X

Hedeflerinizden vazgeçmek üzereyken hatırlamanız gereken 3 şey

İster yeni bir proje olsun, ister yeni bir hobi, her yeni şey büyük bir heyecanla ve eğlenceyle başlar. Ancak zaman geçtikçe işler zorlaşır, eğlenceli olan kısım ortadan kaybolur. En sonunda öyle bir noktaya gelinir ki ne işin eğlencesi ne de heyecanı kalır, karşınızda son derece zor bir şey vardır. İşte o an kendi kendinize, hedefinizin buna değip değmediğini sormaya başlarsınız.

İşte o an kendi kendinize, hedefinizin buna değip değmediğini sormaya başlarsınız.
Bunun adı zor dönem

Hepimiz hayatta bir hedefe ulaşırken böyle zor dönemlerden geçiyoruz. Bu tür zor dönemlere karşı insanların geliştirdiği doğal reaksiyon, rahatsızlık hissinden kaçmak. Oysa tüm bu rahatsızlık, bir şeyleri farklı yapmamızdan kaynaklanıyor. Hiç kimse biraz rahatsızlık vermeden ilerleme sağlayamaz.

Zor dönemlerden geçerken bıraktığınız zaman tabii ki kendinizi daha rahatlamış hissedersiniz, en azından kısa vadede. Yeni ve farklı bir şey yapmak doğal olarak rahatsızlık verici olabilir. Böyle zamanlarda içinizdeki sese teslim olup “Ben bırakıyorum” demek hiç de zor değil.

– Bu hedefi gerçekleştirmeden önce hayatımı düzene sokmam lazım
– Motivasyonum yok
– Bütçem izin vermiyor
– Programım çok yoğun
– Bu hedef beni strese sokuyor
– Hedefi pek de umursamıyorum artık

Bu cümleler aslında hepimizin zaman zaman sesli veya sessiz olarak kendimize söylediğimiz cümleler. Bir hedefi gerçekleştirmek için adım attıktan sonra o zor dönemden geçerken, birçoğumuz bu cümleleri tekrarlayabiliyoruz.

Koyduğunuz bir hedefi gerçekleştirmenin bir sırrı varsa, o sır zor dönemi atlatmakta gizli. İşte bir hedefe doğru ilerlerken vazgeçmenize neden olan zor zamanları aşmak için birkaç ipucu:

1. Vazgeçmeyi istemek ve vazgeçmek farklıdır

Her maceranın iniş çıkışları vardır. Bu kaçınılmaz gerçeği kabul etmelisiniz. Böylelikle vazgeçmek istediğiniz noktalarda bu gerçeği hatırlayabilirsiniz. Şunu unutmayın; hayattaki her bir başarı hikayesini gerçekleştiren, macerasının bir noktasında vazgeçmeyi düşünmüş ancak daha sonra vazgeçmenin verdiği bu rahatlama duygusunun geçici olduğunu anlamıştır.

2. Yaptığınız şeyi anlamsız bulup yapmak zorunda olduğunuzu düşünmeyin

Eğer ruh haliniz bir şeyi yapmak için uygun değilse, en ufak görevlere odaklanın. En kolay ve en ufak şeylere odaklanın. Böylelikle kendinizi gereksiz yere zorlamamış olursunuz.

3. Vazgeçme nedenlerinizi sorgulayın

Hedefinize giden yolda zor bir dönemden geçerken vazgeçmek istediğiniz, kendinize söylediğiniz bahaneleri sorgulayın.

Koyduğunuz bir hedefi gerçekleştirmenin bir sırrı varsa, o sır zor dönemi atlatmakta gizli.

“Doğru zaman değil”

Hayat ne zaman çok meşgul olmadı ki? Hayatta her şey üst üste gelmeye başladığında, kendimize özen göstermeyi unuturuz. Oysa bu durum işleri daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Hayatta yapabildiğiniz şeylerin kontrolünü ele aldığınız zaman, geri kalan her şeyle çok daha kolay mücadele edebilirsiniz. Hayatta her zaman başka şeyler olacak, başka şeylerin geçmesini ve doğru zamanı bekleyerek bir yere varamayabilirsiniz.

“Sevdiğim birçok şeyden vazgeçiyorum”

Bir hedefe ulaşmak için sevdiğiniz her şeyden vazgeçmek zorunda değilsiniz. Bu şekilde bir yoksunluğu sürdürülemez. Hedefinize ulaşırken de istediğiniz şeylerden keyif alabilirsiniz. Çoğunlukla vazgeçtiğimiz şeylere odaklanıyoruz, oysa kazandığınız şeylere de odaklanabilirsiniz.

“Artık sonuç alamıyorum”

Başarısızlığın 1 numaralı sebebi, başarılı olmamızı sağlayan şeyleri yapmaktan vazgeçmiş olmak. Belki ilk başta aldığınız başarılı sonuçlar, sürdürülebilir olmayabilir. Bu durumda sürdürülebilir bir plan oluşturmalısınız.

Hedeflerinize doğru ilerlerken yaşanan rahatsızlık hissine teslim olmayın. Eğer zor dönemden geçerken yardıma ihtiyacınız varsa, bundan çekinmeyin. Unutmayın ki hissettiğiniz o rahatsızlık kısa süre içinde yok olacak.

İlginizi çekebilir: Motivasyonunuz azaldığında uygulayabileceğiniz 4 etkili strateji

 

Kaynaklar:
Greatist
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale