X

Holistik sağlık nedir?

Holistik sağlık, sağlığın her alanını kapsayan bir yaklaşım. Bütüncül sağlık ve bütüncül tıp olarak da bilinen holistik sağlık, alışılagelmiş tıpın sınırlarından çıkarak farklı uygulamalar ortaya koyuyor. Bu yazımızda, sizler için holistik sağlığın ne olduğunu ve iki önemli holistik sağlık uygulamasını kaleme aldık.

Holistik sağlık nedir?

Holistik sağlık, doğal dengelerin göz önünde bulundurulduğu bir yaşam tarzı ve tedavi türü olarak tanımlanıyor. Bu kavram, hastalıklarla ilgilenmeye ek olarak hastalıklara sebep olan durumlara/olaylara da odaklanıyor. Hasta olmaya sebep olan faktörlerin köküne inilmesiyle de daha çarpıcı ve etkili sonuçlar elde edilebiliyor. Hastalıklar pek çok farklı etkenden kaynaklanabildiği için holistik sağlığın sınırları içerisinde hem psikolojiye hem genetik yapıya hem beslenme düzenine hem de diğer çevresel faktörlere dikkat ediliyor.

Holistik sağlıkla ilgilenen uzmanlar, ilk olarak hastalıklara neden olan durumları/olayları anlamaya çalışıyorlar. Daha sonra, bu faktörlere yeteri kadar yoğunlaşılarak uygun tedavi planları çizilmeye başlanıyor. Diyabet ve astım gibi kronik hastalıkların tedavi sürecinde holistik sağlık önemli bir konuma sahip. Kronik hastalıklarla birlikte, daha basit ve kısa süreceği belli olan rahatsızlıklar için de holistik sağlık bir araç olabiliyor.

Bu anlayış, bir rehber gibi davranarak insanların daha sağlıklı bir yaşantıya ulaşmasına yardımcı oluyor. Kısacası, holistik sağlık insanların mutlu, sağlıklı, huzurlu ve rahat bir hayat sürmeleri için bir kapı aralıyor. Bu amaç doğrultusunda bu anlayışın fiziksel, psikolojik, spiritüel, mesleki ve sosyal sağlığa yoğunlaştığını belirtmek istiyoruz. Bir başka deyişle, holistik sağlık uzmanları insanların özel hayatlarını, diğer insanlarla ilişkilerini, gündelik hayatlarını ve iş/eğitim hayatlarını düşünerek onları ‘iyi hissetme’ yoluna yönlendirmek için çabalıyorlar. Uzmanlar, sıraladığımız bu boyutların herhangi birinde sıkıntı olması durumunda bütüncül iyiliğin ve sağlığın var olamayacağını vurguluyorlar.

Modern tıp, ilaç ve ameliyat gibi belirli tedavi yöntemleriyle bilinen teşhis yöntemlerini birleştirerek çeşitli hastalıkları çözüme kavuşturmaya çalışıyor. Holistik sağlık ise modern tıbbın bu özelliğini kapsıyor fakat bununla sınırlı kalmıyor. Bu anlayış, somut teknikleri sevgi ve destekle birleştirerek insanların daha sağlıklı olmasını sağlıyor.

Holistik sağlığa göre, her insanın yaşadığı hastalık, bireysel bir yapıya sahip; hastalıkların ortaya çıkışı insanlara bağlı olup her insanın içinde kendisini iyileştirmesini sağlayacak bir güç barınıyor. Bu anlayış, her insanın iyileştirici gücünü göstererek gerekli tanı koyma ve tedavi yöntemlerini hastalarla bir araya getiriyor. Bu noktada, bu anlayışın sadece hastalıkların semptomlarını azaltmadığını ve hastalıkların tamamen ortadan kalkmasını sağladığını belirtmek istiyoruz.

Holistik sağlıkta kullanılan iki tedavi yöntemi

Modern tıp genellikle kimyasallarla sağlık problemlerini çözüme kavuşturmaya çalışırken holistik tıp daha organik bir tutum sergiliyor. Örneğin, bu anlayış masaj, akupunktur, homeopati ve aromaterapi gibi alternatif tedavi yöntemlerini benimsiyor. Bunlara ek olarak, ozon terapisi ve glutatyon uygulaması da holistik sağlığın içinde yer alıyor. Şimdi, bu iki yöntemi kısaca açıklamak istiyoruz.

Ozon terapisi

Kanser, diyabet, bel fıtığı ve kronik yorgunluk gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ozon terapisi, dolaşım sistemine ozon ve oksijen karışımının uygulanması olarak biliniyor. Bu yöntem sayesinde vücudun direnci artıyor ve kan dolaşımı hızlanıyor. Genellikle ana tedavinin yanında bir destekleyici olarak kullanılan ozon terapisinin kanıtlanmış ciddi yan etkileri bulunmuyor. Bu nedenle, bu yöntemin doğallığından ötürü zararlı olmadığı uzmanlar tarafından vurgulanıyor.

Glutatyon uygulaması

Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayan glutatyon, içerdiği aminoasitler sayesinde pek çok hastalığın tedavi sürecinde görev alıyor. Karaciğer yağlanması, tip 2 diyabet, Alzheimer, kas ağrısı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan glutatyon, damar yoluyla uygulanıyor. Bu uygulama, güçlü bir antioksidan özelliği taşıdığı için insan vücudunun bakterilerle mücadele etmesine yardımcı oluyor.

İlginizi çekebilir: Bütüncül sağlığınızı ve ruh halinizi iyileştirmek için almanız gereken temel besin takviyeleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale