X

İlişkiyi güçlendiren ve devamlılığını sağlayan şey yakınlık mı yalnızlık mı?

Yakınlık, samimiyet ve kişisel sınırların ortadan kalkması… Romantik ilişkiyi diğer ikili ilişkilerden ayıran en önemli faktörlerin başında gelen başlıca detaylar. Partnerinizle olan ten uyumunuzun, duygusal paylaşımlarınızın ve cinsel deneyimlerinizin, ilişkinizde samimiyeti ve yakınlığı en çok artıran şeyler olduğu ise tartışılmaz bir gerçek.

Ancak yapılan araştırmalar, birçoğumuz için ilişkide yakınlığı ve samimiyeti artıran şeyin yakınlık ve cinsellik değil aksine, tarafların birbirlerinin kişisel alanlarına duydukları saygı olduğunu gösteriyor.  

İlişkide tarafların birbirine alan tanıması çok büyük önem taşıyor.

Psikolog ve yazar Dr. Terri Orbuch’un evlilik dinamikleriyle ilgili yaklaşık 25 yıldır sürdürdüğü, uzun dönemli ve kapsamlı bir araştırmasında, 373 evli çiftten veri toplanmış. Araştırma 25 yıl gibi uzun bir süreye yayılınca, katılımcıların birçoğunun evliliklerinde büyük ya da küçük ölçekli çeşitli problemler yaşadıklarını öngörmek çok da zor olmayacaktır. Zaten araştırma bulguları da bu tezi destekler nitelikte…

Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %29’u sürekli partnerleriyle birlikte zaman geçirdikleri için kendilerine yeterince kişisel alan ve zaman ayıramamaktan şikayetçi. Aynı doğrultuda, ilişkilerinde mutsuz olduklarını belirten katılımcıların %12’si mutsuzluklarının sebebini kişisel alanlarının olmayışına ya da yetersiz oluşuna bağlıyor. Cinsellik konusunda yaşadıkları problemlerin mutsuz bir ilişki yaşamalarına neden olduğunu belirten katılımcıların oranı ise yalnızca%6, yani kişisel alan problemi yaşayanların oranının yarısı kadar.

“Ben”den “biz”e…

Kişisel alana saygı, hemen hemen her ilişkinin başlangıcında iki tarafın da sorgusuzca kabul ettiği, normal karşıladığı ve birbirinden talep dahi etmediği bir durum. Ancak ilişkide paylaşımın, samimiyetin, birlikte geçirilen zamanın artmasıyla kişinin kendine ait bir zaman aralığında sadece kendi istediği şeylerle uğraşması, yalnız kalması ve kendisine alan yaratması gittikçe zorlaşır.

İlişkinin ilk aşamasında ve ileriki aşamalarında yaşanan bu değişimin sebebi ise oldukça basit. İki kişi birlikte daha fazla zaman geçirdikçe ve daha fazla şeyi birlikte yapmaya başladıkça zevkleri, beklentileri ve sosyal çevreleri aynı yörüngede hareket etmeye başlar. Sadece zamanlarını değil uğraşlarını, arkadaşlıklarını, gezilerini, hatta işlerini bile birbirleriyle paylaşır hale gelirler. İki insanın yaşamı ortak bir paydada birleşince bir süre sonra birbirlerini ayrılmaz bir bütün olarak algılama eğilimine girerler. Şimdiye kadar hep “ben” diyerek hareket eden kişilikleri uzun süreli bir paylaşım sürecinden sonra “biz” olarak düşünmeye ve hareket etmeye başlar. Kişilik yavaş yavaş o noktaya evrildikten bir süre sonra da artık alacağınız tüm kararlarda, yapacağınız tüm planlarda, yaşamınızın her alanında istemsizce sadece kendinizi değil partnerinizi de kişiliğinizin bir parçası gibi görerek adım atma eğiliminde olursunuz. Farkında olmasanız da bir karar alacaksanız, bir plan yapacaksanız ya da bir şey söyleyecekseniz sonuçlarının sadece sizi değil onu da nasıl etkileyeceği, onun ne hissedeceği, ne tepki vereceği sizin için endişe konusu olur. Tüm hayatınızı bu şekilde kurguladığınızda, bir süre sonra kendinize ait kişisel alanınızın ortak kullanıma açılması kaçınılmaz olur. İki taraf da birey olduğunu unutmaya başlar. Artık “bir” değil “bir bütünün yarısı” olursunuz. İlişkinin üzerinden bir süre daha geçtikten sonra ise bir noktada aydınlanma yaşamış gibi özünüzü kaybettiğinizin, artık kişisel alanınız olmadığının ve özgür olmadığınızın farkına vararak panikleyebilirsiniz.

Ne kadar uzak, o kadar yakın…
Cinsellik konusunda yaşadıkları problemlerin mutsuz bir ilişki yaşamalarına neden olduğunu belirten katılımcıların oranı ise yalnızca%6, yani kişisel alan problemi yaşayanların oranının yarısı kadar.

Yapılan bilimsel araştırmalar, ilişkinin uzunluğuna ya da yoğunluğuna bağlı olmaksızın, her iki tarafın da kişisel alanının olmasının ilişkinin devamlılığı için oldukça önemli olduğunu gösteriyor. Zaman zaman yenilenmek için içimize dönüp kendimizle baş başa kalmak insan olarak hepimizin varoluşsal bir ihtiyacı. Bu ihtiyaç karşılanmadığında kendimizi bunalmış, yorulmuş, yıpranmış ve stresli hissedebiliyoruz.

Diğer insanlarla olan yakın ilişkilerimizde, onlarla ilgili fiziksel ve kişiliksel tüm özellikleri gözlemler ve bize tüm yansıttıklarını mıknatıs gibi çekip beynimize aktarırız. Ancak beyin için duyusal sinyalleri almak ve edinilen bilgileri işlemek oldukça karmaşık ve yorucu bir süreçtir. Kişinin kendi kendine kalması, başka insanlarla olan iletişiminde maruz kaldığı tüm duyusal süreci en aza indirgemesine ve zihnini dinlendirmesine olanak verir. Kişi ikili ilişkilerinde, söyleyeceklerinden beden hareketlerine kadar tüm süreçleri filtrelemek durumunda olduğu için sürekli stres ve endişe duygularıyla baş etmek durumundadır. Bir süreliğine de olsa yalnız kalmak, kişinin duygularını regüle ederek dengelemesine yardımcı olur. Ayrıca, ilişkide bir süre ayrı kaldığınızda birbirinizi özleyeceğiniz için birlikte geçireceğiniz zamanın daha kaliteli olmasına da dikkat etmeye başlayacaksınız. Unutmayın, başarılı, sağlıklı ve uzun süreli bir ilişkinin sırrı bağımlılık değil özgürlüktür. Bu nedenle yalnız kalma ihtiyacı duyduğunuzda kendinizi suçlamak ya da ilişkinizle ilgili bir probleminiz olduğunu düşünmek yerine bunun gayet normal ve sağlıklı olduğunu aklınızın bir köşesinde bulundurun.

Kişisel alan yaratmak

Arkadaşlarınızla dilediğiniz kadar zaman geçirmek, size zevk veren, rahatlatan ve mutlu eden uğraşlara zaman ayırmak en doğal hakkınız. Kendinize zaman ayırmanız, ilişkinizi önemsemediğiniz anlamına gelmiyor. Aynı şekilde, ilişkiniz olması da yaşamınıza dair her şeyi kenara itmeniz ve ilişkinizi hayatınızın merkezine almanız gerektiği anlamına gelmiyor. İlişkinizin sağlıklı ve problemsiz ilerlemesi ancak hem sizin hem de partnerinizin bireysel olarak iyi oluşuyla mümkün. Bu nedenle aslında kendinize zaman ayırdığınızda farkında olmadan ilişkinizin daha sağlıklı ve problemsiz ilerlemesine katkıda bulunmuş olacaksınız.  

Sınırlarınızı mümkün olabildiğince erken çizin
Kendinizle olan bağınızı güçlendirdikçe partnerinizle olan bağınızın da gün geçtikçe daha da güçlendiğini göreceksiniz.

İlişkide kişisel alanınıza saygı gösterilmesi gerektiğini ve kendi rutinlerinizi devam ettirmenin de en az ilişkiniz kadar önemli olduğunu partnerinizle daha ilişkinin başlarında paylaşın. İlişkinin ilk aşamaları kişilerin birbirini tanıdığı ve ilişkinin nasıl ilerleyeceği, nasıl zaman geçirileceği gibi konuların şekillenmeye başladığı dönemdir. Böylelikle iki taraf da birbirinin sınırlarını daha ilişkinin başından tanıma fırsatı bulabilir ve gelecekte yalnız kalmak istediğinizde bunu sorgulama gereği bile duymazsınız. Kişisel alanınızın sizin için önemli olduğunu karşı tarafla paylaşırken, bu isteğinizin altında yatan nedenleri partnerinizle açık ve net şekilde paylaşmak da karşı tarafın sizin bu isteğinize saygı duymasını kolaylaştıracaktır. Böylelikle kıskançlık, öfke, güvensizlik gibi duyguları da ilişkinizden uzak tutmuş olacaksınız.

“Ben zamanı” oluşturun

Hepimizin farklı ihtiyaçları var ve bu ihtiyaçları gidermek için kendimiz için ayırdığımız zaman dilimlerini kendi istediğimiz şekilde değerlendirmek istiyoruz. Bazılarımız için bir kafede oturup saatlerce kitap okumak rahatlatıcıyken, bazılarımız spor yaparak, sahilde yürüyerek, arkadaşlarımızla bir araya gelerek ya da evin bir odasında tek başımıza oturarak deşarj oluyoruz. Bu nedenle ihtiyaçlarınızı ve bu ihtiyaçları karşılamak için gerekli olan zamanı belirleyerek kendiniz için ne kadar zamana ihtiyaç duyduğunuzu ve bunun hangi sınırlar içinde olması gerektiğini belirleyebilirsiniz.

Birlikte ama yalnız…

Kendinize zaman ayırmak lüks değil ihtiyaçtır. Bu nedenle kendinizi suçlu hissetmeyin. Bu ihtiyacınızı partnerinizle açık ve net şekilde paylaşmanız hem size hem de ona ihtiyaç duyduğu kişisel alanı ilişkinizde herhangi bir sorun yaşamaksızın yaratmanıza yardımcı olacaktır. Kendinizle olan bağınızı güçlendirdikçe partnerinizle olan bağınızın da gün geçtikçe daha da güçlendiğini göreceksiniz.

 

Kaynaklar:
Lifehack
Psychology Today

 

İlginizi çekebilir: Mükemmeliyetçi kişiliğiniz ilişkinize zarar veriyor olabilir

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale