X

Hoş geldin Eylül: Tatil sonrası rutinlere dönüş ve yeni alışkanlıklar geliştirme rehberi

Denizin kokusuna ve sonsuz gibi hissettiren uzun yaz günlerine veda ederek sonbaharın tanıdık telaşıyla taptaze bir esintiyi selamlıyoruz. Yeni bir döneme geçiş yapacağımız Eylül ayı, birçoğumuza geri dönüş zamanının geldiğini hatırlatarak yapılacaklar listelerine işaret ediyor. Bu ay, eski rutinlere dönmekle birlikte yepyeni alışkanlıklar edinmek için de bir kapı aralıyor. Bu yazımız aracılığıyla Eylül ayında hayatınızı şekillendirmenize yardımcı olmak için pratik öneriler sunuyoruz.

Tatil dönüşü rutinlerinize etkili bir şekilde geri dönmek için yapabilecekleriniz

Siz de Ağustos’a veda ettikten sonra tatil dönüşü sendromuna yakalananlardan mısınız? Eğer bu sendromdan ötürü gündelik hayata adapte olmakta sıkıntı yaşıyorsanız aşağıdaki pratikleri göz önünde bulundurabilirsiniz:

  • Temizleyin ve dönüştürün: Tatilden dönüp eve girdikten sonra çalışma alanınızı, yatak odanızı ve diğer odaları temizleyerek işe koyulabilirsiniz. Bu temizlik sürecinde yaşam alanınızı duygusal reset ortamı haline getirmek için sedir ağacı veya tarçın kokulu mumlar yakabilirsiniz. Ayrıca, çalışma masanıza sevdiğiniz bir bitki ve tatilde çektiğiniz bir fotoğrafı yerleştirerek ilham kaynaklarınızı somutlaştırabilirsiniz. Bu basit stratejilerle hem temiz bir eve hem de ruhunuza iyi gelen bir atmosfere sahip olabilirsiniz.
  • Sağlıklı beslenin ve keşfedin: Tatil, genellikle bozulan beslenme düzeni anlamına geliyor. Eylül ayında günlük rutinlerinize hızlıca dönüş yapmak için dengeli ve düzenli beslenmeye özen gösterebilirsiniz. Sağlıklı beslenme sürecinizi bir mutfak macerasına çevirerek bunalmışlık hissinden uzaklaşabilirsiniz. Bu serüven boyunca çeşitli dünya mutfaklarından yemekler hazırlayarak mutfağınızda geçirdiğiniz zamanı öğrenme ve gelişim yolculuğuna dönüştürebilirsiniz.
  • Uyku düzeninizi yeniden kurun: Tatilde bozulan uyku saatlerinizi yavaş yavaş eski haline getirmeye de dikkat etmelisiniz. Tatilden önceki yatma ve kalkma saatlerinize adım adım yaklaşarak eski uyku düzeninizi yakalayabilirsiniz.
  • Planlama yapın: Eylül ayında üretkenliğinizi ve verimliliğinizi artırmak adına haftalık yapılacaklar listesi oluşturabilirsiniz. Haftalık planlama sayesinde işlerinizi organize edebilirsiniz ve üzerinizdeki yükü ve belirsizliği azaltabilirsiniz.
  • Kendinize zaman tanıyın: Eylül’ün ilk haftasında ve tatilden sonraki ilk günlerde kendinizi yorgun ve isteksiz hissedebilirsiniz. Bu durumun fazlasıyla normal olduğunu fark ederek rutinlerinize dönme sürecinde kendinize karşı anlayışlı davranmalısınız.

Eylül ayında kazanabileceğiniz üç yeni alışkanlık

Eski rutinlerinizi yeniden benimsedikten sonra Eylül ayının enerjisini yeni ve farklı rutinler inşa etmek için kullanabilirsiniz. Şimdi, alışılagelmiş sınırların dışında kalan üç aktiviteyi sizlerle paylaşarak Eylül’ünüzü zenginleştirmenize yardımcı olmak istiyoruz.

Ses yürüyüşü

İngilizce’de ‘’soundwalk’’ olarak bilinen ses yürüyüşü, temelde doğa ve şehir yürüyüşlerinin kulaklıksız versiyonu şeklinde tanımlanıyor. Bu aktivite, kulaklık takmadan açık havada yürüyüş yapmayı kapsıyor. Ses yürüyüşü yaparken adımlarınızın sesine, rüzgarın fısıltısına ve kuşların cıvıldamasına şahit olabilirsiniz. Etrafınızda olup bitenleri işitsel olarak deneyimleyerek sıradan yürüyüşleri derin bir farkındalık egzersizine dönüştürebilirsiniz.

Rastgele keşif

Eylül ayında şehirle yeniden bağlantı kurmak, tatil dönüşü sendromundan kurtulmaya fazlasıyla yardımcı oluyor. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak şehrinizde yeni yerler keşfedebilirsiniz. Örneğin, rastgele bir otobüs veya metro hattı seçerek son durağa kadar gidebilirsiniz. Daha sonra, indiğiniz yerde dolaşıp gözünüze güzel gelen bir kafede kahve içebilirsiniz. Ayrıca, şehrinizdeki yerel dükkanları gezerek ilham alabilirsiniz. Bu aktiviteyi düzenli uygulayarak şehirdeki saklı kalmış güzelliklerin farkına varabilirsiniz.

30 günlük mini sanat mücadelesi

Yeni bir hobiye başlayarak sonbaharı kucaklamaktan korkuyorsanız daha küçük bir adım atabilirsiniz. Bir ay boyunca her gün beş dakikalık mini bir sanat mücadelesi başlatabilirsiniz. Örneğin, her gün işten eve döndükten sonra kısa bir şiir yazabilirsiniz veya eve dönüş yolunda ilginizi çeken manzaraların fotoğraflarını çekebilirsiniz. Bu ufak eylemlerle öğrenme yükü olmadan yaratıcılığınızı canlı tutabilirsiniz.

Unutmayın, Eylül ayı tatil döneminin sonu olduğu gibi yepyeni bir hikayenin de ilk sayfasını açıyor.

İlginizi çekebilir: Tatil rehavetini üzerinizden hızlıca atmanızı sağlayacak fiziksel ve zihinsel detoks önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale