X

Hayatın sıkıntıları içinde ayakta kalmak mümkün

Hayat inişler ve çıkışlarla doludur. Zorluklarla, çalkantılarla baş etmek çetin bir süreçtir; tüm dünya başınıza yıkılıyormuş gibi hisseder, çaresiz olduğunuzu düşünürsünüz. Lakin unutmamak gerekir ki her şeyin bir başı ve bir sonu vardır. Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır. Ve tıpkı bir okun hareketi gibi, ileriye atılmadan önce geriye çekilmeniz gerekmektedir.

Eğer şu anda zorluklarla karşı karşıyaysanız şu iki bilgiyi aklınızdan çıkarmayın:

  1. Hepsi geçecek;
  2. Tüm bu zorluklar, ruhsal dönüşümünüzün bir parçası.

Büyük çoğumuz bu sıkıntılardan bir an önce kurtulup huzura kavuşmak ister. Bu doğaldır ama aynı zamanda bunu yaptığınızda şu anki deneyiminizi görmezden gelerek büyük bir fırsatı kaçırmış olursunuz.

Acıyı, sıkıntıları, kargaşayı kendi gelişiminiz için kullanın

Zen felsefesinde bir söz vardır: “Bırakın her şey öğretmeniniz olsun.” Çok klişe görünse de oldukça derin bir sözdür. Hayatınızdaki her çalkantılı anın size öğretmenlik ettiğini, korku ve acının ortasında nasıl hazır ve nazır bulunulacağını, kalbinizi deneyimlere nasıl açacağını gösterdiğini hayal edin. Bu şekilde korku ve acı, dönüşümünüze giden yolun bir parçası haline gelir – tabii eğer bu korkulara ve acılara dokunma, onları tümüyle hissetme cesaretini bulabilirseniz.

  • Tam olarak şu an deneyimlediğiniz şeyin farkına varın. Kafanızın içindeki bu deneyim hakkındaki hikayeleri değil, bedeninizdeki hisleri dinleyin. Acısıyla tatlısıyla tam olarak şu anda hayatta olmanın nasıl hissettirdiğini düşünün. Sadece keşfedin ve sakin kalın.
  • Bu sıkıntıları bütünüyle hissedin. Acınıza, korkularınıza dokunun. Yani bilincinizin acı ya da korkuyu hissetmesine izin verin. Sonra da başa çıkamadığınız korkuları serbest bırakarak kalbinizle hissedin. İsterseniz çığlık çığlığa bağırabilir, acı içinde ağlayabilir, oradan oraya koşturabilirsiniz. Duygularınızdan saklanmayın, iliklerinize kadar hissedin.
  • Kalbinizin acıyı, neşeyi, üzüntüyü hissetmesine izin verin. Hayatta olmak böyle bir şeydir. Aynı anda neşeyi ve hüznü hissetmekten korkmayın.
  • Yaşadığınız deneyimi sevin. Acı ve üzüntü dolu bu an görkemli bir andır; hayat, enerji ve ışık doludur. Ne kadar acı olursa olsun o anı sevin.

İlginizi çekebilir: Acıları ve zorlukları olumlu kazanımlara dönüştürmenin 12 yolu

Öldürmeyen acı güçlendirir

Zor zamanlardan geçmezseniz asla büyümezsiniz. Her sıkıntı, daha büyük zorlukları yaşamanız ve daha büyük fırsatları deneyimlemeniz için ihtiyaç duyduğunuz bilgiyi ve duygusal gücü verir size. Bir kez cehenneme girip geri döndükten sonra geceleyin ormanda yürümek eskisi kadar korkutmayacaktır.

Her aksilik yeni bir kapı açar

Atasözünün dediği gibi, “Her şerde bir hayır vardır.” Bir kapı kapandığında başka bir kapı açılır. Bir şey sona ermeden başka bir şey başlamaz. Badireler atlatmazsanız iyileşme diye bir şey yoktur.

Anın tadını çıkarın

Yağmur yağdığında yapmanız gereken, yağmurda dans etmeyi öğrenmektir. Yağmuru durduramayacağınız için tadını çıkarmaya bakın. Çoğu insan hayatın zorlukları karşısında pes eder çünkü yaşadıklarının beyhude ve adaletsiz olduğunu düşünürler. Başarısız olduklarında, büyük aksiliklerle karşılaştıklarında bunu yeterince iyi olmamalarına bağlar, olması gerekenin bu olmadığına ya da şanssız olduklarına inanırlar. Eğer zorlukların üstesinden gelirseniz, bunun sizin için daha iyi olduğunu göreceksiniz. Bu nedenle hala hayattayken yaşadıklarınızın tadını çıkarın.

Beklentilerinizi düşük tutun

Olayların belli bir şekilde gerçekleşmesini beklersek hayal kırıklığına zemin hazırlamış oluruz. Eğer beklentilerimizi düşürürsek, ortaya çıkacak sonuçlara bağlı hissedeceklerimiz de azalır, sonuç olarak daha az acı çekmiş oluruz. Dolayısıyla hayat bizi beklenmedik bir olaya sürüklediğinde “Bunun olmaması gerekirdi” demek yerine sadece “Başıma böyle bir şey geldi” der, olayların nasıl olması gerektiğine dair bir şey eklemeyiz. Bu, ellerimizi havaya kaldırıp hiçbir şey yapmamak anlamına gelmez. Lakin paniğe kapılmak yerine zor koşullar altında sükunetimizi korumayı başarabilir durumda oluruz. Ve bu sükunet içsel aklımızla bağlantı kurmamızı, daha mantıklı kararlar almamızı sağlar.

Değişime ayak uydurun

Şu anda olan bitenle mücadele etmek, sıkıntının kaynağıdır. Plan yapmakta hiçbir sorun yoktur lakin planlarınızın esnekliğinin olması gereklidir. Planlarınızı takip edin ama işe yaramadığı noktada değiştirin.

 

İlginizi çekebilir: Zorluklarla mücadele ederken kahraman olmanın yolu

Kaynaklar
Zen Habits
Stunning Motivation
Psychology Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale