve zamanın akışına güvenerek, acıları hafifletebilir ve yolculuğumuzda ilerleyebiliriz. Zamanın iyileştirici gücü için şu yazımızdan da ilham alabilirsiniz: “Zaman, her acının ilacı mıdır?”

İlginizi çekebilir: Hayatı yaşamanın kolay yolu var mı?

Kaynak: marcandangel

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale