X

Hamile yogası: Mindful nesiller yaratmaya anne karnından başlayın

Son zamanlarda yaptığım her meditasyon mutlaka aile karması temizlemeye gidiyor, özellikle de annemin kalıplarını temizlemeye. Çok normal aslında bakınca, çünkü annemin karnında oluştuğum için onu kopyalayarak bir insan haline geldim. Bunun üzerine oturdum, düşündüm ve dedim ki “Anne olmak görünenden daha büyük bir sorumluluk istiyor!

Bu yaşıma geldim ve görünmez göbek bağıyla anneme bağlıyım ve her ne kadar temizlesem de, bağımı kessem de onun düşüncelerini taşıyorum bir yerde. Annem ve babam daha farkındalık sahibi bireyler olsalardı, şu anda bazı durumları çözmek durumunda kalmayacaktım. Evrimsel zincirde her şey bir şekilde birbirinin devamı ve bazı noktalarda bu döngüyü kırmak ve yeni döngüler yaratmak gerekiyor ki yeni nesiller çok daha farkında ve rahat yaşasın.

İnsanlar genetik kodlar, karmik ve kozmik öğrenilmesi gerekenler ve anne karnında kopyaladıklarıyla var oluyor. Bu dünyaya aslında ruhumuzun öğrenmesi gerekenleri öğrenmek için geliyoruz. Okula gitmek gibi düşünürsek, ilkokulu geçmeyince, ortaokula gidemiyorsak, öğrenmemiz gerekenleri öğrenmeden ruhumuz bir üst seviyeye geçemiyor. Bu öğrenilmesi gerekenleri öğrenmek ve bütüne hizmet etmek asli kozmik görevimiz. Bunun için de çok daha farkında yaşamalıyız. Önce kendimizi anlamalı, sonra da hayat amacımızı yerine getirmeliyiz. Bu aşamada da anne, babamıza çok büyük görev düşüyor.

Anne, baba dünyaya getiren, besleyen, büyütenden daha fazlası olmak durumunda. Her ne kadar çevreyle ve karakteristik özelliklerimizle şekillensek de büyük oranda anne, babamızın bizi yetiştirme tarzı, karakterimizde büyük yer kaplıyor. Onlar daha farkında olursa bizler de daha farkında oluruz. Bu düşünceyle yola çıkarak hamile yogası eğitimi almaya karar verdim. Anne ve onunla birlikte baba ne kadar bilinçli olursa, başka bir birey ona göre şekilleniyor olacak. Daha anne karnında bazı farkındalıklara sahip bir bebek dünyaya çok daha faydalı olabilecek. Bu da aslında insanlar olarak dünyaya ve evrene karşı sorumluluğumuz, çünkü dünyamız artık değişiyor ve yeni bir aşamaya geçiyor. Dünyanın sadece kendimizden ibaret olmadığının bilincine de ulaşmamız gerekiyor bir yerde. Her söylediğimiz, her yaptığımız bütünü etkiliyor ve inanılmaz bir hızla çalışıyor. Bütünü oluşturan parçalar olarak ilk başta kendi döngülerimizi kırmamız gerekiyor ki yeni nesiller de o şekilde dünyaya gelsin ve dünya daha güzel bir yer haline gelsin.

Nasıl başlarsa, öyle gider” inancım var, onun için bu düşüncelerim beni hamile yogası eğitmeni de olmaya itti. Zaten o süreç içerisinde anne hormonlarla ve vücudundaki değişikliklerle mücadele ederken, biraz daha desteğe ihtiyaç duyuyor. O anlarında da yanlarında olmak muhteşem bir hissiyat. Saf yaratıcı enerjisinin içerisinde bulunma hissiyatını size tarif bile edemem! Hayat amacımın içerisinde bütüne bu şekilde katkıda bulunmak da ayrı bir haz. Aslında sürdürülebilir mutluluğun en temeli çocukluktan gelen bir şey. 0-6 yaş arasında ne alıyorsak ona göre şekilleniyoruz. Onun için şu anda anne olmak istemesem de bu şekilde yeni nesillere katkı sağlamak beni daha da mutlu ediyor.

Böyle bir sürece girmeden önce de zihinsel ve ruhsal hazırlık yapmak, genetik kodları değiştirmek, aile karması zincirlerini kırmak ayrıca katkı sağlayacaktır. Aslında küçük bir gözlem yapmanızı da tavsiye ederim. Hamilelik döneminde yoga yapan, mindfulness çalışan annelerin bebekleri daha mutlu oluyor. Annenin rahatlığı onlara da yansıyor. Son zamanlarda buna ilginin artması ve daha çok kişinin bu yolda ilerliyor olduğunu görmek muhteşem.

Bir sonraki yazımda biraz hücre yenilemeden, DNA kodlarını değiştirmekten bahsedeceğim. Şimdilik yazıma son verirken sizlere iyi haftalar diliyorum, hoşçakalın.

İlginizi çekebilir: Nefes ve yoga: Doğru nefes için postürünüze yoga ile yardımcı olun

Bahar Çolak: Merhabalar ben Bahar. Yeditepe Üniversitesi, Sanat Yönetimi Bölümü mezunuyum. Okul sonrası Demir Demirkan’ın asistanın olduktan sonra müzik yapımcılığına başladım, Berklee Collage of Music’ten Dijital Müzik Pazarlaması ve Lisanslama eğitimi aldım. 2017 yılında yoga eğitimimi tamamladım. Daha sonra, Leiden Üniversitesi'nden Mindfulness eğitimi aldım. 2020 yılında İskandinavların mutluluk felsefesi Hygge'yi, Yoga ve Mindfulness çalışmalarıyla birleştirerek yepyeni deneyimsel bir akım yarattım. Soho House, Kalamış’taki Home Studio’m ve kurumsal firmalarda yoga dersleri veriyorum ve workshoplar yapıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale