X

Hayatı kendi yolumuzda, ‘kendimizce’ yaşamak için atmamız gereken adımlar

Hayatınızı nasıl yaşadığınız üzerine hiç düşündünüz mü? Kendi doğrularınıza göre mi yaşıyorsunuz, başkalarının söylemlerine göre mi? Bir başkasının ayak izlerinden mi ilerliyorsunuz yoksa kendiniz yepyeni bir yolda yeni izler mi bırakıyorsunuz? “Bir başkası ne der, ne düşünür” diye dertlenerek mi eylemlerinizi şekillendiriyorsunuz yoksa “Bence doğrusu bu” deyip aksiyon alarak mı? Kabul etmekte fayda var ki pek çoğumuz için hayat yolculuğunda “bildiğimiz gibi” ilerlemek pek kolay değil…

Yaşam, her birimizin kendi yol haritasını çizmesi gerektiği bir yolculuk olsa da çoğu zaman toplumsal baskı, aile fertlerinin beklentileri, gelecek kaygısı, içsel korkular gibi pek çok nedenden bu yolculuğu kendi isteklerimiz doğrultusunda tam anlamıyla şekillendiremiyoruz. Peki, gerçekten de kendi hayatımızı “kendi istediğimiz” gibi yaşamanın bir yolu var mı? Tabii ki… İşte kendi yolunuzda ‘kendinizce’ yaşamak istiyorsanız takip edebileceğiniz adımlar:

Hayatınızın sorumluluğunu alın

Kendi hayatınızın sorumluluğunu almaya hazır olmak, kendi yolunuzda, kendi doğrularınızla yaşamaya başlamanın ilk adımı. Mevcut koşullarınızı değerlendirin, şu anki durumunuzun farkına varın ve ne istediğinize odaklanarak bunun için neler yapmanız gerektiği üzerine düşünün…

Eğer siz dümenin başına geçmezseniz esen her rüzgar rotanızı şaşırtmaya çalışır ama siz kendi hayatınızın başında olur o dümeni yeri geldiğinde sıkı sıkıya tutarak yeri geldiğinde sağa-sola döndürerek hareket ettirirseniz, dış kuvvetlerin sizi yönlendirmesi çok zor olacaktır. Unutmayın, kendi hayatınızla ne yaptığınız ve ne yapacağınız yalnızca sizin sorumluluğunuzdadır.

Ne istediğinizi bilin ve yönünüzü çizin

İçten içe yaşamınızda ne yapmak istediğinizi biliyor olabilir misiniz? Belki yüksek sesle söyleyemediğiniz, belki kendinize bile itiraf edemediğiniz ama aslında ne istediğinizi/istemediğinizi çok iyi bildiğiniz bir şeyler yok mu? Belki istifa etmek ve bambaşka bir kariyer yolu çizmek istiyorsunuz kendinize, belki de bulunduğunuz şehirden gitmek…

Kendinize karşı dürüst olun ve kulaklarınızı başkalarının sözlerine kapatıp sadece kendi kalbinizin söylediklerine odaklanın. İçinizden gelen ses size ne diyorsa, ona ulaşmak için yeni yollar belirleyin. Kendi işinizi kurmak istediğinizi dile getirdiğinizde belki onlarca başarısızlık hikayesi anlatılmış olabilir size ama bu kez hikaye, sizin hikayeniz, onu siz yazacaksınız, başkalarının deneyimleri, sizin yaşam yolunuzu belirleyemez. O yüzden siz kendi yolunuzu çizin ve sadece o yolda ilerleyin, kulağınıza fısıldayan ‘caydırıcı’ söylemleri ise duymazdan gelmeyi deneyin.

İlginizi çekebilir: Başkalarının söylediklerini ne zaman dinlemeli, dinlememeliyiz?

Tutkularınızın peşinden gidin

Nelerden hoşlandığınızı, nelerin sizi heyecanlandırdığını düşünün. Bu, bir hobi, bir kariyer hedefi veya bir yaşam tarzı olabilir. Tutkularınızı tanımlamak, onları gerçekleştirmek için atacağınız adımları belirlemenize yardımcı olabilir. Tutkularınızı keşfettiğinizde ve onların peşinden gitmek için harekete geçtiğinizde hayatınızı ‘kendinizce’ kurgulamak için de özgün bir yol haritasına ulaşmış olacaksınız.

Çünkü, tutkularınız sizin kim olduğunuzun, hayattan ne beklediğinizin ve istediğinizin en derin ifadeleri. Ayrıca, şartlar ne kadar zorlaşsa da motivasyonunuzu da koruyacak en güçlü anahtar yine tutkularınız.

En büyük işlerin bile küçük adımlarla başladığını unutmayın

Çoğu insanı kendi hedeflerinden, tutkularından, kendi ‘hayat yolunda’ ilerlemekten alıkoyan şeyin aslında ‘büyük’ sıçramalar yapmak gerektiğine olan inançları olduğunu hiç düşündünüz mü? Çoğumuz bir yerlere ulaşmak, bir şeyleri değiştirmek, belki de şu an sahip olduğumuz yaşam tarzının 180 derece tersine sahip olmak istiyoruz ama atladığımız şey bu ‘büyük’ şeylerin arkasında aslında ‘küçük’ adımlar olduğu. Yani, hayatınızı bir gecede değiştiremezsiniz ama hayalinizdeki hayata erişmek için her gün küçük küçük değişimler yapabilirsiniz.

Dolayısıyla kendi yolunuzu çizmek ve yolda hiçbir yere sapmadan, kimsenin rüzgarıyla savrulmadan yürümek istiyorsanız küçük adımların büyük değişimlerin yapıtaşları olduğunu unutmayın. ‘Çok büyük’ bir şey yapmanıza gerek yok; varmak istediğiniz yere doğru ‘küçük bir şey’ yapmanız da yeterli.

İlginizi çekebilir: Dip’ten çıkmak ve yeni niyetler üzerine

Sizi ‘gerçekten’ destekleyecek insanlar bulun

“Hayat, konfor alanınızın bittiği yerde başlar” sözünü hatırlayın ve istediğiniz o hayatı yaşamak için şu an içinde bulunduğunuz hayattan dışarı adım atmanız gerektiğini fark edin. Yeni insanlar tanımak için yeni ortamlara girin. Sizi destekleyecek, gerçekten ufkunuzu açacak, ilerlemek istediğiniz yolda yol gösterecek ve ilham olacak kimselerle tanışın.

Sizden daha büyük düşünen, belki de geçmişte sizinle benzer hayalleri kurmuş ve bugün o hayallerine ulaşmış başarılı insanlarla sohbet edin. Her gün aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemeyeceğinizin farkına varın ve konfor alanınızdan çıkıp yeni insanlar, yeni zihinlerle tanışın. Göreceksiniz, doğru insanlarla etrafınızı çevrelediğinizde kendi yolunuzda daha emin adımlarla yürüyeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Besleyici ilişkiler, zehirli ilişkilere karşı: “Toksik” insanların tam karşıtı “nütrik” kişileri hayatımıza nasıl çekeriz?

Bonus: Kendiniz için en iyisini sadece sizin bildiğinizi hatırlayın

Etrafınızdaki insanlar, sizi çok seven dostlarınız, anne-babanız, eşiniz veya çocuklarınız şüphesiz sizin iyiliğinizi istiyor olsalar da sizin için neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru, neyin yanlış olduğunuz yüzde yüz bilemezler. Bunu bilebilecek tek kişi yine sizsiniz. O yüzden kendi yolunuzu çizmek, hayatı ‘sizce’ yaşamak için, ne size doğru geliyorsa, ne iyi hissediyorsa, neyi yapmayı düşündüğünüzde içiniz pır pır ediyor, midenizde kelebekler uçuşuyorsa onu yapın, çünkü kendinizi en iyi siz bilirsiniz.

İlginizi çekebilir: ‘Sıradan’ hayatınızı ‘olduğu gibi’ sevebilmek için öneriler

Kaynak: possibilitychange

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale