X

Hamilelik sürecinde çalışırken dikkat edilmesi gerekenler

Çoğu insan hamilelikte çalışmaya devam edebilir. Ancak hamile olmanın iş yerinde kendine has zorlukları da vardır. İş yerinizde sağlıklı ve üretken kalmak için hamileliğin yaygın rahatsızlıklarını hafifletmeyi bilmeniz gerekir ve bunun yanında işinizin gebeliği zora sokabilecek yanlarına dair de bilgi sahibi olmanız iyi olur. Çünkü çalışmak her zaman kolay değildir ve işinizi yaparken bir yandan da belirtiler ile başa çıkmanız ve sağlıklı kalmanız gerekir.

Bulantı ve kusmayı hafifletmek

Sabah bulantısı olarak adlandırılsalar da bulantılar herhangi bir anda gelebilirler. İş yerinde bulantıyı hafifletmek için şunlara dikkat etmek gerekir:

  • Bulantıyı tetikleyen şeylerden kaçının: Molada yemek kokusu da olsa, başka kokular veya tatlar da olsa, bulantıyı tetikleyen şeylerden uzak durmaya çalışın.
  • Sık sık atıştırın: Kraker ve diğer boş gıdalar bulantılar konusunda yardımcı olabilirler. Yanınızda her zaman sevdiğiniz atıştırmalıklar olsunlar. Zencefil çayı da yardımcı olabilir.
  • B6 vitamini alın: Bu vitamin gebelikte güvenlidir ve kolayca bulunabilir. Bulantıları yatıştırmaya yardımcı olabilir.
  • Bulantı karşıtı ilaçları doktorunuza danışın: Ağır bulantılar ve kilo vermenize neden olabilen kusma için doktorunuzdan reçeteli bir bulantı kesici ilaç talep edebilirsiniz.

Yorgunlukla başa çıkmak

Hamileliği desteklemek için çalışan bedeniniz fazla yorulabilir ve gün içerisinde dinlenmek de iş yerinde zor olabilir. Şunlar yardımcı olabilirler:

  • Demir ve protein zengini gıdalar tüketin: Yorgunluk demir eksikliği anemisinin bir belirtisi olabilir ve beslenmenizi düzenlemenin faydası olabilir. Kırmızı et, beyaz et, su ürünleri, yeşil sebzeler ve demir takviyeli gıdalar ile baklagiller bakımından zengin bir beslenmeye sahip olun.
  • Kısa ama sık molalar verin: Ayağa kalkıp bir kaç dakika dolaşmak fayda sağlayabilir. Işıkları, gözlerinizi kapatıp bir kaç dakika geçirmenin de faydası olabilir.
  • Bol bol sıvı alın: Su şişeniz yanınızda olsun ve gün içinde yudumlar alın. Suyu yatma saatine değil günün erken saatlerinde içmeyi tercih edin, böylece gece tuvalete kalkıp durmaktan kurtulabilirsiniz.
  • Aktivitelerinizi azaltın: İş dışındaki aktiviteleri biraz azaltmak işten sonra dinlenmenize yardımcı olacaktır. Alışverişi internetten yapabilirsiniz ve evinizi temizlemek için bir yardımcı tutabilirsiniz.
  • Spora devam edin: Fiziksel aktivite enerji düzeylerinizi arttırabilir ve özellikle bütün gün masa başında oturanların buna ihtiyacı olur. İşten sonra biraz yürüyün veya hamilelik sporu derslerine yazılın. Ama önce doktorunuzdan izin almayı unutmayın.
  • Yatağa erken gidin: Her gece en az sekiz saat uyumayı tercih edin. Sağ veya sol tarafa dönüp yatmak bebeğe daha fazla kan gitmesini sağlayacaktır ve şişkinlikleri azaltacaktır. Biraz daha rahat etmek için bacaklarınızın arasına ve belinizin altına yastık koyabilirsiniz.

Rahat olun

Hamilelik sürerken oturmak ve kalkmak gibi günlük aktiviteler zorlayıcı hale gelebilirler. Kısa ve sık molalar yorgunluk ile savaşmanıza yardımcı olabilirler. Bir kaç saatte bir biraz dolaşmak kas gerginliğini azaltır ve bacaklar ile ayaklarda sıvı birikimine engel olun. Aşağıdaki stratejileri de deneyebilirsiniz:

  • Oturmak: Bel desteği iyi olan ayarlanabilir bir sandalye kullanmak uzun oturma saatlerini daha rahat hale getirecektir. Özellikle beden ağırlığı ve postür değişirken bu konu önemlidir. Ayarlanabilir olmayan sandalyeler için küçük bir yastık veya minder kullanarak belinize destek sağlayabilirsiniz. Şişkinliği azaltmak için bacaklarınızı da yukarı kaldırın.
  • Ayakta durmak: Uzun süre ayakta kalması gerekenler bir ayaklarını daha yukarı bir nesnenin üzerine koyabilirler. Arada bir ayak değişimi yapın ve sık mola verin. Rahat ayakkabılar giyin. Kompresli çorap da tercih edebilirsiniz.
  • Eğilmek ve kaldırmak: Hafif bir şey kaldırırken bile doğru pozisyon belinizi rahat ettirebilir. Dizinizi bükün, belinizi değil. Yükü bedeninize yakın tutun, bacaklardan kendinizi kaldırın. Kaldırma esnasında bedeninizi bükmekten kaçının.

Stresi kontrol altında tutun

İş stresi enerjinizi yok edebilir. İş stresini azaltmak için şunlara dikkat edin:

  • Kontrolü ele alın: Günlük yapılacaklar listeleri hazırlayın ve görevlere öncelikler verin. Gerekirse işi başkasına havale edin.
  • Konuşun: Aile ve arkadaşlarınız ile sizi çileden çıkaran şeyleri konuşun.
  • Rahatlayın: Yavaş nefes alma veya sakin yerler hayal etme gibi rahatlatıcı teknikleri kullanın. Mindfulness ve meditasyon uygulamaları da faydalı olabilirler. Gebelik yogası gibi teknikleri de tercih edebilirsiniz.

İş yerinde gereken önlemleri alın

Bazı iş koşulları hamilelikte komplikasyon riskinde artışa sebep olurlar. Özellikle erken doğum riski olanlarda bu durum geçerlidir. Bu koşullar arasında şunlar yer alıyorlar:

  • Zararlı bileşenlere maruz kalmak
  • Uzun süre ayakta kalmak
  • Ağırlık kaldırmak, tırmanmak veya taşımak
  • Aşırı ses
  • Aşırı sıcaklıklar

Ayrıca iş ve evde güvende olabilmeniz için doktorunuz bazı aşılar da önerebilir. Eğer bu problemlere dair endişeleriniz varsa doktorunuza danışın. Böylece birlikte iş konusunda gerekli kararların verilmesini sağlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Doğum izninden sonra işe dönüş: Ne yapmalı, ne yapmamalı?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale