X

Hayatımızı nasıl karmaşık hale getiriyoruz?

Son günlerde birçoğumuz stresle boğuşuyoruz, kafamız karışık, hayatımızı bir koşuşturmaca içinde yaşıyoruz. Gidiyoruz gidiyoruz ama genellikle bir yere ulaşamıyoruz. Aslında hayatı kendimiz için zorlaştıran yine bizleriz. Belki de en çok ihtiyacımız olan şey, yapılacak şeyleri artırmak değil azaltmak olabilir. Zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak yapılacaklar listesinden kurtulmak, hayatımızı kolaylaştırabilir. Eğer bir güne çok fazla şey sığdırıp sonunda yaptıklarınızın hiçbirini hatırlamıyorsanız ve kendinizi tatmin olmuş hissetmiyorsanız, o zaman kendinizi meşgul etmek ve hayatınızı karmaşık hale getirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz demektir.

Uplifers olarak hayatımızı nasıl karmaşık hale getirdiğimizi ve bundan nasıl kurtulabileceğimizi derledik:

1. Erteliyoruz

Biriken projeler, yanıtlanmamış e-mailler ve telefonlar ve ilgi göstermenizi bekleyen insanlar… Zihnimizi en çok yoran şey, bekleyen işler. Yapmamız gereken şeyleri zamanında yapmadığımızda bunalmaya başlıyoruz. Bu bunalmışlık hissi bazen de projelerin hiçbir zaman gerçekleştirilememesine neden oluyor çünkü bir noktadan sonra kendimizi yetersiz hissetmeye başlıyoruz. Yapmamız gerekenleri o an yaptığımızda, yaşadığımız hayat bizi daha çok
sevecektir.

İlgili yazı: Karmaşık zamanlarda akıl ve ruh sağlığınıza iyi gelecek öneriler

2. Endişeleniyoruz

Hayatı karmaşıklaştırmanın en bilindik yolu endişe duygusu taşımaktır. Bizler endişelendikçe, sorunlar çözümsüz kalmaya başlar. Hatta bazen sırf endişelerimiz yüzünden gerçek sorunlarla yüzleşmekten bile kaçar hale geliriz. Endişe; hayatın tadını, içinizdeki huzuru sizden çalar ve hayatınızı altüst eder. Karşılaştığınız sorunların büyüklüğünü siz belirlersiniz. Sorularımız için harcadığımız enerjiyi, o sorunlara çözüm bulmak için harcamalıyız.

Bazı şeylerin veya bazı kişilerin gitmesine müsaade etmediğiniz sürece, hayatınızdaki karmaşayı çözemezsiniz.

3. Bekliyoruz

En uygun zamanı yakalamak için bekliyoruz. Hayallerimizi şimdi gerçekleştiremeyeceğimizi düşündüğümüzde bekliyoruz. Sorumluluklarımız bize çok ağır geldiğinde bekliyoruz. Her zaman bir bekleme halindeyiz. Zamanımız, yeteneğimiz, imkanlarımız ve enerjimiz varken hayatımızı bekleyerek tüketiyoruz. Beklemek sadece kontrolü kaybedeceğinizi düşündüğünüz zamanlar için iyi bir şeydir, fırsatları kaçırdığınız zaman değil.

4. Yapmamız gerekenden fazlasını yapıyoruz

Herkese ve her şeye evet diyoruz. Başkalarına söz vermek, onların yüzünü güldürür. Peki ya sizin? Hayatınızın her dakikasını yeni insanlarla tanışarak, projeler üzerinde çalışarak, yeni yerler görerek doldurabilirsiniz. Peki kendinize hiç “Tüm bunlar gerekli mi” diye sordunuz mu? Kendinize alan tanıyın, düşünün, plan yapın, üzerinize düşeni yapın ve geri kalanı serbest bırakın.

İlgili yazı: Kalmak mı yoksa gitmek mi? Ne istediğini bilememek

5. Dikkatimizi dağıtan birçok şeyi kabulleniyoruz

Gerçekten meşgul olduğunuzda, dikkatinizi dağıtacak şeylere ayıracak çok az vaktiniz olur. Eğer haksızca dikkatiniz dağıtılıyorsa, negatif yanıtlar verirsiniz. Dikkatinizi dağıtan şeyleri minimumda tutmalısınız. Eğer acil bir durum değilse, dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin. Eğer başkalarının sürekli dikkatinizi dağıtmasına izin verirseniz, planlarınızın birçoğunu zamanında gerçekleştiremez ve her zaman fazlasıyla meşgul olursunuz.

6. Başkalarının onayını bekliyoruz

Bunu bazen bilinçsizce yapıyoruz. Ama gelin dürüst olalım, birçoğumuz yaptığımız şeyleri başkalarının da sevmesini, beğenmesini, onaylamasını istiyoruz. İnsanlar bizim yaptıklarımızı sevmedikçe, eylemlerimizi gözden geçirmek için isteksizleşiyoruz. Bu da strese neden oluyor. Oysa hayattaki en zor şeylerden biri başkalarını memnun etmektir. Zordur çünkü çoğunlukla başarılı olamazsınız. Aslında asıl hedefiniz; yaptığınız şeyi, düşüncelerinizi sevmek ve yaşamak istediğiniz hayatı yaratmak olmalı. Yürüdüğünüz yolu ve yaşadığınız hayatı sevmekten korkmayın.

7. Gerçekten üretken değiliz

Meşgul olmak ve üretken olmak aynı anlama gelmeyebiliyor. Yani çok meşgul olduğunuz zamanalrda aslında sandığınız kadar üretken olmayabilirsiniz. Meşgul olmak hayatınızı karmaşık hale getirebilir. Böyle zamanlarda nefes alın ve bir adım geri çekilin, yapmakta olduğunuz şeye uzaktan bakın ve analiz edin, sonrasında en önemli şeyleri seçin ve bunun sizi nasıl sonuca ulaştırdığını göreceksiniz.

8. Kontrol odaklıyız

Yapabileceğimizden daha fazlasını kontrol etmeye çalıştığımızda, çıktığımız yolculuktan veya vardığımız noktadan keyif almıyoruz. Kontrol hayatta bir amaç değildir, hayatın amacı kurduğunuz bağda gizlidir. Başkalarıyla ve kendinizle kurduğunuz bağ… Hayatınızdaki her şeyi kontrol etme çabasına girdiğinizde, çabucak yorulur, öfkelenir ve sıkılırsınız. Karar vermeden önce kalbinizden ve zihninizden geçenlere bir mola verin, her şeyi aynı anda görmeye çalışmayın. Beklentilerinizin bazılarından vazgeçin.

İlgili yazı: Hayatınızı nasıl sadeleştirebilirsiniz: Hayatı sadeleştirmek için en pratik yöntemler

9. Bazı şeylere takılıp kalıyoruz

Bazı şeylerin veya bazı kişilerin gitmesine müsaade etmediğiniz sürece, hayatınızdaki karmaşayı çözemezsiniz. Beş yıl önce sahip olduklarınıza şimdi ihtiyaç duymuyor olabilirsiniz. Hayatta bazı şeylere sıkı sıkıya tutunmak yerine zaman zaman yükünüzü boşaltmanız gerekebilir. Neden, ne zaman, nasıl diye sormak yerine farklılıkları, değişimi kabul edin.

Hayat fırsatlarla dolu ve bu fırsatlardan yararlanmanın tek yolu zihnimizi ve kalbimizi açık tutmaktan geçiyor.

10. Dramayı seviyoruz

Karmaşık ve memnuniyetsiz bir hayatın yapı taşlarından biri de drama. Başkalarının dramalarına dahil olmak veya kendi dramanızı serbest bırakmak, sizi daha stresli ve depresif yapabilir. Etrafınızda dramayı besleyen insanlar olabilir. Yargılamayı bırakın, sadece sevin. Başkalarının içindeki iyiliği görün ve bunu dışarı çıkarmaları için yardımcı olun.

11. Bir adım ileri, iki adım geri gidiyoruz

Çok fazla şüpheye düşüyoruz. Bir şeye başlamalı mıyız, devam etmeli miyiz veya son mu vermeliyiz diye çok fazla kafa yoruyoruz. Bunun yerine risk almayı tercih etmek daha mantıklı olmaz mı? Hayat fırsatlarla dolu ve bu fırsatlardan yararlanmanın tek yolu zihnimizi ve kalbimizi açık tutmaktan geçiyor.

İlgili yazı: Bilimsel çalışmalara göre sizi daha mutlu yapacak 10 şey

12. Şikayet ediyoruz

Şikayet ettikçe ve sahip olduklarımıza şükretmedikçe kendimizi daha çok strese sokuyoruz. Şikayet etmek genellikle hiçbir şeyi değiştirmez. Her seferinde daha fazlasını düşünürsek, elimizde olanlarla yetinmeyi unuturuz. Sahip olduklarımıza şükretmeliyiz ve geçmişi ve geleceği düşünmenin bizden içinde bulunduğumuz anı çaldığını unutmamalıyız. Zihninizin enerjisini şikayet ederek harcamayın.

Kaynak:
Lifehack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale