X

Herkesi memnun etme hastalığının 3 belirtisi

  • İlişkilerinde kendinden önce başkalarının mutluluğunu düşünüyorsan,
  • Yaptığın davranışlarda ancak dışarıdan beğenildiğin takdirde kendini iyi hissediyorsan,
  • Hayır demek istediğin anlarda çoğunlukla insanlar kırılmasın diye evet diyorsan,
  • Çok sık özür diliyor ve haklı olduğun durumlarda bile, kırgınlık olmasın diye hep sen geri adım atıyorsan,
  • “Herkesi memnun etme hastalığı” çoktan kapını çalmış ve sen de onu güzel bir şekilde hayatında ağırlIyorsun demektir.

Tabii ki hepimiz zaman zaman hayatımızdaki insanları mutlu etmek isteriz, bu bir nevi motivasyon sebebidir. Fakat uzmanlar bu konuda ölçüyü kaçırdığımızda “pleasing disease”, yani başkalarını memnun etme hastalığının ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar.

En baskın 3 belirtisine gelin beraber bakalım…

Başkalarından onay almak istemek

Sosyal medyaya yüklediğimiz resimden, hoşlandığımız kişiye atacağımız mesaja kadar başkalarının fikrine danışıyoruz. Öyle ki hayatımızla ilgili vereceğimiz önemli kararlarda bile başkalarının fikrini kendi fikrimizden önde tutuyoruz. Bu beynin bir nevi başkalarıyla aynı fikirde olmamaktan doğacak stresten kaçınma yolu olarak belirtiliyor. Bunun sebebinin de herkesin bizi sevmesi, beğenmesi, onaylaması için onların isteklerini ön plana koymamız olduğu söyleniyor. Oysa öncelikli olarak kendi memnuniyetimizi ilk sırada tutarsak, vereceğimiz kararlar, atacağımız mesaj ya da hareketlerimiz bizi tam anlamıyla yansıtacak, bu da doyumu yüksek ve kendimizden memnun bir hayat yaşatacaktır.

Hayır diyememek

Birçoğumuz düşmüştür bu duruma. Gün içinde ya da hayatın kendi akışında katılmak istemediğimiz davetler, onay vermediğimiz durumlar ya da öyle düşünmesek de sanki öyle düşünüyormuşuz gibi yaptığımız durumlar olmuştur. Hayatımızın merkezine başkalarının mutluluğunu koyduğumuzda başkalarına istemeyerek “evet” diyoruz ama kendimize kocaman bir haksızlık yapıyoruz. Oysa hayatın bir denge üzerine kurulu olduğunu unutmamalı, kendi isteklerimize de öncelik tanımalıyız.

Kendimizin farkına varmamak

Başkalarını memnun ederek mutlu olduğunu iddia eden insanlara baktığımızda, karşımıza genelde 2 tip insan profili çıkar. İlki gerçekten kendini bilmeden, tanımadan başkalarının kendisine dair düşüncelerinden kendini anlamlı kılanlar… İkincisi kendine hakettiği değeri vermediği için, memnun olma önceliğini başkalarına tanıyanlar. Her ikisinde de kişi tam anlamıyla kendini bilmediğinden günün sonunda başkalarını mutlu edip kendini yalnızlığa bırakır. Çünkü çevresinin öyle bir öncelik kaygısı olmaz genellikle. Bu da kişiyi “Ben herkesi memnun etmeye çalışırken, neden kimse beni önemsemiyor?” yargısına götürür ve demotive eder.

Eğer bu saydıklarımdan biri bile önemli ölçüde sizi tanımlıyor ya da size tanıdık geliyorsa, hayatınızda önceliği kendinize verme zamanınız gelmiş demektir. Bunun için de önce kendinizi tanıma yolculuğuna çıkmalı ve sizi gerçek anlamda mutlu eden şeylerin farkına varmalısınız. Siz kendinizin farkına vardığınız an, hayatınızın olduğu haliyle memnuniyet verici olduğunu keşfedeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Başarılı ilişkilerin formülü: Kirpi ikilemi

Şeyma Gizem Taşar: Şeyma Gizem TAŞAR 1984 yılında İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ortadoğu Koleji’nde tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği’nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nde yaptı. Dokuz sene boyunca enerji alanında faaliyet gösteren firmaların finans pozisyonlarında görev aldı. İş hayatını sürdürürken Yaşam ve Kariyer Koçluk sertifikalarını tamamladı. Uzun süredir koçluk hizmeti vermektedir. Yol Arkadaşım Mutluluk yazarın ilk kitabıdır. Üniversitelere ve iş yerlerine motivasyon konuşmacısı olarak katılmaktadır. İletişim: gizemtasar@yahoo.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale