X

Harekete geçmek için soru sormak neden önemlidir?

Seninle “4 adımda mutluluk” gibi birkaç adımda iyi olmayı vaadeden hazır yöntemlerden daha etkili bir yöntem paylaşmak isterim: Soru sormak. Hayatının geliştirmek ve değiştirmek istediğin alanları ile ilgili iç görü sağlayan, açık uçlu ve derin sorular sormak, koçlukta kullandığımız etkili bir yöntem. Peki değişim yaratmak için soru sormak neden hazır reçetelerden daha etkili, anlatayım…

Sorular odağı kişiye özel çözümde toplar.

Nörobilime göre, bir soru sorulduğunda, o an beynimizin düşünce süreci adeta ele geçirilmiş olur. Yani beynimiz bir sorunun cevabını düşünürken, başka hiçbir şey düşünemez. Bu sürece “içgüdüsel detaylandırma” denir. Soru sayesinde beynimiz uyarılır ve serotonin salınmasına neden olur. Bu serotonin salınımı beynin gevşemesini, beynin tüm alanlarından istihbarat toplamasını, böylece yanıtları en detaylı şekilde bulmasını ve çözümler geliştirmesini sağlar. Bu süreç elbette hazır sunulan çözümlerden daha fazla iç görü sağlar çünkü kişiye özeldir. Beyin haritasındaki zevkler, tecrübeler, beceriler, değerler içinden kişi için en uygun çözümü ortaya çıkarır. Ayrıca beyin çözüm bulmaya yaklaştıkça yeni nöral bağlantılar da kurmaya başlar, yani soruyu ve bulduğu cevabı anlamlandırır. Bu da adım atmak için daha fazla motivasyon sağlar.

Sorular harekete geçme olasılığını artırır.

Bir soruyu duymak, sadece beynimizin o anda ne yaptığını etkilemekle kalmaz, gelecekteki davranışlarımızı da şekillendirebilir. Davranış bilimciler insanlara sadece gelecekteki kararlarını sormanın bu kararları önemli ölçüde etkilediğini keşfettiler. 1993’te sosyal bilimciler Vicki Morwitz, Eric Johnson ve David Schmittlein, 40.000’den fazla katılımcıyla bir çalışma yürüttüler ve birisine altı ay içinde yeni bir araba satın alıp almayacaklarını sormanın satın alma oranlarını %35 artırdığını gördüler. Benzer araştırmalar da sadece soru sormanın kişinin karar alma sürecine yadsınamaz şekilde etki ettiğini gösteriyor.

Peki neden? Çünkü soru beyni bir davranışı düşünmeye sevk ediyor, yani odağı değiştiyor, ki bu da o odak üzerinde hareket etme olasılığını artırıyor. Sadece bir şeyler yapmayı düşünmek algımızı ve hatta vücut kimyamızı bile değiştirebilir. Örneğin, şimdi bir limonu tattığını hayal et. Tadı nasıl? Limonu tattığını düşündüğünde bile ağzının içinde değişimler oldu değil mi? İşte sorulan sorulara beynin verdiği yanıtlar o kadar güçlüdür ki, bizi o deneyimi yaşamış gibi hissettirebilir. Serotonin salınırken, beyin ateşlenirken ve bir sorunun çözümlerini keşfederken bir enerji açığa çıkar. Soruyu alan kişi motive olur ve bir şeyler yapmaya hazır hale gelir. “Nasıl katkı sağlamak istiyorsun?” gibi güçlü sorular da hayatımızda olmasını istediğimiz değişimlerle ilgili bize iç görüler sunarak, bu değişimleri yaratmak için adım atmamızı teşvik edebilir.

Harekete geçirici sorular

Güçlü soruları koçluk sürecinde danışanın değişim yaratması için sıklıkla kullanıyoruz, ancak koçluk almasan da kendine sorabileceğin ve yanıtları sayesinde harekete geçebileceğin sorulardan bazılarını aşağıda paylaşıyorum. Burada dikkat etmen gereken şey şu; soruyu sorduktan sonra problemin üstesinden gelmek için beyninde oluşan enerji patlaması oldukça kısa ömürlü, bu yüzden soruları yanıtladıktan sonra kendine konuyla ilgili atabileceğin en küçük adımı sorup bunu görev edinmen o enerjiyi kullanmana yardımcı olur. Örneğin hangi alışkanlıklar bana iyi gelir sorusuna “günde 7 bardak su içmek” diye yanıt verdiysen bu alışkanlığı hangi gün hayata geçirmeye başlayacağını da belirlemeli ve attığın adımları bir alarmla, hatırlatıcı notla ya da her gün görevi tamamladığına dair not alarak takip etmelisin. Aksi halde soruların yanıtları sadece kağıt üzerinde kalır.

İşte değişim ve gelişim için kendine sorman gereken sorulardan bazıları…

  • Hayatımın daha iyiye gitmesi için hangi alışkanlıklarımı geride bırakmalıyım? Hangi alışkanlıklar bana iyi gelir?
  • Hayata nasıl katkı sağlamak istiyorum?
  • Yarın ne yaparsam günüm dünden ve bugünden daha iyi geçer?
  • Hangi alanda ve alanlarda gelişmek istiyorum?
  • Bugünlerde hangi duyguya daha çok ihtiyacım var?
  • Hangi alanlarda daha dengeli olmam gerekir?
  • Neyin özlemini çekiyorum? Bunu hayatıma katmak için nasıl adımlar atabilirim? Hayatımda fark yaratmak için değiştirmem gereken şey nedir?
  • Neleri iyi yapıyorum? Neleri daha iyi yapabilirim?
  • İlişkilerimi daha iyi hale getirmek için atabileceğim en küçük adım ne olur? İşimin daha önce fark etmediğim iyi tarafı ne olabilir?

Bu dönemde online bireysel danışmanlık ya da eğitim almak istersen www.iremulgu.com adresimi ziyaret edebilir, bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Mutluluk bilimini keşfetmeye devam etmek için Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma, web siteme ve Youtube kanalıma ulaşabilirsin.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Anlam yoksa mutluluk da yok: Mutluluğa dair 7 çıkarım

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale