X

İnsanlar neden aldatır? İlişkide ihanetin 5 temel nedeni

Aldatma, ilişkilerdeki en yaralayıcı deneyimlerden biridir. Çünkü her zaman basit nedenlerle açıklanamaz ve aldatılan tarafı “Sorun bende miydi” veya “Onda bende olmayan ne var” gibi cevapsız sorularla baş başa bırakabilir. Oysa aldatma bazen sadece karşı tarafın yeterince karakter sahibi olmamasından kaynaklanır. Bazen de altında çok daha katmanlı ve karmaşık sorunlar yatıyordur. 

Uzmanlara göre; aldatmayı genelde tekil bir nedene bağlamak mümkün olmasa da sorunun kaynağını genel hatlarıyla belirlemek, kişiyi bir nebze rahatlatabiliyor ve aranan kapanışı sağlayabiliyor. Hatta bazı çiftler için aldatma sonrası iyileşmek ve güven problemlerini aşarak daha sağlıklı bir yola girmek bile mümkün olabiliyor. Bunun öncesinde ise mutlaka netlik ve kalıcı iyileşme için kişiyi sadakatsizliğe iten gerçekçi nedenleri analiz etmek gerekiyor. Böylece aldatmanın uzun süreli olumsuz etkileri kontrol altına alınabiliyor. 

1. Ego tatmini

Aldatma bazen, ego tatmini gibi son derece basit ve düz bir nedenden kaynaklanıyor. Özellikle ilişkilerdeki öz saygısı düşük olan taraflar, yeni birisi tarafından arzulandığını ve istendiğini hissetmek için bu heyecanın peşine düşebiliyor. Çünkü düşük öz güvene sahip bireyler kendi güvensizliğini yenmek için sürekli başkalarından onay arama eğiliminde oluyor. Çocukluğunda yeterince sevgi görmeyen kişilerde bu sorun derinleşerek duygusal iz bırakabiliyor. Sonuç olarak, duygusal ve fiziksel ihanet giderek ilgi çekici ve heyecanlı bir hal alarak kısa süreli ego tatmini ihtiyacını karşılıyor.

2. Cinsel tatminsizlik

Fiziksel yakınlık, ilişkilerin gelişmesi için son derece önemlidir. Bu nedenle partneriyle yakaladığı cinsel uyumdan memnun olmayan veya arada herhangi bir uyum olmadığını düşünen taraflar, bu ihtiyacı karşılamak için yeni insanlara yönelebiliyor. Özellikle ilişkinin ilk yıllarında var olan birlikte yeni şeyler deneme heyecanı, zamanla sıkıcı bir rutine dönüşerek sıradanlaşabiliyor. Cinsellik, karşılanması gereken bir istekten ziyade tamamlanması gereken bir göreve dönüşebiliyor. 

Aradaki libido uyumsuzluğu veya istek farklılıkları, ilişkide gerginliğin artmasına neden olarak ihanetin önünü açabiliyor. Bir yandan kendini duygusal açıdan güvende hissettiği istikrarlı ilişkisini sürdürürken, diğer yandan dışarı çıkıp uyumlu olduğu yeni insanlar aramak ve geçici heveslere tutunmak, birçok aldatan kişinin ana motivasyonu oluyor.

3. Duygusal ihmal 

İlişkilerde, cinsel gereksinimlerin yanı sıra duygusal ihtiyaçların karşılanması da gerekli. Bu nedenle seks hayatı sorunsuz olsa bile bazen taraflardan biri kendini duygusal açıdan ihmal edilmiş hissedebiliyor ve zamanla aldatmaya yatkın hale gelebiliyor. Özellikle uzun süreli ilişkilerdeki iş stresi, maddi sorunlar ve çocuk yetiştirme görevleri romantizmi arka plana atabiliyor. Bu tür ortak hedeflere sahip olmak güvenli ilişki ortamı yaratırken, partnerlerden birinin ilgisizliği ile sonuçlanabiliyor. Kendini yeterince anlaşılmamış, değer gösterilmemiş ve destek olunmamış hisseden tarafsa çözümü yeni insanlarda arayabiliyor. Bu aldatmalarda cinsel gereksinimleri karşılamaktan ziyade duygusal yakınlık kurmak ön planda oluyor. Yani onu dinleyen, düzenli olarak öven ve iyi hissettiren kişiler çekici hale gelebiliyor.

4. Olumsuz ilişki deneyimleri

Bazıları için geçmiş ilişkilerdeki kırılganlıklarla yüzleşmek ve birinin onu tamamen görmesine izin vermek korkutucu olabiliyor. Genellikle kötü ilişki deneyimi olanlar veya daha önce hiç kimseyle yakınlaşamayan insanlar, sağlıklı bir ilişkiye adım atmaktan çekinebiliyor. İşlerin biraz olsun ciddileştiğini hissetikleri anda da bu tip bir yakınlığa hazır olmadıklarını hatırlayarak çözümü ihanette arayabiliyor. 

Aslında tekrar üzülme veya terk edilme korkusunun yansıması olan bu tutum, kendi kendini sabote etmekle eşdeğer. Çünkü kişiyi, derin ve yakın ilişkiye olan ihtiyacını inkar ederek bu rahatsızlığı aşmaya çalışmak yerine mevcut ilişkiyi yıkma yoluna itiyor. Bir süre sonra sürekli ihanet ve uzaklaşmayla karakterize, bağlanma korkusu ile dolu sürdürülemez bir ilişki kalıbı oluşuyor. 

5. İlişkiyi sonlandırma isteği

Aldatmanın yaygın nedenlerinden bir diğeri de ilişkiyi sonlandırma isteği. Özellikle ilişkide kendini mutsuz, korkmuş veya duygusuz hisseden taraflar, karşı tarafla açıkça iletişim kurmak yerine aldatmayı hızlı bir kaçış kapısı olarak kullanabiliyor. Yeni başlayan ilişkilerdeki duygusal yoğunluğun zamanla azalması ve işlerin monoton hale gelmesi, taraflardan birini artık devam etme konusunda tereddüte düşürebiliyor. Aradaki sorunların birikmesi ve tartışmaların artması, çözümlenmesi zor olaylar olarak algılanıyır. Devamında aldatarak her şeyi tek seferde kestirip atmak daha kolay bir seçeneğe dönüşüyor. Her ne kadar toy ve kırıcı olsa da bazı partnerler bu şekilde, kendince “Artık bu ilişkiyi sürdürmek istemiyorum” demiş oluyor.

Aldatma sonrası ilişki kurtulabilir mi?

Aldatma, nedenleri fark etmeksizin, her zaman sindirilmesi zor olan bir durum. Ancak iyi haber şu ki, bir kez aldatan hep aldatacak diye bir şey yok. Özellikle tarafların ikisinin de ilişkiyi sürdümeye istekli olmaları halinde. Yani aldatmanın altında yatan nedenleri açık, net ve yargılamadan konuşan çiftler için sağlıklı adımlar atmak hala mümkün. Bununla birlikte, süreç her zaman bu kadar düz bir çizgide ilerlemiyor ve nedenleri anlamak sorunların üstesinden gelmede kilit rol oynuyor. 

Elbette bahaneleri nedenlerle karıştırmamak ve ilişkinin gerçekten bitip bitmediğini sorgulamak da gerekiyor. Aldatan kişinin sorumluluk alarak güveni tekrar inşa etmeye ilgi duyup duymadığı ya da her iki tarafın da kendi adına çabalamaya hazır olup olmaması, ilişkinin geleceğini etkiliyor. Bazıları için aldatma, daha fazla araştırılması gerekmeyen katı bir ayrılık sebebiyken diğerleri için katmanlı çözümlerle üstesinden gelinebilen bir duruma dönüşüyor ve hem karşı tarafı hem de kendini daha iyi anlamaya yardımcı oluyor.

Aldatma sonrası ilişkiyi kurtarma veya ilerleyen süreçte kırılganlıkları arkada bırakarak sağlıklı ilişkiler kurma konularında desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız her zaman profesyonel yardıma başvurabilirsiniz.

Kaynak: self.com

İlginizi çekebilir: Aldatmayla başa çıkma yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale