X

Hayatın matematiği basittir: Görmek için bakman gerekir

Öfke, haksızlığa uğramışlık, aksilik, ağırlık hislerinin tabanında, alma-verme dengesizliğini gözlemliyorum son zamanlarda. Gereğinden fazlasını verdiğini düşünen zihin, hiçbir zaman yeteri kadar alamadığını düşünen değersizlik, yetersizlik, içten içe kendini bilen ve orada duran değer duygusunun çekişmesi arasında kalakalıyoruz. İllüzyondan dolayı da yaşadığımızı karşımızdakinden kaynaklı, olaydan ibaret sanıyoruz.
Oysa içeride dönen hikaye bambaşka.
Beden hafızası, varlık bilinci, travmaların yarattığı inanç halinin çekişmesi bizi arafta bırakıyor. Boşlukta. Bu boşluk hissi de doğal olarak, hissizlik, yenilmişlik, becerememek, kıskançlık, erteleme gibi hallerle baş başa bırakıyor bizi.

Hayatın matematiği basit, eğer seni sıkıştıranın ne olduğuna dürüstçe bakarsan, ayağına dolanan her şeyden kolaylıkla kurtulursun. Bakmaz isen, yürüdüğün her yere onu da bacağında sürüklemeye devam edersin.
Bir çeşit eğitim gibi. İçinde konuşan onca sesten her birini dikkatle dinleyip, kime neye ait olduğunu bilme hali..
Bizler kişisel gelişim öğretileri içinde, tüm seslerden kurtulma yanılgısına düştük zaman zaman. Oysa o sesleri dinlemeli, kimin nereye ait olduğunu tespit etmeli, anlamalıyız ki bırakması, sistemden çıkarması kolay ve hakkaniyetli olsun.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, bir tarafımız yeterince emek, iş, para, sevgi verdiğini düşünürken, bunu söylemeye cesareti olmayan, hayır artık yeter demeye cesareti olmayan kimdir?
Artık yeter diyen kimdir?
Yeterince verdiğine inan, verdiğini sayan kimdir?
Karşılığını alamadığını düşünen kimdir?
Bunları birbirinden ayırmak, hangisinin hangi kanalla konuştuğuna bakmak mühimdir.
Çünkü bu konuşanlardan biri ilk 7 yaşımızın sesidir. Birisi, gerçek benliğimizin sesidir, birisi egomuzun sesidir, biri dış dünyadan öğrendiklerimizin sesidir.
Bizim hangisini seçtiğimiz önemlidir. Hangisinin nasıl bir tavır ile konuştuğunu öğrenmemiz önemlidir ki, o sesi hep tanıyalım.

O zaman, şu soru kalmayacak; hangisi iç sesim?
His ile duygu arasındaki farkı nasıl anlayacağım?
Ego mu, akıl mı nasıl fark edeceğim?
Benim sesimle içimden konuşan kim?
Başkalarının düşüncesini mi okuyorum, yoksa yorum mu yapıyorum?

Aklımızdaki bedenimizdeki her tınıyı dinleyip, tanıyıp anlayabiliriz. Lazım olan olmayan her şeyi dışarı atıp, sonra ilahi bir gücün bize konuşmasını bekleyerek değil!
Emek gösterip, dinleyerek..
Saygı göstererek, anlayış ve nezaketle.

Etrafınızdaki ilişkilere bakın, özellikle iş ilişkilerine.
Herkesin kör kulağa kendini anlatıp durduğu, karşısındakini hiç dinlemediği genellemesini yapabilirim. İçeride o kadar kendi fikri, korkuları, esareti ile meşgul ki, dışarıya bir pencere bile açamıyor insanlar. Bu insanların ki zaman zaman hepimiz bu kategoriye giriyoruz; Aklımızın bir yansıması ve aynaları bu ilişkiler, bu haller.
Hep bir ağızdan konuşan ve karşısındakini dinlemeyen, mümkünse hepsini çöpe atıp kurtulmak isteyen, bıkkın ve yorgun..
Yaşam aynalığı biraz böyle çalışıyor. Karşınızda olup bitenler biraz karmaşık ise, genelde kafamızın, bedenimizin içi de benzer bir durumda deviniyor. Bir şeyler sürünüyorsa, dışarıda da bir şeyler sürünüyor .

Nasıl ki, toplantı masasının etrafındaki insanları bir torbaya koyup atamıyoruz, içimizde konuşan sesleri de bir torbaya koyup atamayız.

Ama dinleyebiliriz. Hem de şefkatli bir büyük gibi…

Sırayla hepsini dinleyebiliriz. Ve sadece olduğumuz şeyi seçeriz. Bu kadar basit ve yalındır.

Geçen yazılarımın birinde bahsetmiştim. Neyin karşılığında ne verdiğimiz, neye ne kadar bedel ödediğimiz önemlidir. Bu bir dengeye oturunca aslında, sessiz ve dingin oluruz. Temiz bir zihne ve yaşama sahip oluruz.

Yaşamın alma-verme dengesi ile, varlığın alma verme dengesi eşitlendiğinde hayat akışta gerçekleşir ve yaşam bulur. Aksi hali durağan bir kaostur.

Lütfen dinleyin, önce kendinizi, bedeninizi, içeride konuşan sesleri… tanıyın onları, yardım isteyen kim, kendine acıyan kim, isyan eden kim, öfkelenen kim. Bilirseniz, tanırsanız o zaman iyileşme gerçekleşir. Yok sayarsanız, kendinizi yok saymış olursunuz, yaşam da sizi size aynalamak için sizi yok sayar.

Gözlemciniz ayakta ve buradaysa, dinlemek, tefekkür, aşka dönüşür. Hipnozda bir dinleyiş olmaz, diri ve aktif bir dinleyiş olur. Bu da size coşku dolu yaşamı hediye eder.

Sevgi zaten varlığımızın tek gerçeğidir. Varlığımızı kucakladıkça, doğal olarak sevgiye dönüşür, sevgiyi yaşarız.
Günleriniz kendinizi kucaklamak, sevgiye açılmak ile geçsin.

İlginizi çekebilir: Gerçek ustalık: Savaşmak değil, doğasını anlamak

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale