X

İlkbaharla evinizi yenileyin: 2021’e Feng Shui dokunuşları

Biliyor muydunuz ki yaşadığımız mekanların da bizler gibi doğum tarihleri var. Bu tarih, binanın içinde yaşamın başladığı tarih olarak kabul edilir. Klasik Feng Shui analizlerinde de bu tarihe, ön cepheye ve pusula yönlerine bakarak mekanların sabit enerji haritaları uçan yıldızlar metoduna göre hesaplanır. Bu hesaplamalar ile çıkan enerji haritaları ise 5 elementin birbiri ile olan dengeli ilişkisine dayalıdır.

Ancak enerjiler seneden seneye de değişim gösterir. Yaşadığımız mekanlarda da bir kere enerji haritaları çıkarıldıktan sonra geriye her seneki etkileşimleri güncellemek kalır.

Bunu siz de her sene evinize uygulayabilirsiniz. Nasıl mı?

İlk önce elinizde bir plan olmalı. Yoksa da ölçekli olarak kareli bir kağıda küçük bir kroki ile işe başlayabilirsiniz. Planınızın orta noktasını, yani merkezini bulmak kolay. Şimdi de ön cephenizi saptamanız lazım. Burası da evinizde en çok zaman geçirdiğiniz, yaşam alanları dediğimiz, genelde salonlarımızın, teraslarımızın bulunduğu cephe oluyor. Manzaranın bulunduğu yönde bir ipucu olabilir. Ön cephenizin yönünü de elinizde bulunan akıllı telefonlar ile bulabilirsiniz. Bu yönü merkeze oturtup buradan diğer yönleri bulabilirsiniz…

Şimdi elementlerin özelliklerini kullanarak keyifle yaşanabilecek ortamlar yaratmak sizin yaratıcılığınıza kalıyor. Bu sene için bu etkileri 04 Şubat 2021-03 Şubat 2022 arasında alacağımızı da unutmayalım.

Bahar ayının yenilenme, değişim enerjisi ile birlikte, gelin evlerinizde yeni senenin enerjisini aktive etmek için ufak tefek dokunuşlar yapalım…

Öncelikle evlerimize bereket enerjisini çekmek için neler yapabiliriz?

2021 senesinin en önemli bereket enerjisi batıda. Eğer yaşadığınız veya çalıştığınız mekânın batısı aktif alanlarınızdan birine geliyorsa bereketli etkilerinden daha çok yararlanacaksınız anlamına gelir. Bu alanda yapacağınız ufak tefek değişikliklerle kendinizi yeni seneye hazırlayabilirsiniz. Bu yön için ihtiyacınız olan elementler Ateş ve Toprak’tır. Ateş elementi renklerini -kırmızı, bordo, pembe, turuncu-, Toprak elementi renklerini – kahverengi, bej, hardal- tercihleriniz edin. Ateş elementi aksesuarlarına örnek olarak, mumlar, fenerler, varsa şömine ateşi, Toprak elementi aksesuarlarına ise seramik objeleri, duvar panolarını, mermer objeleri sayabiliriz.

Batıda hangi odanız varsa uygulayacağınız çözümleri de ona göre şekillendirebilirsiniz. Eğer salon gibi aktif bir alanınız varsa bu alanda hareketli ateş objeleri, mum, fener kullanabilirsiniz. Seramik bereket objeleri, nar figürleri ya da doğal taş aksesuarlar şık bir dekorasyon için kullanılabilir. Belki salonunuzda yapacağınız dekorasyon değişikliğinde ateş ve toprak rengi koltuk takımlarınızı evinizin uygun yönüne yerleştirebilirsiniz.

Eğer yatak odanız batı yönüne geliyorsa, hem size huzur ve sakinlik verecek hem de bereketi davet edecek sakin ateş tonlarını veya toprak tonlarını seçebilir, yatak örtünüz, yastık takımlarınız konusunda bu sene bir değişiklik yapabilirsiniz.

İlişkilerimizi güçlendirmek ve aşk hayatımızı ve yaratıcılığımızı desteklemek için bu sene hangi yöne dikkat etmeliyiz?

Romantizm,  aşk ve yaratıcılık etkilerini taşıyan, çiftler arasında uyumu destekleyen yön bu sene doğu . Bu alanı doğru şekilde değerlendirmek bekârlar için romans ve evlilik fırsatı doğurur. Bebek sahibi olmak istiyorsanız da doğu yönünü canlı tutmalısınız.

Ayrıca bu yönde çalışmak da yaratıcılık enerjisini artırarak projelerinizde size destek olur. Ağaç ve Su elementini temsil eden objeler kullanmaya çalışın. Ağaç elementi renkleri için yeşil ve mavinin bütün tonları, Su elementi renkleri için ise lacivert ve siyah renkleri sayılabilir.

Ağaç elementi objeleri olarak, ahşap mobilyaları, ahşap aksesuarları, yapraklı bitkileri, kitapları sayabiliriz. Su elementi aksesuarları olarak, akvaryum, ev tipi şelale gibi su objelerini sayabiliriz.

Evinizde hangi odanız doğu yönüne denk geliyorsa ona uygun çözümler üretilebilirsiniz. Örneğin salon dekorasyonunda koltuk takımlarında uygun renkleri kullanabilir ya da yastıklarla destekleyebilirsiniz. Aktif bir çalışma alanına geliyorsa çalışma masanız ve aksesuarlarında ağaç elementini tercih edebilirsiniz. Ahşap duvar veya masa üstü aksesuarları da güçlü bir ağaç etkisi yaratırlar. Yatak odanız bu yönde ise yatak odasına uygun sakin ve huzur ve romantizmi çağrıştıracak objeler kullanabilirsiniz. Doğu yönüne gelen bölümlerde, çiftli objeler ve çift fotoğrafları kullanmaya çalışın. Aşkı ve romantizmi çağrıştıran objeler bu duyguları hep canlı tutacaktır.

Gelecek planlarımızı, hedeflerimizi, satışlarımızı destekleyecek yön bu sene hangisidir?

2021 senesinde bir başka bereket enerjisi yıldızı da Kuzeydoğu yönünde. Geleceğin bereketi de diyebileceğimiz bu yıldız yeni başlangıçlar, mutlu olaylar ve kutlamaları temsil etmektedir. Gelecek planlarının geliştirilmesi, iş geliştirme, satış arttırma gibi etkilerinden yararlanmak için bu yönü aktif olarak kullanmak iyi olacaktır.

Bereket enerjisini “Ateş” elementi ile destekleyebilir, etkisini artırabilirsiniz. Enerjiyi çoğaltmak için bu bölgeyi iyi ışıklandırdığınızdan emin olun. Eğer salona denk geliyorsa mum ateşinden veya varsa şömine ateşinden yararlanabilirsiniz. Yemek masanız bu yönde ise, şık bir dekorasyon ve mum ateşi ile de aktive edebileceğiniz bereket enerjisi, olumlu etkisini gösterecektir. Ateş tonlarında halı veya kilimler, yastıklar bu yönü doğru değerlendirmenize yardımcı olacaktır. Saat gibi hareketli objeler de olumlu enerjiyi aktive eder. Yatak odanızda yatak örtüsü veya yastıklarla ateşi kuvvetlendirebilirsiniz.

Sınavlara hazırlanan çocuklar ve iş hayatında başarı için hangi yön olumlu etkiler taşıyor?

Bu sene kariyer ve akademik başarıyı getirecek yıldız evlerimizin güneyinde. Bu yıldız, kariyer ve gelecekteki bereketi temsil eden, olumlu etkilerini de beraberinde getiren bir enerji. Sınavlara veya yarışmalara hazırlanan çocuklara, kariyerinde bir gelişmeyi hedefleyenlere bu yönde yapılacak değişiklikler destek olacaktır.

Bu alanlarda “Su” ve “Metal” elementinin etkisinden yararlanın. Akvaryumlar, aynalar, metal aksesuarlar başvuracağınız objeler olabilir. Dekoratif saatler, hareketli objelerdir ve olumlu enerjinin olduğu noktaları daha da aktive ederler. Metal elementinin renkleri, gri, beyaz ve metalik renklerdir, Su elementinin renkleri ise lacivert ve siyahtır.

Hem aksesuarlarla hem de yerleşimde yapacağınız değişikliklerle kariyer ve başarı enerjisini olumlu aktive edebilirsiniz.

2021’in en hassas yönleri için neler yapabiliriz?

Bu senenin en hassas yönleri olan kuzey ve güneydoğu yönlerinde Metal ve Su elementlerinin desteğini kullanarak, hastalık ve maddi-manevi kayıplara karşı evinizi güçlendirebilirsiniz. Olumsuz enerjilerin olduğu yerlerde uzun zaman geçirmek iyi fikir değil. Mümkünse değiştirin. Metalik tonlar, saflığın ve sadeliğin sembolü olan beyaz mobilyaları siyah aksesuarlar ile kombinleyerek bu yönlerde önlem alabilirsiniz. Metal rüzgar çanları, geleneksel olan 6’lı Çin parası, Tibet kaseleri, her türlü metal, gümüş objeler bu yönde kullanılabilir. Şeffaf bir kase içinde kaya tuzlu suyu da ağzı açık olacak şekilde mekanınıza yerleştirebilirsiniz.

Senelik etkileşimlerin mekanlarınızda daha doğru işlemelerini sağlamak istiyorsanız ilk önce, evinizin enerji haritalarını çıkarttırmanız gerekmektedir. Mekanlarınızdaki “Chi” akışını dengelemek için yapılacak doğru bir Feng Shui uygulaması önceliğiniz olmalıdır. Bu konuda destek almak isterseniz, www.madeinfengshui.com sitesinden bize ulaşabilirsiniz.

Haydi evlerimizi tazelemek için bahar ayının enerjisini kullanalım.

İlginizi çekebilir: Yatak odasında Feng Shui: Dekorasyonda nelere dikkat etmelisiniz?

Bahar Gücüyener Pardorokes: 1970 yılında İstanbul’da doğan Bahar Pardorokes Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2012 senesine kadar çeşitli mimari ofislerde, yurt içi ve yurt dışı projelerde, daha sonra da kendi mimarlık şirketinde aktif olarak çalıştı. 2013 senesinden itibaren ise kişileri, yaşadıkları mekânlar ile uyumlayarak mekânları düzenleme fikri gelişmeye başladı… 2013 senesinden itibaren mesleki bilgisine, Feng Shui öğretisini eklemeye karar verdi. Önce IFSA (International Feng Shui Association) Türkiye temsilcisi Master Esra Koyuncu’nun eğitimlerini tamamladı. Daha sonra Grand Master Raymond Lo’dan Klasik Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching eğitimlerini alarak danışmanlık derecesi kazandı. Y. Mimar Banu Olcay Akkiprik ile beraber “madeinfengshui” şirketini kurdu. O günden beri, ev ve işyerlerine, profesyonel Feng Shui danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor, mekânları, sahipleriyle dengeli hale getirmeye çalışıyor. “Aynı Feng Shui uzmanı gibi mimarın da amacı yaşanılan mekânları iyi işlev görecek şekilde tasarlamak, her mekânda var olacak faaliyete uygun dekorasyon ve düzenleme sağlamaktır. Yaşadığımız mekânlarda, yaşam enerjisini yok saymamız mümkün değil. Bu enerjinin, mekân içinde mükemmel şekilde akması, içinde yaşayanlara da mutluluk sağlık, denge getirir. Bütün tarihsel süreçte ve şimdi günümüzde yine hepimiz, huzur ve mutluluk peşinde değil miyiz?”

Gelenekten geleceğe: 20 yıldır değişmeyen Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de

Şüphesiz ki en keyifli sohbetlerimizin, en duygusal anlarımızın, en unutulmaz kavuşmalarımızın en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin yeri, kültürümüzde olduğu kadar, gönlümüzde de ayrı. Her yudumunda ya nostaljik bir hikaye saklayan ya da misafirperverliğin, samimiyetin, sıcak sohbetlerin simgesi olan ve geçmişten günümüze her gün daha da anlamını katlayarak hayatlarımızda yer edinen Türk kahvesi, pek çoğumuzun vazgeçilmezi. Mükemmel köpüğü ise hepimizin gözdesi. Çünkü kabul edelim Türk kahvesi dendiğinde hepimizin gönlünden geçen bol köpüklü ve tam kıvamında hazırlanmış olması.



Neyse ki bize 20 yıldır değişmeyen bir lezzet sunan Arçelik Telve, her defasında damaklarımızda mükemmel bir tat bırakmayı başarıyor. 20 yıldır hiç bitmeyen bol köpüklü ve tam kıvamında Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de!

Telve, 20 yaşında!

Arçelik, yıllardır mutfaklarımızda yeniliği ve dönüşümü, yüksek kalite standartlarıyla buluşturarak getiren ve ilk otomatik Türk kahvesi makinesini üreten bir marka olarak geleneksel Türk kahvesi lezzetini de en üst seviyeye taşımayı başarıyor. Üstelik, bunu 20 yıldır değişmeyen mükemmel sunumu ile yapıyor. Ve her fincanda aynı lezzeti yakalamamızı sağlıyor. İşte bu yüzden 20 yıldır “Türk kahvesi” dendiğinde akla ilk Arçelik Telve geliyor. Tüm kahve severlerin vazgeçilmezi olan Arçelik Telve, köpükten ve kıvamdan asla ödün vermiyor.

Su püskürtme ile karıştırmayı sağlayan Spinjet Teknolojisi sayesinde Türk kahvesi, en mükemmel haliyle hazır oluyor. 1,5 litre kapasiteli su tankı ve otomatik su alımı pratik bir kullanım sunarken, her fincan için ayrı ayrı su doldurma zahmetinden de bizi kurtarıyor. Ayrıca, İndüksiyon Isıtma Teknolojisi, geleneksel ısıtma yöntemlerine kıyasla kahvenin en ideal derecede pişmesini sağlıyor. Ne de olsa bu kadar hassasiyet, ancak geleneksel bir lezzetimize yakışırdı.

Kalabalık sohbetler, ideal köpük ve tam kıvam

Samimi ve sıcak sohbetlerin en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin, kalabalıkları birleştiren bir gücü olduğu da kesin. Bazen kendimizle baş başa geçirdiğimiz keyifli anlara eşlik etse de bazen de birlikte olmanın tadına varmamızı sağlayan en lezzetli eşlikçi. Neyse ki 6 Fincan Kapasitesi ile herkese yetecek kadar lezzet Arçelik Telve’de.



Üstelik, Cooksense teknolojisi; her fincanın ideal ve tam kıvamda olmasını sağlayarak tüm damaklarda eşsiz bir tat yaratmayı da başarıyor. Kalabalık dost buluşmalarında bile Arçelik Telve ile herkesin kahvesi tam istediği gibi, tam kıvamında.

İlklerin unutulmaz olduğunu hepimiz biliyoruz… Arçelik’in de ilk otomatik Türk kahvesi makinesinin mucidi olarak, en az Türk kahvesinin kendisi kadar gönlümüzdeki yeri bambaşka. Siz de yıllara meydan okuyan ve geçmişten günümüze aynı mükemmel lezzeti her fincanda korumayı başaran Arçelik Telve ile kahve keyfinizi ikiye katlamak istiyorsanız hemen tıklayın.

En mutlu, en keyifli, en duygulu anlarımızda, iyi ki varsın Telve!

*Bu yazı Arçelik katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale