X

Haydi çocuklar yogaya: Erken yaşta yoganın önemi

Gelin, bu ay yazımıza hafızamızı tazeleyerek başlayalım. Yoganın çocuklar için olan yararlarından ilk yazımda bahsetmiştim. Erken yaşta başlandığı takdirde sayısız yararı olduğunu hatırlıyorsunuz. Öncelikle beden, koordinasyon ve denge bütünlüğünü öğrenmelerine yardımcı olan, çocukların duygularını tanıyarak sakin kalabilme ve kendileri kontrol etme becerilerini destekleyen güzel bir araçtır yoga. Ayrıca  eğitim hayatları boyunca çocukların konsantrasyon güçlerinin yüksek olmasına ve tüm gün oturmak yerine hem zihinsel hem de fiziksel anlamda aktif olmalarını sağlar. Bunların haricinde, yaşları ilerledikçe ve düzenli devam etmeleri halinde istisnasız bir şekilde duruşlarının dikleştiğini, uykularının düzene girdiğini ve kendilerini daha enerjik hissettiklerini deneyimleyerek göreceklerdir.

İlginizi çekebilir: Çocuk yogası nedir? Çocukların gelişimine nasıl katkı sağlar?

Yoga için doğru yaş ne olmalı?

Aslında bu sorunun cevabı doğru yaştan daha çok, çocuklarla çalışırken onlara yaşlarına ve yeteneklerine göre yoga öğretmeyi bilmek olmalı.

O zaman “2 yaşından hangi yaşı nasıl tanırız ve hangi yaş derste ne sever?” yazının devamında birlikte öğrenelim.

2 yaşından itibaren – kreş dönemi çocukları

Bu yaş grubu için anahtar sözcük taklit; çünkü kopyalamada son derece başarılılardır. Bilmemiz gereken, dünyayı farklı yollarla gözlemlemeye başladıkları için sosyal etkileşimlerin bazen zor olabileceğidir.

Bu yaş grubu çocukları ile yoga yapmak, onlara kendi alanlarında fiziksel olarak hareket etmeleri için uygun bir yol sunar. Ayrıca, toplu olarak yapıldığında örneğin bir sınıftaysa akranları ile etkileşime geçmelerine yardımcı olur. Başkalarını kendileriyle ilgili olarak fark etmeye başlarlar. Ayrıca vücudumuz ve hayvanlar ile ilgili yeni kelimeler üzerinde çalışmak için mükemmel bir fırsat sunar.

Hangi pozları severler?

  • Aşağı bakan köpek, kedi-inek, dağ, yıldız, sandalye, kurbağa pozu.
  • Oyunlar içerisindeki favori eylemleri; zıplamak, atlamak, koşmak.
  • Tek ayak üstündeki duruşlar güvenli bir şekilde yapıldığında hoşlarına gider.
  • Şavasana (derin gevşemede) 2 yaş maksimum 30 saniye kadar, 3 yaşına geldikçe ve 4 yaşına yaklaştıkça daha uzun süre kalabilir. Bunu yatmadan önce yaparsanız, onları uyku için hazırlayabilirsiniz. Bir diğer önemli ayrıntı, taklit becerilerinden güç almak yani mutlaka bizim de uyguluyor olmamız.
4-6 yaş aralığındaki çocuklar

Çocuklar bu yaşta çok fazla hayal gücüne sahipler ve bu nedenle birlikte yoga yapmak için keyifli bir yaş grubudur. Hikaye duymayı ve pozları hikayeler arasında uygulamayı severler. Yeni pozlar yaratabilir ve hatta bunları size öğretmekte hevesli olurlar. Koordinasyon, denge ve görsel kopyalama becerileri geliştikçe, onlarla yapabileceğiniz poz sayısı çok hızlı artar.

Bu yaş grubu fiziksel aktiviteyi öğretmek için çok önemlidir.

Hangi pozları severler?

  • Bedenlerinin yanları, sağ ve sol, karşıt taraflar ve aynı taraflarını kullanabildikleri hareketler (Beynin iki tarafını birbirine bağlamasına da yardımcı olacaktır).
  • Hayvan hareketleri; üst bedeni hızlıca bükme veya bacağı yavaşça hareket ettirebilme gibi örneğin; bir çita gibi hareket et, bir kaplumbağa gibi yürü, yengeç gibi sürün vs.
  • Özellikle aşağı bakan köpek, kedi-inek, dağ, yıldız, sandalye, kurbağa pozu, üçgen, timsah, köpekbalığı, kertenkele… Pozları öğrendiklerinde “…” gibi dediğinizde her şeyi yapabilirler.
  • Şavasana (derin gevşeme pozunda) 2 dakika ve üzerinde kalabilirler.
7-8 yaş aralığındaki çocuklar

Daha kompleks pozları öğrenebildikleri bu yaş aralığı için güneşe selam serisi ve ayakta yapılan denge duruşları uygundur. Bu yaş grubu da aynı şekilde öğrendiklerinin üzerine yaratıcı pozlar eklerler. Vücudunun sınırlarını keşfetmeyi, yeni şeyler denemeyi, zorluklarla karşılaşmayı severler.

Bu yaşta, daha koordineli ve dengelidirler.

Bedenlerini tanımaya başlarlar; nasıl hissettiğini ve nedenini daha iyi anlatabilirler. Farklı pozlar ve hareketler yaptığımızda konuşmak onları düşünmeye ve pozların onlara nasıl yardımcı olabileceğine dikkat çeker.

Bedensel şikayetleri olduğunda (karnım ağrıyor, sırtım ağrıyor…) bu alanları güçlendirmeye yardımcı olabilecek pozları ve bunları hayatlarının diğer alanlarında nasıl kullanabileceklerini öğrenmeyi severler.

Hangi pozları severler?

  • Hemen hemen hepsini diyebiliriz. Bu yaşta yavaş yavaş pozların gerçek isimlerini duymak isterler.
  • Savaşçı 1 ve savaşçı 2 ve hatta 1’den 2’ye geçişler uygulanabilir. Çünkü düz bacak / bükülmüş bacak ile ilgili talimatları daha iyi takip edebilirler ve bundan zevk alırlar.
  • Denge bu yaşta daha iyi uygulanabilir hale geldiği için, ağaç pozunu uygulayabilirler. Savaşçı 3 ve uçak pozu yine severek uyguladıkları denge pozlarındandır.
9-11 yaş aralığındaki çocuklar

Bu yaş grubu genellikle 7 ile 8 yaşlarındakiler gibi oyunlar içerisindeki yoga pozlarını ve keşfetmeyi sever, ancak bazen bedenlerine dair utangaçlıkları olabilir.

Bu nedenle, bu yaş grubuna her bedenin farklı olduğu, kimimize kolay gelen uygulamaların başkaları için kolay olmadığını bol bol anlatmak gerekir.

Ayrıca, yoganın vücudumuzu güçlendiren, bizi esnek tutan ve diğer sporlarda daha iyi hale gelmemize yardımcı olan bir egzersiz olduğunu da bu  yaşta vurgulamakta fayda vardır.

Hangi pozları severler?

  • Bu yaş grubunun okul ve soysal yaşamlarında daha endişeli olması sebebiyle pek çok çocuk konuşmayı ve sosyalleşmeyi tercih eder.
  • Eşli pozlar, yoga oyunları, yarışmalar (örneğin şınavlar, zıplamalar, vs.) onları için oldukça eğlendiricidir. Koordinasyon ve denge becerileri iyice geliştiği için karmaşık talimatlar alabilirler.
  • Onları harekete geçiren hızlı tempolu bir güneş selamlama tipi akışı
  • Köprü ve hatta karga gibi yeni denge pozlarını severler. Bazı çocuklar amuda ve kol dengelerini, bile yapabilirler. Bu duruşları kendi başlarına yapmamalarına ve boyunlarına dikkat etmelerine mutlaka dikkat etmemiz gerekir.
  • Şavasana bu yaşta etkilidir; yoğun sosyalleşme istekleri olduğundan ancak tam bir odaklanma sağlayabildiklerinde faydasını görürler.
12 yaş ve üstü çocuklar

Bu yaş grubu da aynı şekilde sosyal statünün önem kazandığı ve ayakta denge çalışmalarının kolaylıkla uygulanabildiği yaştır.

Beden değişimlerine bağlı endişelerinden ötürü cesaretlendirmeye ihtiyaç duyarlar.

Pozitif bir dille yapabileceklerini anlatmak ve gerçekçi hedefler koymak, değişimlerini kabullenmelerini, kendilerine olan güvenin gelişimini sağlar.

Bu yaştaki çocuklar için bir yetişkin gibi ders işlenebilir. Pozları daha doğru şekilde uygulamalarına yardımcı olmak, yoga felsefesini anlatmak ve zihnimizle nasıl çalışacağımız konusunda yönlendirmek onları yogaya devam etmeleri konusunda cesaretlendirir.

Hangi pozları severler?

  • Özellikle güneşe selam B serisi, ayakta pozlar, dengeler ve yarım ay, yan plank gibi bazı zorlayıcı pozlar zorlukları nedeniyle ilgilerini çeker, denemekten zevk alırlar.
  • Meditasyon da bu yaşta mükemmel bir seçenek olabilir. Vücut pozitifliği konusunda rehberli bir meditasyona sahip uzun bir savaşana, iyi hissetmeleri için yardımcı olacaktır.

Çocuk yogası derslerini deneyimlemek ve dersler konusunda detaylı bilgi edinmek için @minikyogees Instagram ve Facebook hesaplarını takip edebilir, www.minikyogees.com sitesini ziyaret edebilir ve her türlü sorunuz için bana bu kanallardan ulaşabilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: Çocuklarda endişe ve kaygı: Sakinleşmeye yardımcı 10 farklı nefes tekniği

Günce Dere: Çocukların herhangi bir madde olmadan sadece kendi zihin ve bedenleri ile kalabildikleri tek branş Çocuk Yogası'dır. İşte bu nedenle yurt dışında hemen her anaokulunda olan ‘’Çocuk Yogası’’ derslerinin Türkiye’de de yaygın hale gelmesini kendine hedef edinmiş bir Çocuk Yogası eğitmeniyim. Türkiye'nin Yoga Alliance onaylı Tek Çocuk Yogası Okulu Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü Çocuk Yogası Eğitmenliği Uluslararası Sertifika Programları 2-7 yaş (1.modül) ve 7-15 yaş (2.modül) tamamladıktan sonra Yoga Alliance onaylı Çocuk Yogası eğitmeni olmaya hak kazanarak, aktif bir şekilde çocuk yogası dersleri vermekteyim. Hafta sonu derslerimi Ataşehir'de bulunan Satyayogastüdyo’da, gönüllü eğitmen olarak 8-15 yaş aralığındaki minik yogiler ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Dila Kurt Eğitim Evi'nde çalışmaktayım. Ek olarak, özel dersler ve etkinlikler kapsamında yeni minik yogiler ile tanışıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale